Özelleştirmeye karşı 257 gündür yürütülen mücadele 51 gündür de Ankara Kurtuluş Parkı’nda devam ediyordu.
Geçtiğimiz gün Yatağanlı enerji işçilerine polis müdahele etti, 15 kişi gözaltına alındı.
Yatağanlı enerji işçileri Ankara’da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı girişinde Soma ile ilgili açıklama yaptılar sonra demir bariyerlere kendilerini zincirlediler.
Ardından müdahale gecikmedi.
Polis kendini zincirleyen enerji işçilerine biber gazı ile müdahale etti.
***
“Yatağan Soma olmayacak, İş cinayetleri önlensin, Özelleştirmeye, taşeronlaşmaya hayır”
Pankartları açan;
“Soma’nın hesabı sorulacak” sloganları atan,
TES-İŞ Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, Maden-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin ve 13 enerji işçisi gözaltına alındı.
Üç gün oldu,
Umarız iyilerdir…
***
Yatağan enerji işçileri bu derece bir cezayı hak edecek ne yaptılar ?
Özelleştirmeye karşı eylem yaptılar…
Peki ne dediler?
“Özelleştirmeye, taşeronlaşmaya karşıyız” dediler. Başka ne dediler?
“Soma’da yaşanan kara ölümün hesabı sorulsun, iş kazası kader olmaktan çıksın, Taşeron ölüm getiriyor, Soma özelleşti, kara ölüm gecikmedi, Soma’da yaşananların tek sorumlusu hükümettir, bakan istifa etsin!”
Bu ülkede hala bu düşünceye katılmayan birileri kaldı mı?
***
Ankara’da işçilere yapılan müdahale fotoğrafları çok geçmeden haber merkezlerine düştü.
Ekmek davasından başka derdi olmayan enerji işçilerinin fotoğraflara yansıyan kararlılığı, fotoğraflardaki bakışları bize çok tanıdık geldi.
Fotoğraflar 70’li yılların Cannes film festivalinde ödül alan sinema filmlerini aratmayan türdendi.
***
“Germinal”, Emile Zola’nın en iyi eseri ve Fransız edebiyatının en iyi romanlarından biri olarak kabul edilir.
Roman üç aşağı beş yukarı aynı konuyu anlatır.
1860’larda kuzey Fransa’da, uzlaşmaya yanaşmayan maden işçilerinin şiddetli ve gerçek grev öyküsünü konu alır.
Germinal, romanının karakterleri;
Etienne Lantier, Maheu, anarşist Rus göçmen Souvarine, Montsou ve Chaval, bize aslında o tarihlerden bu yana isimler değişse de maden ocaklarında değişen bir şey olmadığını anlatır.
Ölüm ve kömür kokan bu işin rengi karadır,
Bu iş yerin bilmem kaç metre altındadır,
Yazgı aynı yazgı, otorite aynı otoritedir…
***
Germinal, sinemanın politik başyapıtı olarak kabul edilen “Z” filminden hemen sonra ikinci sırada gelir. Sinemanın sosyalist prensiplere kucak açması olarak kabul edilen Germinal;
Bir direniş hikayesidir…
***
Kim konuşursa konuşsun,
Kim karar verirse versin,
Son söz sanatındır…
1860’da Emile Zola, Germinal romanını şu sözlerle bitirir.
“Şimdi, Nisan güneşi, toprağı ısıtıyor, vadilerden hayat fışkırıyor, tomurcuklar patlıyor, ekinler yükseliyordu. Her yandan tohumlar şişiyor, uzuyor, toprağı deliyordu. Ve arkadaşlar, tekrar tekrar, sanki yüzeye yaklaşmışlar gibi daha berrak bir şekilde vuruyorlar vuruyorlardı. İnsanlar yetişiyor, kara kin dolu bir ordu, bir asır sonraki hasada hazırlanıyor, tohumlarını patlatıyordu”…