İNCİRKÖY
Bu hafta kentin ekonomisinden, alan gazeteciliğinden tutturduk, öyle devam edelim.
İncirköy başlığı dikkatinizi çekmiştir.
Fethiye Çameli karayolunun hemen bitişiğinde yer alan İncirköy, Fethiye’ye 17, Muğla merkeze ise 129 kilometre uzaklıkta.
İncirköy gibi bir çok köy varken (!) İncirköy’ün bu köşede ne işi var? diye soranların meraklarını giderelim.
Bilindiği gibi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü 2015-2018 yılları arasını kapsayan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Projesi yürütüyor.
Muğla’nın da içinde yer aldığı bu proje bilindiği kadarıyla 38 ilde devam ediyor.
Projeyle; ıtri-tıbbi bitkiler ile boya bitkileri yetiştiriciliğinin arttırılması, üretimin iç ve dış talebe uygun bir şekilde geliştirilmesi, doğal ve biyolojik kaynakların korunması, kırsal kalkınmanın sağlanması, araştırma, yayım ve çiftçi bağının güçlendirilmesi, üretimin geliştirilmesi, kayıt ve izlenebilirliğin sağlanması, üretim havzalarının oluşturulması ve sektörel işbirliğinin artırılması amaçlanıyor.
Yine bildiğiniz gibi kent olarak tıbbi ve aromatik bitki türü açısından yediveren bir coğrafyaya sahibiz. Ülke genelinde 3 bin 500’e yakın endemik bitki varlığı mevcut ve bu türlerin yüzde 12’si ise Muğla’da bulunuyor.
Muğla endemik tür olarak; 417 türün sahibi.
Bu büyük bir zenginlik.
Kekik başta olmak üzere il genelinde defne, adaçayı, salep, sığla, kantoron, keçiboynuzu, meşe palamudu gibi türler doğal yollardan yetişiyor.
Buna benzer üretim değerlerinin ekonomisine ilişkin bir örnekleme yapmak gerekiyor.
Muğla Ticaret Borsası’nın günlük tescillerine göre; bir kilo defne (ortalama) 6.25 TL’den, adaçayı 12 TL’den ve kekik 5.4 TL’den işlem görüyor.
Muhtemel vatandaş tüm bu ürünleri bu fiyata tüketmiyor.
Ancak yukarıda yer alan rakamlar bu tür üretim değerlerinin üreticiye sağladığı ekonomik girdiyi açıkça ortaya koyuyor.
Bu detayı da vererek konuya devam edelim.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, proje kapsamında Muğla’da 2015-2017 yılları arasında il ve ilçe müdürlükleri eliyle; 132 bin adaçayı, 100 bin kekik, 10 bine yakın oğulotu, 100 adet sakız ağacı, 11 bin adet defne fidanı, 440 kilogram salep yumrusu ve 230 kilogram karabuğday tohumu dağıtıyor. Fidan ve tohum dağıtımının yanında il genelinde 112 dekar alanda demonstrasyon (tanıtım gösterisi) çalışması yapılıyor.
İncirköy, işte bu demonstrasyon çalışması yapılan yerleşkelerden birisi.
Aramızda 129 kilometre olmasına karşın İncirköy menzilimize işte bu yanı ile giriyor.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Projesi kapsamında lavanta tarlaları oluşturulan İncirköy, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün il genelinde 20 bin üreticiye verdiği eğitimlerle, demonstrasyon çalışmaları ile katma değeri yüksek alternatif ürün yetiştiren, gelir düzeyini arttıracak yetiştiricilik projesinin içinde yer alıyor.
Geçtiğimiz günlerde İncirköy’de dikimi yapılan adaçayı tarlalarını ziyaret ve çeşitli kurslara katılanlara yönelik sertifika töreni için; ilin valisini, il ve ilçe müdürlerini, belediye başkanı ve onca bürokratı ağırlayan Muhtar Orhan Orhon, proje ile İncirköy’ü lavanta üretim merkezi haline getirmek istediklerini açıkladı.
Muhtar Orhon, ortaya koyduğu hedefinde yanlız değil.
İncirköylü İlhan Çırpan; Çalba Aromaterapi Merkezi ile, Özcan Sönmez; Adaçayı ve Murat Olgun; lavanta tarlası ile projede çoktan yerini almış isimler.
Araya girip Muhtar Orhon’a bir tavsiyede bulunalım.
Türkiye’nin kozmetik ve ilaç pazarından ciddi anlamda pay almasının mümkün olduğunu ortaya koyan, yerel üreticiye, ithalatçı sektörlere akademik destek sağlayan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Araştırma Laboratuvarları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir’le mutlaka ilişkilensin. Muhtar Orhon Nazan Hoca’nın mutlaka katkısını göreceklerdir.
Toparlayalım.
İncirköy ziyaretiyle Muğla Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Şakir Fırat Erkal, projeye ilişkin önemli detaylar paylaştı.
Tıbbi ve Aromatik Bitki Üretimi Projesinde Muğla’nın en başarılı il olduğuna işaret eden Erkal, il genelinde yapılan eğitimlerle lavanta tarlaları tesis edeceklerini, bunun için 7 bine yakın lavanta fidanı dağıtacaklarını belirtti.
Muğla’nın Tıbbi ve Aromatik Bitki varlığı açısından zengin bir varlığa sahip olduğunu, uygulanan projelerle bu tür alanları arttırarak ekonomiye ve üreticiye katkı sağlanmasını hedeflediklerini açıkladı.
Erkal Müdür, 2018 yılında 164 bin adaçayı, 20 bin kekik, 5 bin defne, 200 sakız ağacı, 2 bin şeker otu, 6 bin oğul otu ve 10 bin lavanta fidesi ile 240 kilogram salep yumrusu dağıtılarak yeni demonstrasyon (tanıtım gösterisi) alanları kurulacağını ve eğitim çalışmalarına devam edileceğini sözlerine ekledi.
Uzatmadan sonlayalım.
Yörede ‘Argan otu’ olarak bilinen lavanta tarlaları, Yatağan Katrancı, Zeytinköy ve Gökgedik’te orman köylüsün geçim kaynaklarından birisi oldu.
Havalar düzelir düzelmez, Katrancı gibi İncirköy’e gitmek isteriz.
İnancımız o ki; “Orda bir köy var uzakta, gitmesekte kalmasakta o köy bizim köyümüzdür” teranesi ile yol alınmıyor.
Bu nedenle üretimde ve istihdamda nostaljik takıntılardan, dilek ve temennilerden kurtulmak, ciddi adımlar atmak, ciddi projelere imza atmak gerekiyor.
Tüketim toplumunun inşası ile günümüzde dünyada kendi kendine yetebilen ülke sayısı azalırken, Anadolu toprakları ve insanı eminiz ki; özgün koşulları ve sahip olduğu üretim değerleri ile varlığını sürdürmeye devam edecek.
Oturup şikayet etmek yerine, yerel kalkınma projeleriyle üretime dahil olan, ulusal üretimin içinde yer alan her bir yerleşkemize ve İncirköy’e Orta Muğla’dan selam olsun.
İncirköy’ün ürünü de hasadı da bol olsun…