Aydınlık Gazetesi köşe yazarı;
İsmet Özçelik, 27 Ocak tarihli “Erdoğan F tipi örgüt savaşı” başlıklı yazısında,
“CHP’nin okları kırıldı da haberimiz mi yok!” ara başlığında bu sorunun yanıtını arıyor…
***
İsmet Özçelik yazısının ara başlıklı kısmını sizlerle aynen paylaşalım…
Özçelik yazısında şunları söylüyor;
“CHP’nin okları kırıldı da haberimiz mi yok!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde bazı gazetecilerle öğle yemeğinde buluşmuş. F tipi örgüte yakınlığı ile tanınan Eyüp Can’dan öğrendik.
Kılıçdaroğlu’na ‘Nasıl bir CHP olduğunuzu anlatır mısınız?’ diye sorulmuş.
Hemen saydıkları arasında, ‘Cumhuriyetin temel ilkeleri, laiklik’ yokmuş. Kamuda başörtüsüne destek vermiş. 27 Mayıs’a şiddetle karşı çıkmış.
Bu durum Eyüp Can’ın bile dikkatini çekmiş.
Çok mutlu olmuş.
‘Dünya tersine dönmedi ama Türkiye’de siyaset tersyüz oldu’ ifadesini kullanmış.
Yatağan mitinginde öğrendim.
Eyüp Can’ın Kılıçdaroğlu ile yenilen yemeği anlattığı 16 Ocak tarihli yazıyı atlamışım. 24 Ocak’ta Yatağan işçilerinin katılımının engellendiği Ankara mitinginde Zonguldaklı maden işçileri uyardılar.
Kılıçdaroğlu yemekte CHP’nin nasıl bir politika izleyeceğini anlatırken ‘Devletçi değil, serbest piyasadan yana bir ekonomi’ izleyeceklerini söylemiş.
İşçiler de doğal olarak bana sordular.
‘Kılıçdaroğlu devletçiliği terk ediyor. Yoksa o da Yatağan’ı, Yeniköy’ü, Kemerköy’ü satacak mı? Madenleri satacak mı? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP’nin ‘Altı Ok’unu kırdı da bizim mi haberimiz yok’ dediler.
Aslında soru bana değil, CHP’lilere.
İşçi merak ediyor.
CHP’nin okları kırıldı mı?”…
***
Siyasette uzun yıllar keskin ideolojik söylemlerin sahibi olan CHP’nin okları kırıldı mı?
1927’de Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik ve Laiklik olarak tanımlanan dört ilke (!)
10-18 Mayıs 1931’de üçüncü kurultayda eklenen Devletçilik ve İnkılapçılık ilkeleriyle “altı ok” kavramını benimseyen (!) Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi programını da oluşturan altı ilkeden yaratılan altı oku gerçekten kırıldı mı?
Şubat 1937’de yapılan anayasa değişikliğiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına da eklenen ‘altı ok’ ilkesi hala geçerli mi?
Bu sorunun yanıtı, Radikal Gazetesi yazarı Eyüp Can’ın 16 Ocak tarihli; “Bana CHP’nin resmini yapabilir misin Kemal” başlıklı yazısında yer alıyor.
***
Eyüp Can yazısının da bir bölümünü sizlerle aynen paylaşalım…
Can yazısında bakın neler söylüyor;
“Dün bir grup gazeteci CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile öğlen yemeğinde buluştuk.
İki saatlik sohbetin neredeyse tek gündem maddesi vardı…
Yargıda yaşanan kriz ve yolsuzluk operasyonları.
Fakat o yoğun gündem sorularının arasında Cüneyt Ülsever, Kemal Kılıçdaroğlu’na tıpkı Nazım’ın şiirindeki gibi basit bir soru sordu…
‘Hep başkaları üzerinden CHP’yi konuşuyoruz. Siz bize nasıl bir CHP olduğunuzu anlatır mısınız?’ dedi.
Bazen en can alıcı cevaplar en yalın sorulardan çıkar…
Ama benim dikkatimi çeken şey çoğu klişe gibi görünen cevaplardan çok Kemal Bey’in cevap sıralaması oldu…
Aynen şöyle sıraladı Kılıçdaroğlu CHP’nin önceliklerini…
Bir, Demokrasi…
İki, bireysel hak ve özgürlükler…
Üç, Özgür medya…
Dört, Siyasi ahlak…
Beş, Komşularla barışçıl dış politika…
Altı, devletçi değil serbest piyasadan yana bir ekonomi…
Böyle uzayıp gidiyor…
Her birini tek tek izah etti…
Dikkat edin rejim, cumhuriyetin temel ilkeleri ya da laiklik yok ilk sırada…
Ya ne var?
Demokrasi ve özgürlükler…
Ha CHP gerçekten bu sıralamayı tam olarak içine sindirdi mi?
Bence tartışılır ama sonuçta düne kadar ‘ordu-devlet-rejim-laiklik’le anılan bir partinin bugün öncelik sıralamasını bu şekilde yapıyor olmasını açıkçası ben önemsedim”…
***
Aydınlık Gazetesi Yazarı İsmet Özçelik,
Radikal Gazetesi Yazarı Eyüp Can.
Her ikisi de farklı bakış açılarıyla;
Kılıçdaroğlu ve ekibinin Yeni CHP’sini tanımladılar.
Özçelik ve Can farklı iki yazıyla;
2014 yerel seçimlerine giderken ters yüz olan siyaseti gözler önüne serdiler.
***
Biz sosyalistiz.
Demokrasi ve özgürlükler bizi bozmaz.
Ama serbest piyasadan yana ekonomi tercihleri (!)
Bizi bozar…
Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santrallerinin satılması (!)
Madenlerin promasyon olarak sunulması (!)
Bizi bozar…
Demokrasi ve özgürlük diye nutuk atanların;
Yatağan işçilerinin engellenmesine ses çıkarmaması (!)
Demokrasi ve özgürlük diye nutuk atanların;
Parti içi demokrasiyi, örgüt iradesini yok sayması (!)
Bizi bozar…
***
CHP’nin okları kırıldıysa eğer?
Biz solcuların, sosyalistlerin ve devrimci unsurların(!)
CHP içerisindeki misafirliği sona erer…