Yüzünü CHP’ye dönmüş bir kent olarak CHP’yi eleştirmek en çok Muğla’nın hakkı. Bu, “En” CHP’li olma özelliğinden kaynaklanan bir durum. Yemin meselesi, CHP’liyi ikiye böldü. Bir kısım CHP’li “yemin et” diğerleri de “yemin etme” bu duruş güzel diyor. Tarhan Erdem CHP uzmanıdır, partide bir dönem görev de yaptı. Ona göre, CHP yönetilemiyor. Tarhan Erdem, “Örnekler, CHP’nin yönetilmediğini veya yönetim mekanizmasının, en azından doğru çalışmadığını göstermiştir. Evrensel iki kanunu (önermeyi) hatırlatayım: Yönetilmeyen bir yerde başarı rastlantısaldır. Bir kişiden fazla insanın çalıştığı bir kurumun yönetilmesi gerekir. CHP’de bir yönetim sorunu bulunmaktadır” diyerek başladığı Radikal’de ki köşesinde CHP’lilere şöyle sesleniyor. “Okuyucularımın, CHP’ye oy verenlerin ve bütün CHP’lilerin öncelikle bu sorun üzerinde düşünmelerini istiyorum. Yönetilmeyen bir CHP ile siyaset yapılabilir, ülkeye yararlı olunabilir mi? Bugünkü haliyle CHP ile nereye kadar gidilebilir? ‘CHP iyi yönetiliyor’, hatta ‘iyi kötü yönetiliyor’ diyenlere hiçbir sözüm yok. Bunlara göre CHP aylardan beri görüldüğü gibi yürüyecek, onlar da mutlu olarak yaşayacaklardır! Onlar, ülkemizin çağdaş demokratik bir partiye ihtiyacının farkında değildirler ya da CHP’yi çağdaş demokrat bir parti sanmaktadırlar. Onlar için gerçekten hiçbir mesele yoktur; benim yazılarımı da okumaları gerekmez, zaten bana kızarak zaman kaybetmelerinin de yararı yoktur! Oysa, benim gibi çağdaş, kalkınmacı, demokrasiyi içselleştirmiş, evrensel insan haklarına saygılı, ilerlemeci çağdaş bir parti bulunması gerektiğine inananlar, yönetilmeyen bir CHP ile ‘vaziyeti idare’ edemezler. Bu durumu kabul etmek bana göre sorumsuzluktur. Bu nedenle ben, CHP’nin yeniden yapılanmasının her şeyin önüne konularak, gün geçirmeden denenmesini istiyorum. CHP, parti içi demokrasiyi getiren yeni bir tüzüğün hemen yürürlüğe konulmasını sağlayarak bu tüzükle örgütünü ve politikalarını yenileme yoluna girebilir. Böyle bir yenilenmenin olası olup olmadığı sorulmadan, yenilenme projesi yapılmalı ve uygulamaya konulmalıdır”. Siyaset Bilimci olarak görüşlerine saygı duyduğumuz Tarhan Erdem, hala iyi bir CHP’li. Yönetim sorunu CHP’deki sorunlardan sadece birisi. CHP’de daha büyük bir sorun var. Ve artık yemin konusunda ikiye bölünmüş CHP’lilerin bir kısmı CHP üzerinde dönen dolapları anladılar. 12 Haziran genel seçimleri sonrası CHP, Balbay ve Haberal mazereti nedeniyle yemin etmedi. Tarhan Abi gibi bende yazının bundan sonraki bölümü için bana kızanları rasyonel düşünmeye davet ediyorum. CHP’de dolap dönüyor ve CHP’liler artık dönen bu dolabın farkında. Artık bu işin fişi çekilmek zorunda. Bürokratik merkezli statükonun tesis ettiği vesayet anlayışı CHP üzerinden siyaset yapıyor, siyasete damgasını vuruyor. 12 Haziran seçimleri ve sonrasında yaşananlar bu gerçeği daha da netleştirdi. Balbay ve Haberal’ın CHP’den aday gösterilmesini sağlayan mekanizma, CHP’nin içindeki gücünü kullanmaya devam ediyor. Kimi siyaset bilimciler bunu CHP’ye yapılmış “Post-Modern” bir müdahele olarak görüyor. Kılıçdaroğlu ve Tekin ekibi müdaheleye engel olamadı ve gelecekle ilgili şanslarını zora soktular. Bu durumdan Baykal ve Sav ekibinin şikayetçi olmaması gözlenden kaçmadı. Onlar bu durumdan hiç mi hiç şikayetçi değiller. Sonuçta bu durumun Kılıçdaroğlu ve ekibinin tasfiye edilmesini sağlayabileceğini biliyorlar. CHP üzerinden yapılan müdahele başarılı olursa, Bürokratik merkezli statükonun tesis ettiği vesayet anlayışı “Ergenekon’un Rövanşını” almış olacak. Davalar sonuçsuz kalacak. Bize kızmayın! Biz gerçek CHP’nin peşindeyiz…