İYİ Kİ MUĞLALISINIZ…
Seçimdi, geçimdi diye çok bunaldığımızdan mıdır?
Yoksa çok uzun süredir kente, kentliye ilişkin bir tanımlama yapılmadığından mıdır nedir? “Siz Muğlalısınız” başlığı taşıyan yazı, aldı başını gitti.
Yazı bizden çıktı, çok ötelere ulaştı.
Dünyanın dört bir yanından gelen binlerce mesajlardan bunu anlamak mümkün.
Okuma ve paylaşma oranında tarihi bir rekor kırdınız.
Ne diyelim:
Çok teşekkür ederiz.
İyi ki varsınız,
İyi ki Muğlalısınız.
Meraklıları hatırlayacaktır.
Son kentli tarifini hemşehrimiz Mimar Oktay Ekinci yapmıştı.
Mabolla grubu 2000’li yılların başında Tarihi Müftüler Evi’ni restore etmiş, Muğla Sanat Evi olarak hizmete açmıştı.
Kent mimarisinin en seçkin örneklerinden birisi olan tarihi ev, etnografik yapısı, fiziki şartları, kente sunduğu imkânları ile kent merkezinde kültür turizmine yönelik ilk cesaretli adımlarının atıldığı bir mekâna dönüşmüştü.
O süreçte Sanat Evi’ni ziyaret eden ve yapılan işten çok etkilenen Mimar Oktay Ekinci, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki ÇED Köşesi’nde olağanüstü bir tespitte bulunmuş ve şunları söylemişti: “Babadan kalma evlerini satarak apartmanlara yerleşen Muğlalılar kaybettikleri kimliği bu evlerde bulacaklardır”…
Biz o tespiti hiç unutmadık.
Ekinci’nin tespitini ‘unutulmazlar’ listemize ekledik.
Zira içinde yaşayarak korumak, Ekinci’nin kente yönelik çözüm modellerinden birisiydi.
Çok kıymetli idi.
Ekinci bu tespitiyle kentin kapılarına dayanan rant ekonomisiyle yaşamın her alanında oluşan erozyona ve kimlik kaybına dikkat çekmek istemişti.
O süreçte Gökhan Çağlav’ın ve Mabolla’nın yerel kimliğin korunmasının ikinci dalgasını başlattığını ifade eden Oktay Ekinci, kentin yaşam kültürünün de koruma planları içinde yer almasını savunmuş, bu noktada sivil uygulamaların önemine işaret etmişti.
Yanılmıyorsak yıl 2004’tü.
Ekinci’den sonra kent ve kentli tanımı yapan, kentin yaşam kültürünü tarifleyen ve tarafımızca kaleme alınan “Siz Muğlalısınız” yazısı 14 yıl sonra geldi.
Lafı uzatmadan toparlayalım.
Yazıyı yayına verirken “Bizi kentli yapan, bizi kente bağlayan örnekleri çoğaltmanız dileğiyle” notunu düşmüştük.
Yayının ardından Muğla dil yapısına yönelik çok sayıda unuttuğumuz, ötesinde bilmediğimiz çok sayıda tanımlama geldi.
Yazı omuzlarımıza tüm bunları kayda almak gibi bir görev yükledi.
Yazıyı paylaşan, not gönderen okurlarımızda tüm bu tanımlamaların ve deyimlerin kayıt altına alınması, kitaplaştırılması yönünde bir beklenti oluştu.
Yapar mıyız, yapabilir miyiz?
Belki bir gün başarırız.
Tekrar tekrar ilginize çok teşekkürler.
İyi ki varsınız,
İyi ki Muğlalısınız…
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.