CHP’DE ULUSALCILARIN HAKLILIK ZEMİNİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde 1965 başlarında Genel Sekreter Bülent Ecevit’in öncülük ettiği ve Genel Başkan İsmet İnönü’nün de desteklediği ortanın solu hareketi, parti yönetiminde anlaşmazlıklara yol açar.
Turhan Feyzioğlu ve Av. Turgut Turhan Arun’un başını çektiği bir grup, 1965 genel seçimleri sonrasındaki tartışmalar sırasında, yeni parti yönetimine ve politikasına açıkça karşı çıkar.
CHP Parti Meclisi’nde sekiz üyeyle temsil edildiğinden ‘Sekizler’ olarak anılan muhalefet, parlamentoda 63 üyeden destek görüyordu. Bu mücadele, partinin 28 Nisan 1967’de toplanan IV. Olağanüstü Kurultayı’nın gündemini oluşturur.
Kurultay’da Sekizler’in azınlıkta kalması üzerine 47 milletvekili ve senatörden oluşan bir grup 30 Nisan 1967’de CHP’den ayrılarak 12 Mayıs 1967’de Güven Partisi’ni kurar.
Parti genel başkanlığına Turhan Feyzioğlu getirilir.
Parti yönetimi A.Turgut Turhan Arun, Ferit Melen, Yılmaz Adıgüzel, Orhan Öztrak, Cüneyt Yaşar, Alper Akarca, Deniz Hızal, Emin Paksüt, Hayri Başar, Vefa Tanır, Şevket Raşit Hatipoğlu, Hilmi İncesulu, Coşkun Kırca, Kemal Demir, Ali İhsan Göğüş ve Nermin Neftçi’den oluşur.
Parti bildirisi son derece açıktır.
Bildiride; “Yolumuz Atatürk’ün gösterdiği yoldur” denilir.
Parti, liberalizmine ve sosyalizme karşıdır.
Programında; devletin, ülkesi ve milletiyle bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunacağı, sosyal adalet ve sosyal güvenliğin gerçekleştirileceği, Türkiye’nin totaliter rejimlerin ve Atatürkçülüğe aykırı akımları tehdidinden kurtarılacağı gibi ilkeler benimsenir.
1969 genel seçimlerinde partinin oy oranı yüzde 6.58’dir.
Aynı seçimde parti 15 milletvekili çıkararır ve üçüncü büyük parti olur.
TBMM’de grup oluşturur.
Daha sonra Millet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi gibi gücünü yitirmeye başlayan partilerden milletvekillerinin toplu katılmalarıyla daha da güçlenir.
Partinin adı 29 Ocak 1971’de Milli Güven Partisi olarak değiştirilir.
12 Mart döneminde (1971-73) kurulan I. ve II. Nihat Erim hükümetlerinde MGP genel başkan yardımcısı Ferit Melen, Milli Savunma Bakanı olur ve 16 Mayıs 1972’de başbakanlığa atanarak 22 Mayıs 1972’de hükümeti kurar.
Bülent Ecevit’in 14 Mayıs 1972’de CHP genel başkanı seçilmesinden sonra, Kemal Satır önderliğinde 58 milletvekili ve senatörden oluşan bir grup (Bağımsız Halkçılar), CHP’den ayrılarak 4 Eylül 1972’de Cumhuriyetçi Parti’yi (CP) kurar.
Partinin genel başkanlığına Kemal Satır getirilir. Kısa süre sonra MGP ile CP, Cumhuriyetçi Güven Partisi adı altında 3 Mart 1973’te birleşir. Feyzioğlu partinin genel başkanı, Kemal Satır da genel başkan yardımcısı olur.
15 Nisan 1973’te kurulan Naim Talu hükümetine altı bakan vererek katılan CGP, 12 Mart döneminin olağanüstü koşulları altında kurulan partiler-üstü hükümet formülü ile meclisteki üye sayısıyla kıyaslanamayacak siyasi bir ağırlık kazanır.
14 Ekim 1973 genel seçimlerinde yüzde 5.3 oranında oy alarak 13 milletvekili çıkaran CGP, Mart 1975’te Süleyman Demirel’in başkanlığında kurulan I. Milliyetçi Cephe hükümeti içinde yer alır.
Partinin genel başkanı Feyzioğlu, 1975-1977 arasında başbakan yardımcılığı üstlenir.
1975 Senato üçte bir yenileme ve milletvekili ara seçimlerine katılmayan parti, bu seçimlerde Adalet Partisi’ni (AP) destekler. Adalet Partisi’de buna karşılık, TBMM’de milletvekili sayısı 9’a düşerek grup kurma hakkını yitiren partiye bir milletvekili ödünç verir ve grup kurmasını sağlar.
Bu seçimlerde iki partili, AP listesinden seçime katılarak Senato’ya girer.
5 Haziran 1977’de yapılan erken genel seçimlerde büyük bir oy kaybına uğrar, yüzde 1.9 oy oranıyla 3 milletvekili çıkarır. Aynı yıl Ağrı milletvekili Mikail Aydemir’in partiden istifa edip AP’ye katılması üzerine TBMM’deki üye sayısı ikiye düşer.
Demirel’in II. Milliyetçi cephe hükümetine katılmayan CGP 5 Ocak 1978’de Ecevit başkanlığında kurulan koalisyon hükümetine katılır. Turhan Feyzioğlu başbakan yardımcısı, Salih Yıldız da devlet bakanı olur. Feyzioğlu Eylül 1978’de hükümetten çekilir. 1970’lerin sonlarına gelindiğinde toplumsal tabanını tümüyle kaybetmiş olan CGP, 10 Ekim 1979 milletvekili ara ve senato üçte bir yenileme seçimlerinde hiçbir varlık gösteremez. 19 Kasım 1979’da kurulan Demirel başkanlığındaki azınlık hükümetini dışarıdan destekleyen CGP, 1980’de “Atatürkçülüğe Çağrı” olağanüstü kongresini toplar.
12 Eylül Darbesinden sonra öteki siyasi partilerle birlikte CGP’nin de faaliyetleri durdurulur. 16 Ekim 1981’de tüm siyasi partilerle birlikte, Milli Güvenlik Konseyi’nin kararıyla feshedilir.
Cumhuriyetçi Güven Partisi, ortanın soluna kayan CHP’yi Atatürkçülükten uzaklaşmakla suçlar. Kendisini merkez sağ olarak açıklayan CGP, Atatürk’ün sol yorumuna karşı, sağ bir Atatürk anlayışı geliştirmeye çalışır.
Parti’nin simgesi koç’tur ve partinin ‘Atayolu’ adında aylık bir dergisi vardır.
En temel söylemi “Ne aşırı sağ, ne aşırı sol, Atatürkçü yol. Atatürkçüler CGP’de birleşelim”dir…
Bu yazı için Cumhuriyetçi Güven Partisi örneklemesi özellikle seçilmiştir.
İfade etmek gerekir:
Cumhuriyetçi Güven Partisi, CHP içerisinden Demokrat Parti’den sonra çıkan ikinci siyasi partidir.
80 faşist darbesi sonrasında Halkçı Parti (HP), Sosyal Demokrat Parti (SODEP), Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ve Demokratik Sol Parti (DSP) yine CHP içerisinden çıkan partilerdir.
Dönemsel olarak başarılı olsalar da hiç birisi siyasal yaşama tutunamamıştır.
Bu hazzedilen bir durum olmasa da siyasi tarihimiz bunun örnekleriyle doludur.
Bugün; partiden dışlandıkları, etkisizleştirildikleri öne sürülse de ulusalcılar için CHP hala tek seçenektir.
Ve yakındır ulusalcılar; bu seçenek için mücadele edecek haklılık zeminine kavuşacaktır.