“2014’e talibiz. Halkımız kimi belediye başkanı görmek istiyorsa onunla gideceğiz.” Bu öylesine sıradan gibi duran ancak anlamı içinde saklı sözlerin sahibi Ak Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden. Yerkesik Gazeteci Buluşması kentle ilgili çok önemli karar ve detayları içinde barındırdı. Buluşma, köşe yazarlarına uzunca süre yetecek kadar konu başlıkları ile doluydu. Her birisi ayrı önem taşıyan konuların bazılarını sizinle paylaşmak gerek. Muğla’da 2012 yılı içerisinde Muğla Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, 2. Etap TOKİ ve Doğal gaz için kazma vurulacak. Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından kuruluşu kabul edilen Muğla Üniversitesi’ne bağlı İlahiyat Fakültesi Bakanlar Kurulu’na gelecek. Muğla Kentsel Sit Alanı içerisinde bulunan Şeyh Şahidi Külliyesi ve Üç Erenler kamulaştırılıp yeniden restore edilecek. Milas ve Fethiye’de Eğitim Kampüsleri oluşturulacak. Merkezde düşünülen Orta Öğretim Eğitim Kampüs’ü mutfak çalışmasına başlanacak. Yerkesik Beldesinde turizm sekötürünün lojistiğini de oluşturacak olan Tarıma Dayalı Organize İhtisas Sanayi Bölgesi kurulması için somut adımlar atılacak. Bu projelerin her birisi ayrı birer yazı konusu ve ben sırasıyla tüm bu konu başlıklarını sırayla yazmak sizinle paylaşmak istiyorum. Tüm bu projelerin genel seçimin hemen ardından başlayan 6 ve 8 aylık süreçte planlanması, mutfak çalışmasının yapılması, kararlarının alınması kenti müthiş bir sürece götürüyor. Muğla karar verme ve uygulama hızı ile rekabet içerisinde olduğu diğer illerin çok önünde seyrediyor. Muğla diğer illere göre bu konularda 5 kat daha hızlı yol alıyor. 40 yıldır, yatırımdan, kalkınma planlarından, merkezi idarenin bütçesinden bir türlü faydalanmasını beceremeyen Muğla; hizmete dayalı siyaset anlayışını değiştirebilir. Hatta bu süreçte Muğla bunu nasıl yapacağını da öğrenebilir.
Yapılanlar bir kent için çok önemli şeyler ve bunlar yok sayılmayacak kadar önemli ve büyük işler. Tüm bunlara sırtını dönen, görmek istemeyenlerin gözüne kaçacak kadar büyük işler. Bunların üstü Sümerbank bezi ile örtülemez, böyle bir imkanda yok. O nedenle Muğla’nın siyaset yapma anlayışını değiştirmek zorunda olduğunu önemle vurgulamak durumundayız. Yazıya Prof. Dr. Yüksel Özden’in “2014’e talibiz. Halkımız kimi belediye başkanı görmek istiyorsa onunla gideceğiz” açıklaması ile başlamıştık. Bu açıklamayı sıradan ve ertelemeyi, geçiştirmeyi öngören politik bir varyete olarak görenler yanılabilirler. Bu açıklamanın anlamı içinde saklı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kimi görmek isterse o Ak Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkanı olacak. Muğla’da bu konuda önümüzdeki süreçte yapılacak çalışma ve araştırmalarda halkın büyük çoğunluğu “Biz Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığında Sayın Bakanımız Ertuğrul Günay’ı görmek istiyoruz” derse Ertuğrul Günay aday olacak! Yok! yine bu tür bir çalışmada yada araştırmada “Biz Muğla olarak vizyonu ile misyonu ile yakından tanıdığımız Bodrum Belediye Başkanı Sayın Mehmet Kocadon’u aday görmek istiyoruz” denilirse de Kocadon aday olacak… Bu isimler bu işlere nasıl bakarlar bilemeyiz. Her ikisi de markası, kumaşı ile bu görevi layıkıyla yerine getirecek, kenti uçuracak isimlerdir. Ancak; bu örneklemenin ortalığı karıştırmak, aday çıkarmak için değil, yöntemi anlatmak için verildiğini önemle belirtmek isteriz. O zaman daha açık söyleyelim. Ak Parti’nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayını halk belirleyecek. Halkın fikri alınacak, partinin fikri temayülle tespit edilecek.2014 seçimleri Cumhuriyet tarihimizde başka hiçbir seçimi ile kıyaslanamayacak türde bir seçim. O nedenle şimdiden spekülasyonları ile metafor tarlasına dönmüş durumda. Muğla seçmeninin büyük bir çoğunluğunda 2014 seçimlerinde Muğla CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayını atama yoluyla yapacağına inanıyor. Bu inanca ve bu iddiaya göre; Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak atanacak. Bu, Muğla için olabilme ihtimali yüksek olan bir beklenti. Olabilir ve Osman Gürün Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak görevlendirilebilir, atanabilir. Yaşanan bu süreç CHP’yi böyle bir seçim yapmaya götürebilir. Haziran 2011 seçimlerinin üzerinden geçen 8 ayda merkezi idare, kentle ilgili çok önemli kararları uygulamaya koydu. 8 ayda bu hıza ulaştılar ve Ak Parti 2014’e kadar bu hızı sabit tutmak isteyecektir. Bu hız birilerinin başını döndürebilir.