İş bilmezlik, israf, kaynakların verimsiz kullanılması, beceriksizlik… Bir kentin gelişmişlik seviyesi kentin altyapısında ulaştığı seviye ile tespit ediliyor. Altyapı kentin ekonomik ve sosyal gelişmesi için en önemli unsurlardan birisi olarak kabul ediliyor. Atıksu Arıtma Tesisini yapan firma dayanamayıp sonunda gerçeği kamuoyuna açıkladı. Kimse hikaye anlatmasın “çalışmıyoruz” kardeşim dedi. Firma söyledi kurtuldu. Herhalde söylemenin karşısında belediyenin yapacağı hamleyi de düşünmüşlerdir. Bize göre olan biten sadece firmanın söyleyip kurtulması değil. Firma gecikmelerden kaynaklanan zararlarını tahsil etmek isteyecek. Belediyeye açılacak tazminat davası kapıda. Buradan belediyeye bir ceza çıkarsa bunun faturasını yine halk ödeyecek. Halka yeni bir tebligat çıkacak, kem küm kemelek’ten dolayı konut başı uygulama ile iş vatandaşın omzuna basacak. Yapmaya çalıştıkları ama bir türlü beceremedikleri tüm projelerde kendi iş bilmezliklerinden kaynaklanan her türlü faturayı halka ödetecekler. Bunlar iki yıl sonra yoklar, onların ismi bu kentte hiçbir sokağa verilmeyecek. Ulaştıramayan yol ağları, solunamayan havası, içilemeyen suyu, bitirilemeyen altyapı ve kanalizasyon sistemi, evsel bağlantıları, inşaatı biten ama bir türlü hizmete açılamayan arıtma tesisi, daha yeri bile belirlenemeyen deşarj alanı, insanların ihtiyacını karşılamaktan uzak rekreasyon alanları ile ekonomik ve sosyal yönden bir türlü kalkınamamış bir kent yaratanlara ödül değil ancak ceza verilir. Halk onları mutlaka en yakın seçim döneminde cezalandıracak. Ancak halktan önce kesilen bir ceza var. Baktılar olmuyor ! merkezi idare de artık cezayı kesti.Merkezi idare bu anlaşıyla kente doğrudan ve dolaylı müdaheleler yöntemi ile yatırımları kanalize etmeye başladı. Belediye’yi ve statik yapıyı dışarıda bırakan merkezi idare bu anlayışla yeni hastane yapımı ve su projesi ve hemen ardından 2. Etap Toki projesini hayata geçirdi. Her türlü yatırımı ve projeyi kontrol etmek isteyen statüko ve işbirlikçilerini tamamen dışlayan merkezi idare, halka sunulacak her türlü hizmetin direkt olarak yapılması için kentin içinde yeni partnerlerin öne çıkmasını sağladı.Hastane konusunu yerel yönetimin ve statükonun rant düşkünlüğünden kurtaran merkezi idare hastane konusunda üniversite ile partnerlik yaptı. 2. Etap Toki projesinde merkezi idarenin büyük partneri Valilik ve Sosyal Dayanışma… Bunların hiç birisinde artık belediye yok. Dar gelirli vatandaşlara yönelik Toki projesi, bu yolla direkt olarak halka sunulacak. Tüm bunlar olup biterken yerel idare olan biteni camdan seyredecek. Bu süreçte yerel idare kendinden vazgeçilmesi için elinden ne geliyorsa yaptı. Bunun sonucunda kendisine duyulan güveni yitirdi. Bu anlayış ile ilk önce toplum desteğini, ardından da siyasi desteğini de kaybetti. Şimdi gerekçeli ve mazeretli açıklamalara tutunmaya çalışıyorlar. Yazık, çok yazık ! Yukarıda da belirttik, bunlar iki yıl sonra yoklar. Onlar, herşeyi ile dört dörtlük olduğunu savundukları ve herşeyin dört dörtlük olduğunu iddia ettikleri yıldızlı kentlerinde yaşamayacaklar,bizi bizimle bırakıp gidecekler. İş bilmezlik, israf, kaynakların verimsiz kullanılması ve beceriksizliğe kenti kurban ettiler. Bu duruma seyirci kalınamazdı ve bu konunun gereği yapıldı.Basın ve bir kaç yurttaş sayesinde olan bitenle ilgili olarak büyük bir yüzleşme yaşandı. Yöntem ve uygulamalarla ilgili kamu haklarının korunması adına davalar açıldı. Ancak asıl işi merkezi idare yaptı. Kent statik yapıdan uzakta yeniden dizayn ediliyor. Yukarıda yer alan tespit ve yorumların CHP ile bir ilgisi yok.
Nejat Altınsoy