GÜZEL KÖYLÜ’YE TEPKİLER BÜYÜYOR
Muğla Kent Gazetesi, kentin günlük yaşamında Muğla vizyonunun ve Muğlalı bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, kalkınması, çevreye duyarlılık, hesap sorma ve hesap verme, demokrasi ve katılım gibi temel ilkeleri savunan bağımsız bir yayındır.
Kent Gazetesi, kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzmanlaşmanın esas olduğu demokratik zeminin oluşmasına katkı koyma çabamızın ürünüdür. Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılması, hemşehrilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesini amaçlar.
Kent Gazetesi, kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal tüm değerlere sahip çıkmak, kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak, sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına katkı koymak hedefi ile kente dair görüş ve fikirlerin yer aldığı bir gazetedir.
Kent Gazetesi Muğlalıdır ve Muğla’nın malıdır. Muğla’nın kendi öz sermayesinin ve emeğinin ürünüdür. Kent Gazetesi günlük olarak yayınlanan ve derdi Muğla olan bağımsız bir gazetedir. Halkın haber alma özgürlüğüne duyduğu saygısı; hem yazılı, hem de görsel medya fonksiyonlarını da içeren yapısıyla değerini ve itibarını siz değerli okurlarından yani Muğla’dan alır.
***
Dün bu köşeden yayınlanan “Güzel Köylü Muğla’yı tanıtamaz” başlıklı yazı kamuoyunda ve sosyal medyada yeni bir tartışma başlattı. Güzel Köylü dizisinin içerik anlamında Muğla’ya mal edilmeyeceği görüşü bir gün içinde 100 binlere ulaştı. Yurt içinden ve yurt dışından gelen binlerce iletinin ortak görüşünde Güzel Köylü dizisinin Muğla’ya mal edilemeyeceği konusu yer alıyordu. İkinci konu ise en büyük zenginliğimiz olan dilimizin dizide deforme edilmesiydi.
Kültür ve sanatla olan ilişkisini evrensel değerler üzerinden kuran Muğla; ucuz filme, popüler kültüre tevessül etmediğini bir kez daha gösterdi.
Dizinin Muğla’ya mal edilmesine şiddetle karşı çıkan kentlilik bilinci ayrıca Muğla’nın bu yolla tanıtılamayacağı görüşünde birleşti.
Daha önce ifade ettik.
Muğla, ucuz tüketim ürünlerini sanattan ve kültürden sayamaz.
Muğla dekorasyonu kullanarak, kendisini tanıtan, reytingini arttıran ve cebini dolduran bir anlayışın bu kente yönelik bir çabası olamaz.
Anladık ki siyasi rantlarını parti genel merkezlerine (!), ekonomik rantlarını holdinglere kaptıran Muğla kültür ve sanat rantlarını bir televizyon dizisine kaptırmayacak.
Bize ulaştırdığınız kentlilik bilincinin, aktif yurttaşlığın önünde saygıyla eğiliyoruz.
Belirtelim ki; dizinin gerek içerik gerekse dil yapısı konusunda toplumda oluşturduğu tepki ortadayken, bazı dizi oyuncularının haddini bilmez davranışları bardağı taşıran son damla oldu. Geçtiğimiz günlerde kentin 40 yıllık elit işletmesi Mabolla’da bir dizi oyuncusunun yüksek alkollü haddini aşan davranışı diziye duyulan tepkiyi ikiye katladı.
İşin tuzu biberi oldu. İşletmenin kapanma saatinde tüm uyarılara rağmen bardan çıkmak istemeyen bir dizi oyuncunun elindeki içkiyle dışarı çıkmasına izin vermeyen işletme çalışanlarına saldırması, magazin sayfaları ve magazin programlarının manşetlerine kadar yansıdı. Olay magazine taşınmasının yanında Muğla’nın kamu vicdanını da yaraladı.
Bu olay diziye duyulan toplumsal tepkiyi daha da arttırırken bir yüzleşmeye de neden oldu.
Yukarıda ifade ettik.
Güzel Köylü dizisinin Muğla’ya mal edilemeyeceği konusunda gönderdiğiniz iletiler 100 binlere ulaştı. Sizlerden gelen binlerce iletiyi yayınlama şansına sahip değiliz. Böyle bir iş için tekmili birden 32 fasikül tefrikanın yer aldığı koca bir almanak yayınlamamız gerek.
Ancak biz yine de Muğlalılık bilinci ile hareket eden bazı iletileri bilginize sunmak ve sizlerle paylaşmak istiyoruz.
***
İşte sizlerden gelen bazı iletiler:
Ümit Ufuk Tosun: “Bir kaç gündür bi kaç yerde geçen haber dikkatimi çekiyor oyuncu. Adını herkes biliyor zikretmeme gerek yok Muğla da bir barda olay çıkardı diye. 8 yılım Muğla da geçti diye merak ettim baktım haberlere. 40 yıllık müessese diye yazıyor hangi bar olduğunu bu yüzden tahmin etmek zor olmadı. Evet ben o 8 yılda ne taşkınlık ne tartışma hiçbir şey duymadım görmedim ki hala işletenleri ile canlı müzik yapanları ile görüşürüz. Nezih güzel bir yer. Demem o ki bazı insanlar şöhreti kaldıramazlar ki zaten dizi oyuncusu diye yazıyor haberler de evet gerçekten dizi oyuncusu yani sanatçı değil. Tiyatro oyuncusu sanatçı toplumun önünde topluma ışık tutan olmalı dizi oyuncusu ise dizisini çeker parasını alır içer dağıtır gibi bi durum dizide oynayan benim gibi arkadaşlar alınmasın lütfen. Sonuç olarak mekanın kalitesini de bildiğim için şöhretin şişede durduğu gibi durmadığını da bildiğim için bu bahtsız olayı kınıyorum. Dizi oyuncusu ile sanatçı tiyatro oyuncusunu ayıralım sevgiler saygılar”.
Emre Koca: “Nejat Altınsoy’un çoğu yazısını keyifle okurum. Bu yazının çoğuna katılsam da “Güzel Köylü’nün Muğla’nın tanıtımını yapamayacağı” fikrine katılmıyorum. Bu dizinin Muğla’nın vizyonu ve misyonunu tanıtma amacıyla yapılmadığını kabul etmemiz lazım önce. Unutmayalım ki bu popüler kültürü isteyen seyreden bir kitle var bu ülkede. Alkol alan çoğu 20’li yaşlardaki ERGEN in yapabileceği davranışı yapan bu genç kızın da, sırf popüler diye bu kadar üzerine gidilmesini şık bulmuyorum. SON SÖZÜMDE 25 yıldır gittiğim mekanda bu deli halimle ben çıkarmadım olay bu kızımıza nooluyor. Teessüf ederim. Evlatlığı gapansın diyor sevgiler saygılar sunuyorum.”
Sema Üslü: “Kotu durum. Mucadelenizi birakmayin ettigini çeksin. Türkiye de iki kez televizyona çıkınca böyle bil algı oluşuyor malesef. Hersey üzerinde hegamonya kurma, ben ne istersem o olur, beni halk yarattı zihniyeti. Birilerinin çıkıp dünyada başka insanlarda yasadığını hatırlatması lazım.”
Jötem: “Muğla zaten izlemiyor. Biz biraksinlar bu filmi”
Ali Gülcan: “Erdinç’e uzanan eller kırılsın. Mabolla’ya gelmek eve dönmek gibidir. Evimizde böyle misafirler istemiyoruz.”
Mert Temel: “Kendi elini gözüne sokup kör etmiş edepsiz kişilik, oturup içtiği yerin yaşının 3 katı kadar mazisi var, mütevazilik parayla degil.”
Murat Eyüboğlu:“Gece hayatına darbe girişimi, hukuk önünde hesabını soracağız, sonra biz adam dövünce kabahatli oluyorduk.”
Sadettin Ünsal: “İnanmak istiyorum ve umuyorum Mülki Amirlerimiz bu soytarıyı sahip çıkmamışlardır.”
Seda Başaran Atalay: “Biz Antalya dan Cumartesi programına gelebilmek için 4,5 saat yol geliyoruz, Pazar günü aynı yolu geri dönüyoruz. Asıl bizim olay çıkarmamız gerekiyor.”
Üstün Tavşan: “Medeniyet yok dediğin yerden ekmek yiyiyorsun medeniyeti senin gibilerinden öğrenecek değiliz. Sokmayacaksiniz bu medeniyetsizleri.”
Mine Bğc: “Memleketimizi aşşağlamaya kalkmicaksin tatlim. Sen bizim ege bolgemizin guzel insanlarini anlatan diziden para kazanip ta bizim külturumuzu sorgulayamazsin.O zaman alicaksin valizini yallah yallah.”
TC Kadriye Şenel Özkan: “Bu saçmalık son bulmalı.”
Ahmet Kılınç: “Helal olsun bu dizi kalkmalı acilen. Muģla şivesi daha fazla küçük düşürülmemeli.”
Ali Kutlu: “Kırk yıllık Bozöyük, Güzel köy oldu ya daha ne diyeyim.”
Mehmet Şehriyar Açıkgöz: “ Endee adamlaa, ‘naaapıpdurun’ ve ‘indi’ ile gocu Moolalı olduklarını sanıyor. Gideele ya bizim oolan. tövbeleem osun.”
Erdem Yeter: “Kesinlikle katılıyorum.”
Abdurrahman Akdulum: “Heyt be nejat abi))))))))))))))) HHEEEYYTT.”
Kılçık Baran: “Bunların çoğu oyuncu kesinlikle sanatçı değiller.”
TC Mehmet Akif Yılmaz: “Sevgili Nejat; Muğla’mızla ilgili yazılarına tamamiyle  katılıyorum. Dizi, Muğla ve çevresinin görsel güzelliklerini tanıtmakta olup, sosyal ve kültürel zenginliklerini tanıtamamaktadır. Güzel ve akıcı şivemiz yanlış ve abartılı kullanılmaktadır. Mesela; dizi içinde en çok kullandıkları < gülügüle ve töbütöbe > kelimelerini < töbütöbü – gülügülü > diyerek yanlış kullanmaktadırlar. Bu oyuncuları sık kullandıkları kelimeler üzerinde uyarmak gerekir diye düşünüyorum.
Tayibe Seçkin:  Sonuna kadar haklı. Öncelikle konuşmaları berbat bu kadar yapmacık bi konuşma olamaz başka illerdeki arkadaşlarıma anlatmak istediğim buydu bu diziyle Muğla’yı aynı kefeye koymayınız.”
TC Esin Özel: “Sana baştan sona katılıyorum. Birinci bölümün dışında da hiç izlemedim..Muğla ile gerek dizinin içeriği gerekse de konuşulan dilin hiç bir alakası bulunmadığı gibi dizinin Muğla’ya mal edinme çabalarını da üzülerek izliyorum. Gündeme geldiği her an da bu düşüncelerimi paylaşıyorum. Senin de attığın başlık duygularımla net olarak örtüştüğü için paylaşmak istedim. Sevgilerimle.”
Kemal Ertuğrul: “Banu Alkan filmi ile ilişkillendirmen doğru bir saptama. Bu arada bu alameti farika da rol yaptıklarını sanan garibanların havaları da ( ! )cabası. Kalemine sağlık.”