Muğla Kültür Şenliği öncesinde Muğla Belediyesi ile şenliğin çıtasının yukarı çekilmesi adına bir öneride bulunmuş, yakın dostlarım Dünya Şairi Özkan Mert’i, karikatür sanatçısı Mehmet Selçuk ve müzisyen İsmet ve Serap Tamay’ı festivale önermiştim. Şenlik komitesi de uygun görmüş bu önemli isimleri Muğla’ya davet etmişti. İşin doğrusu şenliğin sanatsal ayağı da bu isimlerden oluşmuştu. Özkan Mert’in tarihi Sekibaşı hamamında yaptığı şiir etkinliği, Serap ve İsmet Tamay’ın evrensel müzikleri ile bizi büyülü bir yolculuğa çıkarmıştı. Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, şenlikteki etkinlikler kapsamında bu şiir dinletisine on dakika uğrayıp gidecekti. Ancak Başkan Gürün, Özkan Mert’in “Diren Ey Kalbim” şiiri Serap ve İsmet Tamay’ın olağanüstü müziği karşısında etkinliği sonunu kadar izlemişti. Gürün, bu etkinlikte bir de konuşma yapmıştı. Bu konuşmasını hala saklıyorum. Bir gün lazım olur diye!
***
O süreçte Dünya Şairi Özkan Mert ile yaşadığım kenti ilişkilendirmiştim. Bu ilişki “Dünya Yazarlar Evi’nin” Muğla’ya açılması noktasına kadar gitmişti. Sayın Başkan bu konuya sıcak bakmış, dünyanın en önemli yazarlarının Muğla’da açılacak yazarlar evinde buluşmasını önemsemişti. Ardından Özkan Mert, “Dünya Yazarlar Evi” bildirgesini Muğla Belediyesi’ne sunmuştu.
***
Dün Özkan Mert’ten bir telefon aldım. Mert, telefonda “Muğla’dayız, 1. Uluslar arası Şiir Bayramı”nı yapıyoruz” sen neredesin diye soruyordu. Şaşkınlığımı gizleyemedim ve “Özkan Abi ne bayramı?” diyerek cevap verdim. Özkan Mert, bir çırpıda 1. Uluslar arası Şiir Bayramı içeriğini anlatmaya başladı. Şiir Bayramına; Oğuz Baykara, Peter Curman, Ertan Mısırlı, Mustafa Köz, Gökhan Cengizhan , Bengt Berg , Metin Turan, Orhan Tüleylioğlu, Hanan Awwad, Emel Kaya, Havva Aktaş, Mehmet Gözen, Arzu Karadağ, Nuran Barengi, Aydan Yalçın, Derya Yıldız, İrfan Asil, Nevin Kalafatoğlu ve İsmet ve Serap Tamay, çevirmen Baki Yiğit’in katılacağını ifade etti.
***
Ben gazeteciyim ve Muğla Belediyesi’nin bu etkinliğinden Özkan Mert beni telefonla arayıncaya kadar haberim yoktu. Özkan Mert, bu işten haberim olmamasını “Dünyanın ve ülkenin dört bir tarafından yazarları, şairleri getirdik, sen ne biçim gazetecisin, senin nasıl haberin olmaz” sözleri ile eleştirdi. Özkan Mert’i Muğla ile tanıştıran birisi olarak çok utandım. Utanmanın ötesinde yerin dibine girdim. ***
Muğla Belediyesi Halkla İlişkiler birimini, İskender Arslan’ı aradım. “Bu etkinlikten nasıl haberim olmaz, belediye olarak bizden bu kadar mı nefret ediyorsunuz” diye sordum. İskender Bey; bütün basına haber verdiklerini, elektronik posta gönderdiklerini ifade etti. Kontrol ettim, ettirdim Muğla Belediyesi’nden bize bu türden bir haberin gelmediğini gördüm. Hamle Gazetesi’ni, Yazı İşleri Müdürü Hasan Telli’yi ve Özcan Özgür’ü aradım. Onlara da bu etkinlik ile ilgili bilgi gelmemişti. Böylesine önemli bir etkinlikte belli ki perhiz yapılmıştı. Anladık ki kent yazarı olarak Muğla Belediye Başkanı Sayın Osman Gürün’ü yöntem ve uygulamaları nedeniyle eleştirenler, bu etkinliğe davet edilmemişti.
***
Sonrasında “Tünay Ürper, davetiye dağıtıyor, yanınıza gelecek” denildi. Yolda tesadüfen elimize etkinliğin davetiyesini tutuşturdular. Sağolsunlar! Böylesine bir etkinliğin duyurusunun bir gün önce yapılmayacağını kendilerine ilettik. Muğla Belediyesi Halkla İlişkiler Birimi Şefi İskender Arslan’a üzüntülerimi  “Osman Gürün’ün Büyük şehir belediye başkanı olmasına bir şekilde katlanabilirim, ama yakın dostum Özkan Mert’in etkinliğinden haberdar edilmeyişime katlanamam”  sözleri ile ilettim.
***
Bu gün bir başka konuyu ele alacaktım. Ancak olmadı. Dünya Şairi Özkan Mert’i Muğla ile tanıştıran ve bu tanışıklık konusunda Dünya Yazarlar Evi’nin Muğla’da kurulması için gayret gösteren birisi olarak, 1. Uluslar arası Şiir Bayramı etkinliğinde üstelik bir gazeteci olarak ekarte edilmemi Muğla Belediyesi’nin siyaset anlayışı ile eş değerde gördüğümü belirtmek isterim. Sayın Başkan Osman Gürün’ün sanatı da siyaset yapma şekline uydurmasına, sanat ve siyaset adına tüm olan bitene bugün Muğla’ya gelen Dünya Şairi Özkan Mert’in “Diren Ey Kalbim”  şiiri ile cevap vermek isterim. Çünkü sanat her zeminde ve her koşulda siyaseti yenecektir.
***
Diren! Ey kalbim/ Diren! Hayâsızlığa / Namussuzluğa/ Diren! Kötüye / Çirkine, yanlışa/ Diren! Yenilme/ Benim tek sevdam devrim/ Sen benim silahımsın/ Aşkımsın/ Diren Ey Kalbim…