24 Kasım’da sandığa gidilecek.
CHP’lilerde bugünden tezi yok saflar belirlenmek zorunda.
CHP’de adaylık süreciyle başlayan propaganda dönemi Pazar günü sona erecek.
Biz bu güne nasıl gelindiğini ve bugün oluşan şartları bir kez daha CHP’lilerin bilgisine sunalım.
Eldeki verilere bakalım…
***
Önce bu konudaki fikrimizi sizlerle paylaşarak başlayalım.
Bize göre; Pazar günü yapılacak olan Menteşe Belediye Başkan Adaylığı seçimi sonuçları itibariyle sadece Menteşe’yi değil, Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını da çok yakından ilgilendiriyor.
Pazar günü sandığa gidecek olan 2400 CHP’li üye oylarıyla sadece Menteşe’nin değil, ilin kaderini değiştirecek tarihi bir karara imza atacak.
Oy kullanacak her bir üye bu bilinçle hareket etmek zorunda.
Her bir üye “Bir oyla her şeyin mümkün” olduğunu bilmek zorunda.
***
Konuyu açalım, merakları giderelim.
Sandığa iki farklı aday grubuyla gidiliyor.
CHP’lilerin iddiası ortada.
İddiaya göre; yedi aday arasında Orhan Çakır, Mehmet Altınay, Mustafa Şahin ve Veli Bütün’den oluşan ilk grup adaylar, son 15 yılın yarattığı örgütsel erozyonu sonlandırmak, bu erozyonu yaratanları cezalandırmak ve partide örgüt iradesini yeniden egemen kılmak için yola çıktılar.
Bu dört aday adayının hedefinde Osman Gürün ve ekibi bulunuyor.
Ancak üç adayın (Çakır, Altınay, Şahin) adaylık zeminini Gürün tepkisi oluşturuyor.
***
Yine örgüt iddiasına göre; Bahattin Gümüş ve Hilmi Giresun’dan oluşan ikinci grup adaylar Osman Gürün ekibinden. İddiaya göre her ikisi de Gürün’ün devamı olarak görülüyor. Bu iki aday bu süreçte Osman Gürün’le olan ilişkilerinde “Esas Oğlan” konusunda gidip gelseler de onların adaylık zeminini ve cesaretini Osman Gürün oluşturuyor.
Hilmi Giresun, Osman Gürün’ün en sadık Meclis Üyesi,
Bahattin Gümüş ise Osman Gürün’ün en sadık İlçe Başkanı…
Her ikisi de Gürün döneminin iki önemli aktörü ve her ikisi de bu haliyle mihracenin gözdesi…
***
Gürün yönetiminde üç hizmet dönemi geride kalıyor ve bu üç hizmet döneminde Gürün’ün yarattığı örgütsel ve toplumsal çelişkilerde Meclis Üyesi olarak Giresun’un, İlçe Başkanı olarak Gümüş’ün büyük katkısı bulunuyor. Gümüş ve Giresun bu güne kadar koydukları katkının şimdi ödülünü almak istiyorlar.
İddia sahibi CHP’liler kendilerinin balık hafızalı olmadıklarını hatırlatıyorlar.
Gürün ve ekibinin hizmet süresi boyunca geride neler bıraktıklarını şu tespitlerle ifade ediyorlar.
***
CHP’lilerin iddiasına göre;
*Eski garaj alanı, hastane yeri, doğal gaz, alt yapı, kanalizasyon, içme suyu, belediyeye ait işyerleri, katılım payları, su açma kapama ücretleri, şehir içi ulaşım gibi halkın günlük yaşam ve ekonomisini ilgilendiren konularda yöntem ve uygulamaları ile önce meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm unsurlarıyla hatta kendi partilisiyle çelişen Gürün ve kadroları…
*Şehir içerisinde dikilen kırmızı beyaz dubalarla esnaf çarşısını girilemez, park edilemez noktasına getiren, esnafa kepenk kapattıran, kentin iç ekonomisini felç eden, sekteye uğratan, AVM’lerin değirmenine su taşıyan yine bu kadrolar…
*Siyasi yaşamları ve hizmet dönemleri boyunca köyün, köylünün kapısını bir kez çalmayan, hatırını sormayan, kırsalın insanına, kırsalın sorunlarına İngiliz turist mesafesinde olan ve bugün seçilebilmek adına köy yollarına oy avcılığına çıkan ve o yollarda kaybolan işte bu kadrolar…
*Laik Cumhuriyetin kalesinde; sol, sosyal demokrat geleneği yok sayarak cemaatlere kucak açan, onlara her türlü olanağı ve konforu sağlayan, cemaat-kent ilişkisini özenle inşa eden, “Ilımlı İslamı” burnumuza sokan bu yönetim ve bu kadrolar!
*Siyaseti mahalle ve okul arkadaşlığının rekabetine sıkıştıran, partinin içini boşaltan, örgüt iradesini işe yaramaz hale getiren, ideolojik siyaseti dışlayarak elit ve imtiyazlılığı siyasi öncelik sayanlar, kentliyi bir Osman’lı kasabasında yaşamak zorunda bırakanlar yine aynı kadrolar…
*CHP’li bir belediye olarak partili gençlerin ve merkezin işsizlik sorununa “Biz işçi bulma kurumu değiliz” diyerek cevap verenler, hizmet satın alma adı altında taşeron işçi çalıştıranlar, temel hizmetlerin neredeyse tamamını özelleştirerek Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun söylemleriyle çelişenler yine bunlar…
*Tüm bu toplumsal çelişkileri yaratanlar, bu çelişkinin sahibi olanlar, bu ekibin bir parçasına dönüşenler, bugün CHP örgütlerinden bir ödül daha alabilmenin yolunu aday olmakta, aday seçilmekte buldular. Yerel yönetim anlayışları apaçık ortada olan bu kadroların artık ne Muğla’ya ne de CHP’ye verecek bir şeyleri yok!…
***
CHP’liler diyor ki; “Açtırmayın kutuyu, söyletmeyin kötüyü, Ey CHP’li aç gözünü”…
***
Yine CHP’li iddialarına göre; 24 Kasım Pazar günü Gümüş ya da Giresun ikilisinden birisi sandıktan çıkarsa (!) bu kararla sadece mevcudun devamı sağlanmayacak, büyük şehir adaylığına giden yolda Osman Gürün’ün önüde açılmış olacak. Adaylık sürecinde aday adaylarının ortak hedefine dönüşen ve bu süreçte siyaseten prestij kaybeden Osman Gürün, Gümüş ya da Giresun ikilisinden birisinin Menteşe Adayı seçilmesiyle gücünü yeniden toplayacak. Gürün, sonra da Ankara’ya dönüp; “Gördünüz, kazandım! Ön seçimi, örgüt iradesini, sandığı boş verin” diyecek…
***
Bu hatırlatmayı tekrar tekrar yapmamız konusunda çok sayıda ileti aldık. Bu nedenle tekrar hatırlatalım.
Pazar günü yapılacak olan Menteşe Belediye Başkan Adaylığı seçimi sonuçları itibariyle sadece Menteşe’yi değil, ilin tamamını ve özellikle Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını da çok yakından ilgilendiriyor.
Pazar günü sandığa gidecek olan 2400 CHP’li üye oylarıyla sadece Menteşe’nin değil, ilin kaderini değiştirecek tarihi bir karara imza atacak.
Oy kullanacak her bir üye bu bilinçle hareket etmek ve bu gerçek sandığa saatler kala bir kez daha, oy kullanacak 2400 üyeye anlatılmak zorunda.
***
Osman Gürün’e duyulan örgüt tepkisi Gümüş ve Giresun dışındaki adayların adaylık zeminini oluşturuyor olsa da, asıl tepki Orhan Çakır, Mehmet Altınay, Mustafa Şahin’in adı altında birleşiyor.
Ancak bu üç aday, Osman Gürün’e ve ekibine duyulan tepkiyi bir çatı altında toplamayı henüz beceremedi.
Önümüzde iki gün var ve her şey bitmiş değil.
Bu birleşme hala yapılabilir…
Bu görevin “Osman Gürün ortak hatamızdı. Bugün de ortak hedefimiz” diyen kanaat önderlerinin olduğunu belirterek sonlayalım.
***
CHP’li 2400 üyeden değişim için, örgüt iradesinin yeniden egemen kılınması için sağlıklı tercih yapmasını isteyen aday adayları, bu süreçte seçilebilme gayretine ve hırsına yenik düşerek koca bir örgütün kaderiyle oynamamalı.
Hiçbir aday adayı “Kıçımız kısmetten çıktı, uçkur dokuz yerinden kopsun” diyerek örgütte yeni bir erozyona neden olmamalı, CHP örgütlerindeki değişim isteğinin önüne geçmemeli…