Esnaf  ve Sanatkârın Genel Menfaati
Muğla’nın parası Muğla’da kalır mı?
Kalması için Ramazan Bayramı öncesinde Muğla Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Şükrü Ayyıldız’dan yapılacak alışverişlere yönelik bir öneri geldi.
Ayyıldız, önerisinde tüketicilerin bilinçli hareket etmesini tavsiye etti; “Muğla’nın parası Muğla’da kalsın ve yerel esnafa sahip çıkılmasını talep ediyorum.” dedi.
Ayranı kabarmış dev marketlerin sokak aralarına kadar girmesiyle anam babam esnaf ve sanatkârının iflas etme noktasına geldiğine dikkat çeken Ayyıldız, yerel esnaftan alışveriş edilmesi gerektiğini şu sözlerle özetledi: “Alışveriş kolaylıkları nedeniyle vatandaşlarımız genelde evlerini ihtiyaçlarını bu zincir marketlerden yapmayı tercih ediyor. Ancak en zorda kalınan, cebinde paranın olmadığı zaman diliminde ise mahalle bakkallarının veresiye defterine ihtiyaç duyuluyor. Büyük marketler veresiye sistemi ile çalışmadığı için bu anlarda imdadımıza mahalle bakkalları ya da tanıdığımız esnaflar yetişiyor.”
Ayyıldız açıklamasına şöyle devam etti:
“Bu yetmiyor, hastamız ya da cenazemiz olduğunda hastanelere ya da kabristana ilk koşan yine bu esnaflarımız oluyor. Bu yüzden de yerel esnafımızın ayakta kalması lazım. Unutulmasın ki; ülkemizde esnaf ve sanatkâr yok olursa, ülke ekonomimizin bel kemiği kırılmış olur. Bunun içinde kara gün dostu olan esnaf ve sanatkârlarımıza vatandaşlarımızın sahip çıkmasını ve onların ayakta kalmasına katkı vermek amacıyla Muğla’nın parasının Muğla’da kalmasını ve yerel esnafa sahip çıkılmasını talep ediyorum.”
Öneriyi dönemsel olarak önemsedik ve Ayyıldız’ın açıklamasını gazetenin manşetinden duyurduk.
Birkaç esnaftan konuya gösterdiğimiz duyarlılıktan dolayı methiye aldık. Bu telkinin yeterli olmadığını ifade etse de esnaflar öneriden memnundu.
Ancak Ayyıldız’ın ‘veresiye defteri, dar gelirli tüketici, kara gün dostu’ hatırlatması yapan tespit ve önerisi bu süreçte bakkala-çakkala ve esnafa ne kadar yansıdı? Bilmiyoruz.
Bu açıklamayla ‘veresiye mahkûmu’ dar gelirli tüketici mahalle bakkalına yöneldi mi? Onu da bilmiyoruz.
Bildiğimiz hâli vakti yerinde tüketici grubunun tercihini yine AVM’den yana kullandığı.
“AVM’lerde veresiye mekanizması yok, siz iyisi mi mahalle bakkalından, esnaftan alışveriş yapın. Ayrıca bu işin hastalığı var, cenazesi var, karı var-kışı var. Siz de alışveriş yapmazsanız, bu adamlar iflas ederler” demekle sorun çözülmüyor.
Bu tür tespit ve önerilerle tüketici esnafa yönelmiyor, dilek ve temenni içerikli önerilerden de tüketiciye yönelik meşruiyet sağlayan ‘gerekçeli bir karar’ çıkmıyor.
Sonuç itibariyle mahalle bakkalının, yerel esnafın sorunları ‘dilek taşında’ çözülmüyor.
Zira mahalle bakkalının, kepenk kapatmaya hazırlanan arasta, bedesten ve çarşı esnafının sorunları yıllara dayanan yönetici ihmallerinden kaynaklanıyor.
Esnafın içinde bulunduğu duruma bir anda bir günde gelmediği de herkesçe biliniyor.
Reddedilmiş, kabul görmemiş olsa da sorunların çok yönlü boyutları bulunuyor.
Sorunun bilimsel, sosyal, kültürel ve ekonomik yönleri hiç araştırılmıyor, buna gerek duyulmuyor.
Bunlar araştırılmadan, kentin ekonomik ve ticari yaşamına ilişkin veriler ortaya konmadan, yerel esnafa yönelik acil eylem planları ya da bölgesel stratejik bir planlar yapılmadan, Muğla’nın parası ne yazık ki Muğla’da kalmıyor…
Böyle olunca Muğla, kendine ait ekonomik zenginliğine (ranta) sahip çıkmakta zorlanıyor.
Bu süreçte atı alan dere tepe düz gidip Üsküdar’ı geçiyor.
Biliyoruz ki; Ahilik kültürüyle yoğrulmuş, kentin yaşam ve alışveriş kültürünü oluşturan büyük bir mirasın sahibi olan arasta, bedesten ve tarihî çarşılarımız yerlerini janjanlı dekorasyonları ve neon ışıklarıyla AVM’lere bıraktı.
Muğla, turbo kapitalizmin “İnsanlar iyi şeylere layıktır, daha çok kazanın daha çok harcayın” martavalıyla gerçekleştirdiği dönüşümün kodlarını çözemedi, arastaların ve bedestenlerin ‘antikapitalist’ ruhunu koruyamadı.
Şükrü Ayyıldız’ın başkanlığını yaptığı Muğla Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği bünyesinde 34 meslek kuruluşu bulunuyor.
Dile kolay (!)
34 meslek kuruluşundan oluşan birliğin temel ilkelerini; dayanışma, mesleki faaliyetlerin kolaylaştırılması, esnaf ve sanatkârın genel menfaatlere uygun olarak gelişmesi oluşturuyor.
Bir soruyla bitirelim:
Muğla’da esnaf ve sanatkârın genel menfaatine uygun, ne gelişiyor?