CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir Mitinginde İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik operasyonla ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Açıklamasında CHP’li belediyelerin ensesinde boza pişirildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu CHP’li belediyelerin hesap vermeyi namuslu bir görev saydığını vurguladı. Bu çok önemli ve tarihi bir söylem. Bu söylemin üzerine tarihini attık ve bir kenara koyduk. Hani hiç istemeyiz ama yarın öbür gün CHP’li Belediyelerin ensesinde boza pişirenler sadece CHP’li olduğu için Muğla Belediyesi ile ilgili herhangi bir soruşturma yapmaya kalkarsa Sayın Genel Başkan’ın söylemine göre öyle çekinecek korkulacak bir şey yok.CHP’li belediyelerin tamamı namusludur. Hiç şüphemiz yok, olası bir soruşturmada en şampiyon ilin CHP’li belediyesi de Genel Başkanın belirttiği gibi hesap vermeyi namuslu bir görev sayacaktır. Kılıçdaroğluna göre hesap vermek CHP kültüründe “namuslu bir görev”. Bir CHP’li de bu namuslu görevden kaçmaz. CHP İl Başkanlığı ve Muğla Belediyesi ”Yerel Yönetimlerin Konumu ve Sorunları” ile ilgili olarak bir çalıştay düzenlemişti. Çalıştaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’da katılmış ve partisine bağlı belediyelerin bir kısmının yolsuzluklarla anılmasının kendilerini rahatsız ettiğini belirtmişti. Günaydın, “Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu alanda sıfır tolerans sahibi olmalıyız. Bu alanda kendisine öz eleştiri yapmayarak daha doğru noktaya çekmeyenlerin üzerine gideceğiz. CHP yerel yönetimlerde öteden beri başarılı performans gösterebilen bir insan kaynağına sahiptir” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Gökhan Günaydın, 437 CHP’li belediyenin hem hizmet etkinliğini hem de yurttaşın memnuniyetini arttırarak, yerel yönetimlerin iktidara giden yolu açtığı bilinciyle çalışmalarını kuvvetlendirmesi gerektiğini vurgulamıştı. Sayın Günaydın kusura kalmasın onun bu dileğinin Muğla’da gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor. CHP’li yöneticilerin bildiği, gördüğü Muğla nasıl bir yer bilemiyoruz ama bizim içinde yaşadığımız Muğla kesinlikle onların bildiği gördüğü ve anlattığı Muğla değil…
Bizim gördüğümüz belediyeciliğin CHP’li belediyecilikle uzaktan yakından alakası yok. Sayın Günaydın’ın tarif ettiği belediyeciliği biz ne gördük, nede yaşadık.CHP Genel Merkezi’nin Muğla’sı ile bizimkinin arasında çok fark var. Genel Merkez ve parti üst düzey yöneticileri Muğla’yı ekmek istemeyen, su istemeyen en şampiyon il sanıyorlar. Onların Muğla’dan haberi yok !
Genel Merkez olan bitenden bi haber. En şampiyon ilin hiçbir sorunu yok sanıyorlar. Oysa bizim çok büyük sorunlarımız var !Birileri çıkıp artık Genel Merkeze gerçeği anlatmalı, yöneticilerini uyarmalı. İşe, Muğla’ya bakış açısını oluşturan argümanları gözden geçirerek başlayabilirler. Belediyecilik konusunda Genel Merkezin, Genel Başkanın önüne “gerçek” olarak konulan argümanların ideolojik temelli uydurmalar olduğu görülecektir. CHP Genel Merkezi’nin belediyecilik konusunda örnek gösterdiği Muğla Belediyesi’nin yöntem ve uygulamaları ile ilgili hiçbir fikri yok. CHP Genel Merkezinin, eski garaj alanı uygulamasından, halkın yok sayılmasından, yeni hastane alanından, rant kavgasından hiç haberi yok. Genel merkez, kentsel statükonun partiler üstü oluşumundan habersiz. Genel Merkezin alt yapıdan, kanalizasyondan, arıtma tesisinden, evsel bağlantılardan, yenilenen ihalelerden, gecikmeden, su sorunundan, vatandaşa gönderilen tahakkuk ihbarnamelerinden, açılan davalardan, uyduruk katılım paylarından haberi yok. Genel Merkez yaşanan sorunların farkında değil. Ona kentsel argümanları sağlıklı bir şekilde ulaştıracak bir örgüte sahip değiller. Genel Merkez ve parti yöneticileri kenti sadece CHP’liden dinleyip, gerçeği sadece örgütün çatısı altında aramaya devam ettikleri sürece halkın gerçeğini öğrenemeyecekler. Gerçeği gelsinler halka sorsunlar, son bir yılın haberlerine göz atsınlar. Gazetecilerle, köşe yazarları ile konuşsunlar. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu CHP’li belediyelerin hesap vermeyi namuslu bir görev saydığını vurguluyor. Öyleyse CHP’ye oy vermiş bir kent olarak CHP Genel Merkezini bu namuslu görevi halk adına yapması için davet ediyoruz.
Sonra kimse ensede boza pişiriliyor diye şikayet etmesin.