Seçim bitti, ama henüz geçim başlamadı.
Siyaset, bir kez daha çıkış yolu arıyor.
Görünen o ki; sorun koalisyon modeli ile aşılacak.
Gazete olarak bu süreçte deneyimli siyasetçilerden seçime yönelik yorumları sizlerle paylaşmaya özen gösteriyoruz.
Bu kapsamda ‘siyasetin duayenlerinden seçim yorumu’ başlığı altında bir seriye başladık.
Gazetenin dünkü sayısında Merkez Sağ’ın deneyimli siyasetçi 20. Dönem DYP Muğla Milletvekili İrfettin Akar’ın görüşlerine yer verdik.
7 Haziran milletvekili genel seçim sonucuna ilişkin değerlendirmesinde İrfettin Akar, Türkiye’nin artık bir uzlaşma kültürüne alışması gerektiğini ifade etti. Akar, olası bir erken seçimde bugün alınan sonuçların değişmeyeceğini ve HDP’nin oy oranını arttırabileceğini vurguladı.
20. Dönem DYP Muğla Milletvekili İrfettin Akar açıklamasının satır başları arasında şu ifadeler yer aldı.
“Millet Ak Parti İktidarı gitsin, HDP barajı aşsın diye herkes elinden gelen gayreti gösterdi. Türkiye’yi 13 yıldır yöneten Ak Parti’nin bu süreçte yaptığı birçok yanlışın vatandaş tarafından görülmesi ve vatandaşın tepkisidir bu seçim sonucu. Seçimin tek galiba bana göre HDP’dir. Tüm insanlar HDP barajı aşamazsa Ak Parti tekrar iktidara geliyor diye HDP’ye oy verdi. Ben Milas’tayım. Milas’ın köylerinde arkadaşlarımdan aldığım izlenimler ve bilgiye göre Milas’ın köylerinin birçoğundan HDP’ye oy çıktı. Doğu kökenli olur verir vatandaş anlarım ancak burada ova köyleri var. Yörük köyleri var buralardan bile HDP’ye oy çıktı. Bunun anlamı nedir? Vatandaş bunlar gitsin de ne olursa olsun demiş. Nasılsa CHP, MHP barajı geçer HDP’de geçer ve 80 vekil çıkarırsa iktidar düşer hesabı yapılmış ve bu hesap tuttu. CHP ve MHP taban teşkilatları pek fazla çalışmadı. Milas’ın 118 köyü var hepsine gittim, Marmaris’in 17 köyü var hepsine gittim Yatağan’ın köylerini gezdim, Muğla’nın bazı köylerine gittim. Fethiye’nin Kumluovası, Eşen’i, Ören’i gezdim. Oralarda bu MHP’nin, CHP’nin 1. sıra adaylarının posterleri bile yoktu. Vatandaşta oyum boşa gider korkusu var. Bu muhalefet öyle işlemiş ki bizim partinin içine farklı partilere oy vermeyin boşa gider algısı oluşturmuşlar.”
20. Dönem DYP Muğla Milletvekili İrfettin Akar’a göre seçim sonuçlarından çıkarılacak dersler var.
Bunların başında sandıktan çıkan millet iradesine saygı duyulması ve uzlaşma kültürü yer alıyor.
Deneyimli siyasetçi uzlaşma kültürüyle aslında koalisyona işaret ediyor.
“Koalisyona biz alışığız, sizde alışmalısınız” demeye getiriyor ve koalisyon gerekçelerini şöyle sıralıyor.
“Türkiye’nin ekonomisi iyi değil, çoktandır üretemiyor, işsizlik arttı, ekonomi durmuş vaziyette. Bunun için koalisyon kültürüne alışmamız lazım. Ak Parti devletin tüm imkânlarını kullanarak bu kadar saldırmasına rağmen aldıkları oy oranı ortada. Şu anda onla olmaz, bunla olmaz değil artık. CHP, MHP, HDP’yi kabul edeceksiniz artık. Türkiye’nin partisi bunlar vatandaştan oy almış. Koalisyon oluşması lazım diye düşünüyorum”…
Merkez Sağ’ın usta siyasetçisi İrfettin Akar açıklamasında koalisyon dışındaki ihtimallere de değiniyor. Erken seçim konusunda görüşlerini paylaşan İrfettin Akar’a erken seçime gidilmiş olsa bile sonuçların değişmeyeceğine şu sözlerle dikkat çekiyor.
“Erken seçim de olabilir ama bu tablonun dışında başka bir tablo çıkar mı tereddütteyim. Erken seçimde aynı tablo çıkar. Oy veren adam 1,5 ay sonra oyunu değiştirmez. HDP’ye barajı geçsin diye oy veren insanlar seçim olursa yine HDP’ye verecek. Erken seçim olursa HDP’nin vekil sayısı 90’a ulaşır, oyu artar. Millet şunu gördü; Ak Parti’nin gidişi HDP’nin oyuna bağlı. Nasıl olsa barajı geçtiler artık kendi partime döneyim demez insanlar.”
Sayın İrfettin Akar’ın milletvekili seçildiği 20. Dönem, siyasi tarihimizin rüzgar gibi geçen dönemiydi. 24 Aralık 1995 seçimleriyle başlayan 20. Yasama Dönemi toplamda bin 148 gün sürdü.
Seçimlerde Refah Partisi’nin birinci çıkmış, MHP ve HADEP ülke barajını aşamamıştı.
Baraj o gün de demokrasi açısından ölümcül yüzünü göstermişti.
Bu nedenle mevcut parlamentonun milli iradeyi yansıtmadığı tartışması başlamıştı.
Meclis yenilendiği gün, seçim yeniden gündeme alınmıştı.
Kimse aldığı oy oranından memnun değildi.
Hiç bir parti tek başına iktidar olamamıştı.
Seçimlerden hemen sonra başlayan hükümet kurma girişimleri sırasında Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan önce ANAP ile koalisyon kurmayı denedi ancak başarılı olamamıştı.
Seçimlerden yaklaşık iki ay sonra ANAP-DYP koalisyonu (ANAYOL) kuruldu. Ancak bu koalisyon, genel başkanlar arasındaki geçimsizlik ve Anayasa Mahkemesi’nin güven oylamasını iptal etmesi nedeniyle kısa sürede sona ermişti.

28 Haziran 1996’da, Necmettin Erbakan’ın başkanlığında, RP ile DYP arasında REFAHYOL hükümeti kuruldu ve hükümet 8 Temmuz’da güvenoyu aldı.
REFAHYOL Hükümeti 28 Şubat 1997 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu kararları sonrasında istifaya zorlandı. Haziran 1997’de istifa eden REFAHYOL hükümetinin yerine, ANAP lideri Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi’nin ortaklığında ANASOL-D Hükümeti kuruldu.
Uzatmayalım.
7 Haziran milletvekili genel seçim sonuçlarına yönelik görüşlerine başvurduğumuz 20. Dönem DYP Muğla Milletvekili İrfettin Akar, koalisyonlar döneminin deneyimlerine sahip bir siyasetçi. Üstelik 28 Şubat sürecinin de canlı tanıklarından olan Sayın İrfettin Akar’ın seçim sonuçlarına ilişkin görüşleri bu nedenle önemli.
Muğla Kent Gazetesi olarak seçim sonuçlarına ilişkin görüşlere yer verdiğimiz ‘siyasetin duayenlerinden seçim yorumu’ serisinin ikincisinde 18. Dönem Muğla Milletvekili CHP’nin ağır topu Musa Gökbel’in görüşlerine yer verdik.
Siyasi öngörüleri ile siyasete ışık tutan Musa Gökbel, seçim sonuçlarına yönelik “Ak Parti ve CHP koalisyon kuracak” tespitinde bulundu.
Gökbel’i yarın kaleme alalım…