Hedef ve Ütopya yazısında yer alan “Muğla’nın bir hedefi yok” tespitimize çok sayıda ileti geldi.
Başımıza ne geliyorsa bu tespitlerden geliyor.
İnsanın ruhu anarşist olunca başına gelmedik kalmıyor.
Gelen iletilerde stratejik planlama ve eylem planlamalarından bahsediliyor.
Haklılar.
Raflarda yerini almış bir çuval dolusu stratejik planlama, bir teneke dolusu da eylem planı mevcut ve bu planlamalar Muğla hedefi için örnek gösteriliyor.
Örneklemelerin birçoğu da bürokrat dostlarımızdan geliyor.
İletilerde kentin mevcut durumunu kayıt altına alan, merkezi idare eliyle ya da yerel idare eliyle hazırlanmış planlamaların Muğla’nın hedefi olarak görülmesi isteniyor.
“Muğla’nın bunun dışında ne hedefi olabilir ki?” diye soruluyor…
Bu bir sanrı olsa gerek (!)
Ya da Atilla İlhan’ın dediği gibi;
Sanrıya çok yakın bir şey…
Bizim kast ettiğimiz;
Muğla’nın kentsel niteliği değil,
Kentsel niyeti…
Bizim bahsettiğimiz;
Muğla’nın yani halkın kendi niyetini ortaya koyan bir çalışmanın yapılmadığı, kentin niyetini ortaya koyan bir bildirgenin olmadığı.
Dolayısıyla bir hedefinin de olmadığı,
Hedefinin tespit edilmediği…
Hiç şüphem yok,
Vallahi yok.
Dondurmam Gaymak filmi gerçek oluyor.
Komünist Mustafa’nın başına ne geliyorsa,
Gerçek hayatta benim başıma; o geliyor.
Film mi gerçek,
Gerçek mi film?
Anlamış değilim.
İşin en kötü yanı;
Filmdeki de, gerçekteki de benim, üstelik kaçacak bir yerim yok.
Kaplumbağa’daki mülkiyet bilinci (!)
Bizdeki kentlilik bilinci; Vay ki vay…
Toparlayalım.
Bugün bürokrat dostlarımız tarafından öne sürülen, merkezi idare eliyle ya da yerel idare eliyle hazırlanmış stratejik planları; bir sonuç değil bir süreçtir ve bu süreç planlamanın sonuçlarından daha önemlidir.
Bugün var olduğu ileri sürülen, yeterli olduğu düşünülen stratejik planlamalar ve eylem planları sürekli değişen koşullarda gelişmelere, şartlara uyum sağlayacak şekilde de güncellenmesi gerekir.
Stratejik plan yapıldıktan sonra bir kenara konulan ya da unutulan bir doküman değil, aksine sürekli olarak güncellenmesi gereken bir araçtır.
Yani stratejik plan bir araçtır.
Bizim aracın peşinde değil,
Amacın peşinde olduğumuz anlaşılmalıdır.
Yeterli olduğu düşünülen (!) son stratejik planlama Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı.
2015-2019 arası yılları kapsayan Stratejik Planlamanın amaç ve hedefleri arasında toplumun tüm kesimlerinin yaşam kalitesini arttırmak, kenti daha yaşanılır hale getirmek gibi konuların yanında “Esnafın ve tüketicilerin hak ve çıkarlarını koruyup geliştirmek” konusu da yer aldı.
Esnafa ait işyerinin önüne allı yeşilli duba dikilirken, eskiyen plastik dubalar yenisiyle üstelik demir duba ile değiştirilirken, esnafa ulaşmak daha da zorlaştırılırken (!) esnafın hak ve çıkarları nasıl korunacak?
Var olduğu ve yeterli olduğu ileri sürülen stratejik planlamalar, Muğla’nın kentsel niteliğini kayıt altına alabilir.
Ancak içinde halkın verdiği kararlar olmadığı için kentsel niyeti ortaya koymaz.
Anlatmaya çalıştığımız konuya “dubalar” en iyi örnektir…