Bir il başkanı görevinin başındayken, görevine devam ederken, yeni bir il başkanına ihtiyaç varmış gibi göstermek, onun yerine yeni bir il başkanı arayışı içinde olmak (!) neresinden bakarsanız bakın yanlıştır.
Yanlış olmanın ötesinde etik değildir.
Özellikle Ak Parti siyasetinde büyük çaplı ve kötü niyetli bir itibarsızlık girişiminin anında siyasi argümana dönüşebiliyor olmasını, kendine aklı başında müşteriler bulmasını anlamakta zorlanıyoruz.
Daha önce ifade etmiş, “Muğla Ak Parti’de bu günlerde oluşturulmaya çalışılan ‘il başkanı sorunu var’ algısı yeni dönemin siyasi mühendislik çabasıdır. Ak Parti İl Başkanı İhsan Küreci görevinin başındadır. Küreci geçirdiği trafik kazası nedeniyle kısa süreli bir nekahat dönemi yaşamıştır. Ancak Küreci bu süreçte yorgan döşek yatmak yerine, yaralarını sarıp sarmalayıp görevinin başında olmayı tercih etmiştir. Dolayısıyla ortada bir il başkanı zaafiyeti yoktur” demiştik.
Sosyal medyada kendilerine müşteri bularak “Ak Parti’de bir il başkanlığı sorunu var, partiye yeni bir il başkanı gerek” algısı yaratanlar öğrendik ki işi bir tık öteye taşımışlar.
Bu ayarsız ve özensiz seçiciler şimdi de İl Başkanı İhsan Küreci’nin yerini alabilecek alternatif isimlere yönelik tespit ve görüşlerini sosyal medya üzerinden paylaşarak tartışmaya açmışlar.
Partide ve kamuoyunda algı yaratmak hedefiyle işe koyulanlar, il başkanlığı için adı geçen bazı siyasetçilere yönelik olumsuz bir kampanya için düğmeye basmışlar.
Bu kadarına pes (!)
İl Başkanı görevinin başındayken, ortada bir sorun yokken, “partide il başkanlığı sorunu var” diyerek il başkanlığına yönelik alternatif isimleri bizzat öne süren bu özensiz yapı şimdi de kendi önerdiği isimleri itibarsızlaştırarak muhtemel yeni ve farklı bir isme zemin oluşturmaya çalışıyor.
Bunu başarabilirler mi?
Böyle bir zemini oluşturulabilirler mi?
Evet oluşturabilirler.
Zira partinin sosyal medya düşkünlerinde özensiz siyasetin sermayesi yok.
Ak Parti’de son iki dönemde bir deli kuyuya taş atıyor, 40 akıllı taşı çıkarmaya çalışıyor.
Sosyal medyaya teslim olmuş, aradığı her türlü siyasal iletişim gücünü orada bulan günübirlik siyasetçiler “sorunu yarat, algı oluştur ve süreci yönet” üçlemesi üzerine yeni yazılmış bir senaryoyu sahneliyorlar.
Sorunu oluşturup, sorunla ilgili algıyı yaratanlar biliyoruz ki süreci tek elden, tek merkezden yönetiyorlar.
Ama bunların hiç bir anlamı yok.
Zira Ak Parti’de özensiz ve derinliksiz rekabeti, siyasetten saymayacak isimler de var. Bunların başında da Milletvekili Sayın Hasan Özyer geliyor.
Deneyimli ve kendini bilen bir siyasetçi olarak Sayın Özyer, günübirlik siyasi turlara, kişilere endeksli özensiz ve ucuz politikalara pabuç bırakmaz.
Hatırlatalım;
Ak Parti’de son söz; facebook’ta söylenmez.
Twitter’la il başkanı belirlenmez.
“Ak Parti’de bir il başkanlığı sorunu var, partiye yeni bir il başkanı gerek” algısı yaratıp, işi bir tık öteye götürerek sorunun çözümü için isim ortaya atanlar, şimdi önerdikleri isimlere muhalefet ederek siyasette müthiş bir absürtlüğe imza atıyorlar.
Neymiş?
Ne Erdoğan Ünal ne de İskender Gencer il başkanlığı yapamazmış (!)
Neymiş?
“Armudun sapı, üzümün çöpü varmış”
Neymiş?
İkisinden de olmazmış! Zira her ikisi de Orta Muğla’danmış. Partiye kırsaldan değil, kıyıdan bir il başkanı lazımmış…
Pes, vallahi pes…