Ak Parti 5. Olağan İl Kongresini, öncesinde ve sonrasında neler yaşandığını yarın kaleme alacak “Aslında ne olduğunu” sizlerle paylaşacağız.
Bugün Bodrum Şoförler Odası Başkanı Hasan Kablı’nın geride bıraktığımız hafta içinde büyükşehire yönelik çıkışını ele alalım istiyoruz.
Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı’nın Bodrum şehir içi hatların düzenlemesinde Bodrum Şoförler Odası’nı muhatap alınmadığını iddia eden Kablı, asker kökenli Ulaşım Daire Başkanına “Burası askeriye değil, Bodrum” hatırlatması yaptı. Kablı aslında “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” dedi.
Bodrum’da iki bini aşkın hat ve hak sahibi üye adına açıklama yapan Kablı, ulaşım sektöründe büyükşehir eliyle yapılan yeni uygulamaların düzeltilmemesi durumunda bu işin hesabını sandıkta soracaklarını ifade etti.
Kablı bu açıklamasıyla siyasi bir tehditte bulunmuş oldu.
Bizim için “CHP’de siyaseti kim ne şekilde kullanıyor? ayrı bir yazı konusudur. Ancak ortada basın yoluyla yapılmış bir siyasi tehdit var. Bu nedenle yazının son bölümünde bu konudaki görüşlerimizi yüzeysel bile olsa sizlerle paylaşmak niyetinde olduğumuzu belirtelim ve Bodrum Şoförler Odası Başkanı Hasan Kablı’nın açıklamasına geri dönelim.
Açıklamasında Büyükşehir Belediyesi’nin Ulaştırma Daire Başkanlığı için asker kökenli bir başkan seçtiğine dikkat çeken Oda Başkanı Hasan Kablı, asker zihniyetiyle bir sonuç alınamayacağını, asker zihniyetinin sosyal belediyecilik anlayışı ile uyuşmayacağını dile getirdi. Kablı açıklamasına şöyle devam etti.
“Ulaştırma Daire Başkanı Sayın Alper Kolukısa ‘ben bilirim’ diyor ‘ben yaparım’ diyor ama sosyal belediyecilik anlayışı bu değildir. Burası askeriye değil, burası Bodrum. Asker kökenli başkana Bodrum’u esir ettirmeyiz. Muğla’da bir tabir vardır ‘Sakarın altı, Sakarın üstü’ diye. En fazla oy Bodrum’da olduğunu düşünürsek, önümüzdeki seçimlerde umuyorum Bodrum Sakar’ın altında kalmaz, bunu da önümüzdeki günlerde görürüz.”
Bodrum Şoförler Ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Hasan Kablı, bu tür uygulamalar devam ettiği sürece siyasi tepki vereceklerini de şu sözleriyle açıkladı. “Üç gün önce CHP Bodrum ilçe başkanına gittim ve kendisine rapor konuyu ilettim. Bodrum Şoförler Odası Başkanı Hasan Kablı olarak ben ve bu sektörde çalışan tüm esnaf arkadaşlarımız ve ailelerinin CHP üyeliğinden istifa edeceğini kendisine bildirdim. CHP İlçe Başkanı bana ayın Ocak ayının 13’üne kadar süre verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ile görüşeceğini ve bana bilgi vereceğini ifade etti. Bundan sonra istifa mı edeceğiz, yoksa yola devam mı edeceğiz bu bize verilecek cevaba bağlı. 3 ay sonra seçim var, daha sonra Belediye seçimleri. Bunun da cevabını şoför esnafı sandıkta verir” dedi.
Geride bıraktığımız yıl içinde Ekim ayında yapılan Büyükşehir Belediyesi’nin Bodrum’da yaptığı bilgilendirme toplantısına geri dönelim, süreci ve yaşananları hatırlayalım istiyoruz.
Hatırlayınız, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Daire Başkanlıkları ve Genel Müdürlüklerini tanıttığı toplantıda Yarımada’nın ulaşım sorunu gündeme getirilmişti.
Bu toplantıda bazı vatandaşlar Yarımada’nın Dolmuş Lobisine teslim edildiğini ileri sürmüş, büyükşehir belediyesinin sorunu çözmesini istemişti.
Birçok Bodrumlu, Yarımada’nın ‘dolmuş lobisine’ teslim edildiğine inanmıştı, astronomik dolmuş ücretleri ve hatlardaki sorun bazı vatandaşları isyan ettirmişti.
O süreçte yani 28-29 Ekim tarihlerinde bu köşeden konuyla ilgili “Bodrum Toplantısı ve Sonuçları, Bodrum’dan gelen İletiler” başlığında iki yazı kaleme almış, bu konudaki sorunları ve kişisel görüşlerimizi sizlere aktarmıştık.
Toplantı sonuçlarını irdelediğimiz köşe yazısında “Bodrum’u kamu yararı hizmetlerden kimlerin mahrum bıraktığı sorgulanmalı. Toplu taşımada kamu yararı gözeten uygulamalarla Bodrumluları dolmuş lobisinden kurtarmak mümkün. Bodrumlu minibüsçüler Osman Gürün’ü henüz tanımıyorlar, yakında tanıyacaklardır” tespitiyle bitirmiştik.
Yazının yayınlanmasının ardından hemen bir gün sonra Bodrum’dan gelen iletileri yine aynı başlıkta sizlerle paylaşmıştık. İletilerden birisinde bize “Sen Bodrum’un ulaşımına, şehir içi taşımasına fazla girme, kurcalama” tavsiye edilmişti.
Bizim bu işe karışmamız istenmemişti.
Sektörden aldığımız “sen bu işe karışma” iletilerinin yanından konuyla ilgili vatandaşlardan da çok sayıda ileti gelmişti. Ulaşım sorununa parmak basan iletilerde “Şehir içi dolmuşlarında balık istifi gibiyiz. Randevu sistemi mi, o ne? Makul fiyatlarla yolcu taşıma sistemleri varken; ön ödemeli sistemle yol ücreti ödüyoruz. Bu nasıl sosyal belediyecilik?
Muğla’da 10 kilometrelik mesafe 2 lira mı? Bodrum’da şehir içi dolmuş fiyatları 3 lira,
Merkez-Turgutreis arası 5 lira, Bodrum-Gümüşlük arası git gel; 10 lira. Şehir içinde turistten 2 dolar alıyorlar, dolar olmazsa 1,5 Avro; yani 4.5 lira. Para üstü mü? o ne? Ne bilsin elin gavuru, veriyor parayı (!). Sayın yazar; Bodrum’da beldeler arası yolculuk yok. Biz Bodrumlular bir beldeden bir beldeye dolmuşla gidemiyoruz. Yani Bitez’den Ortakent’e gidemiyoruz. Bitez’den Ortakente ya da Turgutreis’e gitmek için önce merkeze geliyor, ikinci bir araçla gideceğimiz noktaya gidiyoruz. Bodrum’da ara duraklarda inmek yasak (!) Cezası var 160 lira (!) Başkan Gürün’ün sorunumuzu çözeceğine inanıyoruz” deniliyordu.
Hatırlarsınız, Bodrum Bilgilendirme Toplantısı’nda Bodrumlular ulaşım sorunuyla ilgili yaşadıkları sıkıntıları dile getirdiklerinde Başkan Osman Gürün sorunlara yönelik bir açıklama yapmış, konunun iki şekilde çözülebileceğini belirterek “Bu kapsamda yeni otobüs alıp ringe koyabiliriz. İkinci olarak da özel halk araçları ile oluşturacağımız bir sistemi mevcut sistemin yerine ikame ederiz. Amacımız esnafı sıkıntıya sokmak değil elbette. Ama onların da kamu görevi yaptıklarını hatırlamaları gerekiyor” demişti.
Bodrum’dan gelen iletiler başlıklı yazıyı “Bodrum toplantısında Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün bu sorunu yüreğinde yeteri kadar hissettiğini düşünüyor, Ulaşım Daire Başkanlığı eliyle bu sorunu önümüzdeki sezona kadar çözeceğine inanıyoruz” tespitiyle bitirmiştik.
Ekim 2014’te Bodrum’da yapılan Bilgilendirme Toplantısında Başkan Gürün’ün “Bodrum’da taşıma işlemi yapanlar kamu görevi yaptıklarını hatırlamalılar” açıklaması bu konuda yapılacak çalışmalarla ilgili ipuçlarını vermişti. Aradan geçen sürede Muğla Büyükşehir Belediyesi tüm birimlerinde olduğu gibi Ulaşım Daire Başkanlığı’da ulaşım konusunda özellikle hat, ücret ve saat uygulamaları konusunda il genelini kapsayan bir planlama yaptı. Yakındır uygulamaya geçilecek.
Bodrum Şoförler Odası Başkanı Hasan Kablı’nın büyükşehir belediyesine yönelik açıklamalarının ardından Bodrumluların büyük şehir ulaşım konusunda yaptığı yeni uygulamaları nasıl karşıladığını araştırdık. Yarımada’nın farklı yerleşkelerinde ikamet eden dostlarımızı aradık, görüş aldık. Bu görüşmelerden anladık ki Bodrum’da ulaşım hizmetlerinden yararlanan vatandaşlar Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamalarından memnun. Büyük bir çoğunluğu büyükşehir belediyesinin yeni uygulamaları ile ulaşımda yaşanan sorunları çözüleceğine inanıyor.
Yani büyükşehir belediyesinin yaptığı yeni uygulamadan vatandaş memnun…
Şimdi gelelim Sayın Hasan Kablı’nın “Bunun hesabını sandıkta sorarız” tehditine. 2012 yılında yine bu köşeden Ak Parti teşkilatlarına yönelik; “Muğla Ak Parti için siyasi alan değil ticari alan” tespitinde bulunmuş, kentin siyasi rantlarının ticari rantlara dönüştürüldüğüne dikkat çekmiştik. Siyasetin kendi zemininde yapılması konusunda büyük bir çabanın sahibi olarak “herkesin siyasetle ne yapacağını söylemesi gerektiğini” ifade etmiştik.
Bugün Bodrum Yarımadası’nda ulaşım konusunda ortada vatandaş memnuniyeti varken, Sayın Kablı, CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin yöntem ve uygulamalarına devam etmesi durumunda CHP’den top yekün istifa edeceklerini belirtti. İstifa etmekle kalmayıp bunun hesabını sandıkta soracaklarını açıkladı.
CHP’yi ve büyükşehir belediyesinin yöntem ve uygulamalarını en çok eleştiren üç beş kişiden birisi olarak belirtelim ki büyük şehir belediyesini savunmak bizim üzerimize vazife değil. Bizim üzerimize vazife olan; temel haklardır, seçme-seçilme özgürlüğüdür ve parti içi demokrasidir, siyasetin kendi zemininde yapılmasıdır.
Bu noktada biz bugün Bodrum’un ticari rantlarına gösterilen hassasiyet, dün Bodrum’un siyasi rantlarına gösterilse iyi olurdu diye düşünüyor ve Sayın Kablı’ya soralım istiyoruz. Bodrum’un siyasi rantları, mayıncı katırının sırtına yüklenirken uzaktan seyretmekle yetinen CHP’liler arasında siz yok muydunuz? Siz o zaman CHP’li değil miydiniz? Bodrumlular, Bitez’den Ortakente ya da Turgutreis’e gitmek için önce merkeze gelerek ikinci vasıtaya mahkum edilirken, Bodrum’da ara duraklarda inmek yasaklanır, inene indirene 160 lira ceza kesilirken siz CHP’li değil miydiniz. O süreçte aklınıza gelmeyen sosyal belediyecilik şimdi ne oldu da aklınıza düştü?
Bodrumlulardan gelen “Şehir içi hatlarında bazı minibüsçüler üç kuruş daha fazla kazanmak için “Kent Kart” cihazının bozuk olduğunu ileri sürerek cihazı kapatıyor, vatandaştan tam ücret talep ediyor” iddiasını CHP’li Oda Başkanı Kablı’nın bilgisine sunalım.
“Öyle gazozuna CHP’lilik olmaz” diyerek sonlayalım….