FETHİYE 2019 SEÇİMLERİNE NASIL GİDECEK?
2014 yılı Temmuz ayı idi.
CHP Fethiye İlçe Başkanı Emrah Doğu ve yönetim kurulunun genel merkez tarafından görevden alınması sonrasında yapılan olağanüstü kongrede iki aday yarışmıştı.
Ali Özgür Kullukçu ve Melek Gözde Hoşafçı.
İlçe Başkan Adayı olarak kürsüye gelen Kullukçu, CHP’de birlik beraberliğe vurgu yapmış, CHP’yi daha ileriye taşımak için kişilere bağlı bir siyasetten uzak CHP ilkeleri doğrultusunda bir anlayışın içinde olacaklarını ifade ederek şu ifadeleri kullanmıştı: “Kendi ihtiraslarına partiyi kullandırmayan olacağız. Denetime açık ve şeffaf bir yönetim oluşturacağız. Alanların ve halkın partisi olacağız. Perde arkasından yönetilen bir ilçe yönetimi olmayacağız.”…
Divan başkanlığını Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in yaptığı olağanüstü kongreye 258 delegenin katılmış,
adaylardan Ali Özgür Kullukçu 140 oy, Melek Gözde Hoşafçı ise 95 oy almış ve Kullukçu, Emrah Doğu’dan sonraki ilçe başkanı seçilmişti.
Kullukçu’nun başkanlığında Oğuz Bolelli, Taner Boz, Hüseyin Dede, Nazım Demirci, Necmiye Çağla Düzenli, Ali Gönen, Münevver Günay, Hasan Gürhan, İbrahim Yetkin Kara, Öner Demirci, Ali İhsan Karagöz, Orhan Karataş, Veli Pabuşcu, Fatih Ugan, Ulaş Yavuz ve Ümit Yılmaz da ilçe yönetimine seçilmişlerdi.
Fethiye’de tüm bunlar yaşanırken genel siyasetin takvimi de kendi içinde yol almaya başlamış, cumhurbaşkanlığı seçimleri kapıya gelmiş dayanmıştı.
CHP yüksek siyaseti mutabakat adayının desteklenmesi için örgütlerine talimat vermişti.
Zira Ekmeleddin İhsanoğlu, partide ve tabanda sıkıntı yaratmıştı.
MHP mutabakatının ardından kendi örgütleri ile mutabakat sağlamak adına çaba gösteren CHP Genel Merkezi bu süreçte parti disiplinini devreye sokarak sonuca gitmek istemiş ve bunda da başarılı olmuştu.
Aynı disiplini MHP’de sağlamış ve sonuçta Fethiye, cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 58.80 oran ile fark yaratan seçim bölgeleri arasında yer almıştı.
Ali Özgür Kullukçu’nun ilçe başkanlığında CHP, bir sonraki genel seçimlerinden; 7 Haziran’da yüzde 40.3, 1 Kasım seçimlerinde ise yüzde 42.2 oranla çıkmıştı.
Her iki seçimde de Fethiye CHP, başarılı olmuştu.
Fethiye’de CHP’nin yüzde 40’ın üzerinde oy olması o süreçte sosyolojik açıdan bir gerçeği de ortaya çıkarmıştı. Seçmen hareketlerini yakından takip edenler için bu önemli bir göstergeydi.
Mart 2014 yerel seçimlerinde Demokrat Parti’den aday olan Behçet Saatcı, yüzde 33. 1 oranla Fethiye Belediye Başkanı seçilmişti.
Aynı seçimde CHP yüzde 28.5 oy oranı ile ikinci sırada yer almış ve seçimi kaybetmişti.
2014 yerel seçimlerinde 28.5 oy oranı ile seçimi kaybeden CHP, aradan geçen bir yıl içerisinde 2015 genel seçimlerinde oyunu yüzde 40’lara taşımıştı?
Peki, ne oldu da bu artış yaşandı?
Aslında olan bir şey yoktu.
Aday tercihi, ideolojik tercihin önüne geçmiş ve yıllardır Fethiye’de seçmen eğiliminde yaşanan zemin kayması bir kez daha yaşanmıştı.
Fethiye’de siyaset; “yerel seçim farklı, genel seçim farklı” zübüklüğüne ve anlayışına sığdırılmış, siyasi kazanımların bu şekilde oluşacağı tariflendirilmişti.
Bu haliyle Fethiye; CHP’nin uzaktaki köyü haline dönüşmüştü.
Oysa farklı olduğu iddia edilen her iki seçimde de aynı seçmen oy kullanmıştı.
Fethiye’de yapılan bir alan araştırmasına ve siyaset bilimcilere göre; 2014’te CHP’den yüzde 5’e yakın oy Demokrat Partili aday Behçet Saatcı’ya kaydırılmıştı. Behçet Saatcı’ya seçimi kazandıran yüzde 33.1’lik oy oranının içinde CHP’den giden yüzde 5’e yakın oy oranı bulunuyordu.
Aslı yüzde 4.5’ti.
Bu hesaba göre Saatcı’nın DP ve MHP’den gelen oylarının oranı yüzde 28 civarındaydı. Oysa aynı seçimde CHP adayı Keramettin Yılmaz yüzde 28.5 oy oranı ile seçimi kaybetmişti.
Fethiye’de yıllardır yaşanan seçmen eğiliminde zemin kayması 2014 yerel seçimlerinde CHP’nin oy kaybına neden olmuştu.
Bilinmelidir ki, yukarıda yer alan tespitlerle biz; Behçet Saatcı’yı sorguluyor değiliz. Başkan Saatcı, sonuç itibariyle Fethiye’ye büyük hizmetleri olmuş önemli bir siyasetçidir. Biz bu tespitlerle Saatcı dönemine denk düşen ve CHP’de yaşanan zemin kaymasını sorguluyoruz.
Genel seçimlerde yüzde 40’ın üzerine çıkan seçmen grubunun yerel seçimlerde yüzde 28’lerde kalmasını, bunun ötesinde iki seçim arasında yüzde 11’lik kaybın ve değişkenliğin nedenlerini arıyoruz.
Kimileri bu kaybı Behçet Saatcı’nın belediyecilik başarısına, toplum liderliğine bağlasa da, CHP’deki erozyonun aslında ideoloji dışı, dönemsel ilişki ve tercihlerden oluştuğunu bunun da zemin kaymasına yol açtığını biliyoruz.
Bu nedenle Fethiye CHP belediye başkan adaylıklarını usulden ve gazozuna adaylık statüsüne taşıyan gerçeklere dikkat çekmek istiyoruz.
CHP’nin başta Fethiye olmak üzere 13 ilçeye yönelik “Bütünşehir” planlaması 2019 yerel seçimlerine bu şartlarda gidilmeyeceğinin en net göstergesidir.
Zira örgütsel gücü ve toprağı arkasına almış, ideolojik sorumlulukla hareket eden Fethiye CHP’nin seçimlerden başarıyla çıkmasının önünde zemin kaymasının dışında başka bir engeli yoktur.
Bir önceki yazıda Fethiye CHP’yi; “Fethiye gibi dinamik bir kentin yönetimi söz konusuyken ve bu işin büyük bir toplumsal yanı ve üç boyutlu siyasal sorumluluğu bulunurken biz bu meseleyi birilerinin aday olma arzusunu tatmin etmesinin ötesinde görüyoruz” tespitimizle uyarmıştık.
CHP’nin bütünşehir planlaması ve partinin yüksek hedefi için Fethiyeli CHP’lilerin birbirilerine don biçmeyi ve itişip kakışmayı bırakmasını, balık halinde nostaljik yaklaşımlardan, siyasi görünümlü kişisel rekabetlerden, dönemsel ya da sezonluk tercih ve ilişkilerden yakasını kurtarmasını, kendi siyasi kodlarına dönmesini salık vermiştik.
Hâlâ aynı fikirdeyiz.
Biliyoruz yazı uzadı, bize ayrılan sınırı aştık, bu nedenle son bir tespitle yazıyı bitirelim.
Önümüzdeki yıl (2017) yapılacak olan Fethiye ilçe kongresini CHP’nin 2019 yerel seçimleri öncesinde bütünşehir planlamasına yönelik hamlesine zemin oluşturacağını belirterek sonlayalım.
Fethiye CHP’nin 2019 yerel seçimlerine bugünkü şartlarda gitmeyeceğini ifade edelim…