Son yapılan il başkanlığı kongresi öncesinde adaylar Mürsel Alban ve Süleyman Uslu’nun adaylık açıklamaları dışında CHP’de kongreler sürecine yönelik tek satır yazı kaleme almadık ve görüş bildirmedik. Bundan dolayı da eleştirildik.
Bu süreçte bir kaç yazıda CHP’nin kongreler sürecini ya da adaylarını yazmamanın özel bir nedeni olmadığını, CHP’yi her açıdan değerlendirdiğimiz yazıları daha önceden kerelerce kaleme aldığımızı ifade ettik. CHP’de parti içi demokrasi sorununun yazıp çizmeyle değil örgütsel mücadele ile tesis edilebileceğini öne sürdük.
Bize göre ortada CHP’nin mevcut durumundan örgütsel bir harekete dönüşecek bir memnuniyetsizlik yoktu. Son 4 yılda 5 seçim geride bırakılmasına karşın böyle bir memnuniyetsizliğin oluşmaması bu uğurda kaleme alınan her bir yazıyı ve düşünceyi adeta itibarsızlaştırmıştı.
Bu nedenle CHP’de parti içi demokrasi isteyen muhalefetin örgütsel karşılığı olmadığını, bu isteğin kitlesel bir yanı bulunmadığını savunmuştuk.
Zira yüksek sadakat duygusuyla hareket eden CHP örgütlerinin neredeyse tamamı halinden memnundu. Bu nedenle yerelde kongrelerin hesap sorma yeri olmadığını, genelde de kurultayın bir değişim kurultayı olmadığını açıkça ifade etmiştik.
Bu düşüncemizde yanılmadığımızı geçtiğimiz gün yapılan İl Başkanlığı kongresinde bir kez daha gördük. 15-16 Ocak 2016 tarihlerinde yapılacak olan CHP kurultayında da da göreceğimizden zerre kadar kuşkumuz yok.
Pazar günü yapılan CHP Muğla İl Başkanlığı Kongresi’ni iki açıdan değerlendirmek gerekiyor.
İlki yukarıda ifade ettiğimiz yüksek sadakatli örgütlerin mevcut durumun devamından yana tercihte bulunmaları. Bunda şaşılacak bir şey yok.
Belediyelerin ve belediye başkanlarının büyük çoğunluğunun, ilçe başkanlarının neredeyse tamamının desteğini alan bir aday; 424 oy alırken, parti içi demokrasi isteyenlerin adayı; 138 oyda kaldı…
Yaklaşık 300 oy fark gösteriyor ki, CHP’de herkes halinden memnun…
CHP’de yüksek sadakat dönemi devam ederken, yiğitliğe kalkışmanın, baş pehlivanlığa soyunmanın anlamı yok. Sandık iradesini herşeyin üzerinde gördüğünü ifade edenler; alın size sandık iradesi (!) Yaklaşık bir yıl önce atamayla göreve getirilen Mürsel Alban, sandıktan çıkan iradeyle meşruiyet kazandı.
İster takdir edin isterseniz nefret (!) tercih sizin.
Unutmayın ki siyaset sonuç odaklı ve sonuçlara göre şekillenen bir müessesedir.
Gelelim ikinci değerlendirmeye…
Daha ilk günden, kongreye 4 gün kala parti içi muhalefet adayı olarak lanse edilen Sayın Süleyman Uslu’ya Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un ve Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar’ın bu kadar açık ve net destek vermesini anlamlandıramamıştım.
Her ikisi de CHP’siyaseti için önemli bu iki belediye başkanının, Kocadon ve Ali Acar’ın parti içi muhalefet adayını desteklemenin ötesindeki kararlılıklarını ve ısrarcılıklarını anlamakta zorlanmıştım. Zira her ikisi de gelecekte, yani Osman Gürün sonrasında partinin lideri konumuna gelebilecek isimler arasında anılıyordu. Orta Muğla siyasetine bu güne kadar mesafesini özenle koruyan, müdahil olmayan bu iki belediye başkanı; Kocadon ve Acar’ın bu süreçte böylesine siyasi bir hamleye ihtiyacı da yoktu. İl başkanlığı üzerinden yapılacak siyasetin Kocadon’a ve Ali Acar’a bir şey kazandırmayacağı açıkca ortayken, ‘bu hamlenin başka bir anlamı olmalı’ düşüncesiyle, merakımı gidermek için kongreye katıldım.
İtiraf etmeliyiz ki il başkanlığı kongresinde yaşananlar bu konudaki merakımızı fazlasıyla giderdi.
Muğla Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinin yasadan kaynaklı sorunları kongreye damgasını vurdu.
Kongrede söz alan muhalif konuşmacıların tamamının hedefinde büyükşehir belediyesi ve Osman Gürün vardı. Bu haliyle il başkanlığı kongresi, tüzük hazırlayan belediyeler birliği kurultayına dönüştü.
Anladık ki mesele il kongresi ya da il başkanlığı değildi, mesele belediyeler arasındaki çelişkiydi. Kongrede yapılan tüm eleştirilerin ardından kürsüye gelen “Beni kum torbasına çeviridiniz, anlıyorum ki bizi şiddetli seviyorsunuz ama durun bakalım bizde iyi şeyler yaptık, benimde cebimde de bir liste var, ama burası yeri değil” diyerek söze başlayan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, kürsüde sözünü tamamladığında zaten kongre bitmişti…