Bakan demiş ki; “Sadece ağaç yetiştirmeyelim, odun tüketmeyelim”.
Ya ne yapalım?
“Odun Dışı Ürün ve Hizmetler Dairesi Başkanlığı kuralım, biyolojik çeşitliliğimizden istifade edelim, tıbbi ve ıtri bitkiler ihracatımızı güçlendirelim”.
“Yetmez (!) bunun içinde bir Tıbbi ve Itri Bitkiler Merkezi açalım”.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun talimatıyla merkez Afyon’da açılır. Araştırma ve uygulama merkezi olarak çok sayıda bilim insanının katılımıyla büyük bir çalıştay yapılır.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. Dünyada doğal ilaçlara talebin yoğunlaştığına dikkat çeken Bakan Eroğlu yurtdışından defne, fıstıkçamı, kekik, adaçayı, biberiye, doğal mantarlar, keçiboynuzu, sumak ve tavşanmemesi talep edildiğini açıkladı. Tıbbi ve ıtri bitkilerde 2023’e kadar 5 milyar dolarlık ihracat yapmayı hedeflediklerini bildirdi.
Dünyanın tıbbi ve ıtri bitkilere yönelik pazarı 107 milyar dolar civarında.
Geçen yılın tıbbi ve ıtri bitki ihracıtımız 650 milyon dolar.
Anlaşılıyor ki dünya kimyasal ve sanayi tipi ilaçlardan doğal ilaçlara dönüyor ve bu konudaki talep gittikçe büyüyor.
Türkiye’nin iklim çeşitliliği geniş, özellikle de Muğla biyolojik çeşitlilik ve şifalı bitki konusunda oldukça şanslı. Ancak bu güne kadar Muğla ne biyolojik çeşitlilikten ne de şifalı bitkilerden yeteri kadar istifade edemedi.
Tarım Kartını bile yeni oluşturmaya çalışan Muğla, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Itri- Tıbbı, Aromatik ve Boya Bitkilerinin Üretiminin Yaygınlaştırılıp Geliştirilmesi projesi kapsamına alındı.
Bu kapsamda Muğla’da İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü işbirliğinde sakız bahçeleri tesis edildi. Damla sakızı üretimi için Ula Esentepe mahallesinde 1 dekar, Datça Yazı Mahallesinde 1 dekar, Marmaris merkez de 2, Bozburun’da 1 dekar olmak üzere toplamda 5 dekar sakız bahçesi kuruldu. 15 yıl içinde ağaç başına 500-600 gram ürün alınabilecek. Bir dekardan 30-35 kg damla sakızı üretilecek. Bunun ekonomik karşılığını ifade etmek gerekirse bu süreçte her bir üretici en az 3 bin Avro para kazanacak.
Muğla’da sadece sakız bahçeleri tesis edilmedi.
Itri, tıbbi ve aromatik bitkilerin çoğaltılması amacıyla başlatılan proje kapsamında Muğla’nın Dalaman ve Köyceğiz ilçelerinde 8 dekar alana defne bahçesi kuruldu.
Daha önceden 2015 yılında salep, melissa, karabuğday, kekik ve adaçayı türlerinde çalışmalar yapılmış ve bakanlık projeye kaynak sağlamıştı. Sakız ve defne ağacı daha sonra geldi.
Dünya defne ihracatının yüzde 90’ı doğadan toplama suretiyle yapılıyor. Ancak zamanında toplanmazsa defne elinizde patlıyor. Dalaman ve Köyceğiz’de 8 dekar alana kurulan defne bahçelerinden üç yıl içinde yaprak ve dal seklinde hasat yapılması bekleniyor.
Itri- tıbbı ve arokatik bitki üretimi projesine alınan Muğla’da 2015 yılında 16 bin adet kekik, 16 bin adet adaçayı, 9 bin adet limon otu fidesi dağıtımı yapıldı.
Ortaca, Fethiye, Seydikemer ve Dalaman ilçelerinde demonstrasyon bahçeleri tesis edildi. Yine 2015 yılından dikimi tamamlanan tüplü 6 bin kekik fidesi bu ay içinde, 70 bin kekik ve adaçayı fidesi ise Nisan ayından itibaren demonstrasyon sahalarına gönderilerek bahçeler tesis edilecektir.
Yine bu kapsamda Muğla İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü işbirliğinde 46 bin adet Anadolu Adaçayı, 24 bin adet İzmir Bilyeli Kekik fidelerinin dağıtımına başlandı. Önümüzdeki günlerde, muhtemel Nisan ayı içeresinde düzenlenecek tarla günü etkinliklerinde 2015 yılında tesis edilen adaçayı ve kekik bahçelerinin tanıtımları yapılacak.
Bunlar önemli gelişmeler.
Yatırımı, istihdamı, yerel ürünleri ve yerel kalkınmayı kafaya takmış biri gazeteci olarak bu tanıtımlara gitmeyi, yapılan çalışmaları yerinde görmeyi çok istiyoruz. Şimdilik denk düşmese de, bir gün denk düşürüp gidip, görmek istiyoruz.
Zira, ıtri-tıbbı ve aromatik bitki üretimi projesiyle özellikle kırsalda hatırı sayılır bir yerel ekonominin inşa edileceğini biliyoruz.