GÖKOVA TARTIŞMASI
Muğla’da bazı sit alanları ‘kesin korunacak hassas alan” ilan edildi. Konuyla ilgili bakanlar kurulu kararı 16 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre; Muğla’nın Menteşe, Milas, Marmaris ve Ula ilçelerinde bulunan doğal sit kapsamına giren alanlarda düzenleme yapıldı.
Gökova havzası düzenleme kapsamında yer aldı.
Ardından ulusal basında ‘Gökova Körfezindeki Sit Alanlar İmara Açıldı’ başlığında haber yapıldı. Söz konusu haberleri konuya ilişkin farklı iddia ve yorumlar takip etti.
Dün itibariyle bu konuda iki açıklama geldi.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şubesi konuya ilişkin görüşlerini yazılı olarak duyurdu.
Duyuru da kısaca; “16.03.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile daha önce karar üretilmemiş olan ve ‘1. Derece Doğal Sit Alanı’ statüsü devam eden Akbük Koyu ile Bördübet Koyu arasındaki alanlar ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ olarak ilan edilmiştir. Bu karar ile 31 paftadan oluşan Muğla`daki sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi çalışmasının 1 paftası (Gökova Paftası ) tamamen hayata geçmiş durumdadır” denildi.
Oda yönetiminden yapılan açıklamada sit alanlarına ilişkin güncel durumun anlaşılabilmesi için eski ve yeni sit statülerine açıklık getirildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “1. Derece, 2. Derece ve 3. Derece Doğal Sit Alanlarına yönelik uygulamalar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu`nun 728 sayılı Doğal (Tabii) Sitler, Koruma Ve Kullanma Koşulları İle İlgili İlke Kararı ile yürütülmektedir. Tartışmaya konu 2012 yılında yürürlüğe giren Yönetmelik`te ‘Korunan Alan’ statüleri; ‘Kesin Korunacak Hassas Alanlar’, ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanları’ ve ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları’ olarak yeniden adlandırılmıştır. İki mevzuat arasındaki farkları incelediğimizde:
1. Derece Doğal Sit Alanlarında rekreasyon amaçlı günübirlik tesisler yapılıyorken, 2012 tarihli Yönetmelik ile birlikte yeniden tanımlanan Sit Kategorilerine göre bu alanlar ‘Kesin Korunacak Hassas Alanlar’ olarak tanımlanmış olup, yapı yasağı getirilerek mutlak korunması gereken alan olarak belirlenmiştir.
2. Derece Doğal Sit Alanı olarak belirlenen alanlarda Turizm Yatırım ve Turizm İşletme Belgeli Turistik Tesislerin yapılabildiği alanlar iken, Yönetmelik ile bu alanlar Nitelikli Doğal Koruma Alanları şeklinde yeniden tanımlanarak çadırlı kamp alanları, bungalov ve günübirlik faaliyetlerin yapılabildiği alanlar olarak tanımlanmıştır.
3.Derece Doğal Sit Alanları ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları’ şeklinde yeniden tanımlanmış olup, bu alanlar turizm ve yerleşme alanlarına izin veren alanlar olarak belirtilmiştir.”
Oda yönetimi açıklamasında Gökova Körfezindeki Doğal Sit Alanlarını yüzölçümleri açısından da bir değerlendirmede bulundu.
Değerlendirmede “Kesin Korunacak Hassas Alanların Yüzölçümlerinin azaldığı, Nitelikli Koruma Alanı Yüzölçümlerinin ise arttığı anlaşılmaktadır. Kesin Korunacak Hassas Alanlarda yapı yasağı bulunmakla birlikte, Nitelikli Koruma Alanları ve Sürdürülebilir Koruma Kontrollü Kullanım Alanlarında ise Koruma Amaçlı İmar Planları yapılmadan herhangi bir yapılaşma mümkün değildir. Ancak unutulmamalıdır ki; sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi çalışması bir imar planı çalışması olmamakla beraber özellikle sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak belirlenen yerlerde yapılaşma baskısını artıracak bir altlık durumundadır” denildi.
Konuya ilişkin ikinci açıklama ise Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’den geldi. Ulusal medyada yer alan açıklamasında Başkan Gürün, bakanlar kurulu kararından önce görüşlerinin alındığını ancak konuyu meclise taşıdıklarını belirtti. Gürün şunları söyledi: “Biz normal şartlarda kendimizin alabileceği bir karar olmasına rağmen konuyu büyükşehir meclisinin gündemine taşıdık. Meclis gündeminde aldığımız kararı Bakanlar Kurulu’na ilettik. Ancak bizim kararımızın tersine bir uygulama ile karşılaştık. Biz bu alanların imara açılması yerine lokal olmasından yanayız. Yani örneğin bir köyde ya da bir koyda imar ile ilgili bir işlem gerekiyordur, bununla ilgili karar alınabilir. Ancak bir anda bu kadar büyük bir alan daraltmayı doğru bulmuyoruz. Meclis’ten çıkan karar da bu yöndeydi. Meclis kararına aykırı olduğu için 15 Eylül 2017’de dava açtık. Milas Ören’den başlayan Akbük ve Akyaka’ya dönen Çamlık bölgesini de içine alan bir alan söz konusu. Konunun takipçisi olacağız.”
Açıklamalar böyle.
Ancak yapılan her iki açıklama da kamuoyunda yeteri kadar algı oluşturamadı.
Uygulamaya ilişkin tepkiler sosyal medya üzerinden aldı yürüdü ve sokağa kadar taştı.
Sonuç itibariyle il genelinde hummalı bir Gökova tartışması başladı.