Yemin krizi yeni bir sorun değil. Bu memleketin kuruluşunda da Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi’nde yemin krizi yaşamış. Hem Osmanlı’nın batışında hem de milli mücadelenin başlamasında İttihat ve Terakki kadroları bulunuyor. Ancak milli mücadeleyi kafasına koymuş halkın gözünde bu kadroya olan güven sarsılmış durumda. Kendilerine büyük tepki duyuluyor. İttihatçiler, Erzurum Kongresinde kürsülerden indiriliyor, kendilerine ağır sözler sarf ediliyor. Durum bu kadar vahim. Mustafa Kemal bu krizi Sivas kongresinde çözer. Sivas Kongresi’nde milli kurtuluş hareketinin ittihatçılıkla bir alakası olmadığına dair yemin edilmesi kararı çıkar. Mustafa Kemal başkanlığındaki delegasyon üç günlük bir uğraş verir. Sivas Kongresine katılan ittihatçilere güven yoktur. Bu nedenle hiçbir siyasi partiye bağlı olmadıklarını sadece vatanseverlik amacı ile vatanın kurtarılması için toplandıklarını açıklamak zorunda kalırlar. Paşa, bu krizi aşmanın en güzel yolunun yemin etmekten geçtiğinin farkındadır. Kongre üyeleri üç günün sonunda bir yemin metni hazırlar ve bu metin Sivas’ta oy birliği ile kabul edilir. “Saadet ve selâmeti vatan ve milletten başka hiçbir maksadı şahsi takip etmeyeceğime, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ihyasına çalışmayacağıma, mevcut siyasi fırkalardan hiçbirinin emeli siyasîyesine hâdim olmayacağıma vallahi, billâhi”…12 Haziran Seçimleri sonrasında yaşanan yemin krizinin galibi yok. Siz yazılan çizilene bakmayın. Krizin tek galibi demokrasi’dir. CHP kendi yarattığı yemin krizinden tek başına başına kurtulamadı. Uzanan yardım eli CHP’yi içinde bulunduğu krizden çekip çıkardı. Seçimden yeni çıkan ve kampanya döneminde binlerce liralık harcama yapan ve özlük haklarına yemin ettikten sonra kavuşmayı dört gözle bekleyen vekiller, krizin aşılması sonucu derin bir “oh” çektiler.“Oh” çeken sadece vekiller değil. CHP’ye oy veren milyonlar ve kendi kazdığı çukura düşen CHP yönetimi. CHP’nin üzerinden büyük ve tarihsel bir yük daha kaldırıldı. Yayınlanan uzlaşma metni, “ne şiş nede kebab yansın” türünden. Bir gazetecinin yorumuyla; “Soldan bakarsan CHP, sağdan bakarsan AKP kazanmış gibi anlatılıyor”. Bu işte öyle çok fazla bakılacak yer yok. Hatta bu krizin altındaki siyasi gerekçede neredeyse popülerliğini yitirmek üzere. Herkes bir an önce meclisin çalışması gerektiği konusunda hem fikir. Bu kriz bir kez daha dilek ve temennilerle demokrasinin işlemediğini bize gösterdi.