Az kaldı. Bugün yarın CHP etrafında, örgütlerde ve tabanda yaşanan tartışmalar sona erecek. Bu süreçte de CHP’liler; Genel Başkanları Kılıçdaroğlu’nun yöntem belirleme konusundaki farkını görecek. Yerel seçimler hem örgütler hem de Kılıçdaroğlu için bir fırsat yarattı.
İnancımız o ki;
CHP örgütlerinde ve tabanında Kılıçdaroğlu ile oluşan yeni gerçeklik, demokrasi temelli kararlarını vermeye başlayacak.
2014 Yerel seçimleri öncesinde belediye başkan adaylarını tüm üyelerin katılacağı eğilim yoklaması ile belirlemek isteyen Kılıçdaroğlu, bu güne kadar bu yöntemini her fırsatta dile getirdi.
Yöntem konusunda yapılan tüm açıklamalara karşın, siyasetini atama yöntemiyle sağlayan bazı belediye başkanları ve atama bekleyen siyasetçileri nümayiş yapmaya devam ediyorlar.
Ededursunlar, sonuçta bu müsamere sona erecek.
***
Kılıçdaroğlu’nun bu konuda 28 Ekim 2013 tarihinde yaptığı açıklama şöyle;
“Aday adayı belirleme yöntemi çok değişti. 5 kişilik bir komisyon kurduk. Her biri seçim çevresini tek tek ele alıyor. Diyelim ki Beşiktaş yahut İstanbul Büyükşehir. Verdiğim talimat şu: En çok oyu alacak adayla yola çıkacağız! Buna göre her aday adayı için çalışma yapılıyor. Bazen anket, bazen eğilim yoklaması… Ayrıca o bölgenin il başkanı, milletvekili ve parti meclisi üyesinin de görüşü alınıyor. Sonuçlar MYK’ya geliyor ve aday belirleniyor. Dolayısıyla ‘A mı aday olsun B mi? Bu benim yakınımdır’ türü tartışmaların benim için geçerliliği yok. Eğer bir aday adayı anketlerde diğerlerine olağanüstü fark atmışsa o bizim adayımızdır. Bitti!”
***
Durum bu.
Aday belirleme yöntemi belli.
Artık kimse bu konuda gak-guk etmesin…
***
Adaylık sürecinin başlamasıyla birlikte CHP içerisinde bazı statik belediye başkanlarının ve atamacı siyasetçilerin tek bir elden yürüttüğü nümayiş konusuna değinelim, dikkat çekelim istiyoruz.
Biliyorsunuz atama yapılacağı konusunda algı yaratmak için her yolu denediler.
Ancak partinin en yetkilisi olarak Kılıçdaroğlu 28 Eylül açıklamasında CHP’de adaylık meselesini oldu-bittiye getirmek isteyen siyasetçilerin eliyle yürütülen nümayişe de değindi.
“Eski alışkanlıklar… ‘Genel Başkan’a söylerim, söz alırım, aday olurum’ gibi şeyler yok şimdi. Diyelim ki “A aday olmasın” deniliyor. Ben de sorarım, Neden? ‘CHP’ye uymaz!’ Yine sorarım, ‘Niye uymasın?’ Beni ve 5 kişilik komisyonu ikna etmeleri lazım. Edemiyorsan, adaydır. Geçmişteki kavgalardan kalan sorunları bir kenara bırakmalıyız. O çatışmalar artık bizim için lükstür. Eski çatışmacı kültürümüzden aslında koptuk ama hâlâ gidecek yolumuz var.”
***
Kılıçdaroğlu CHP içerisinde yaşanan sorunların farkında.
Kılıçdaroğu’na göre şu anda örgütlerde kan gövdeyi götürmüyor.
Çünkü CHP, belediye başkanlarını belirleme yöntemini belirledi.
Yöntem ortada..
Belediye başkanları tüm üyelerin katılımıyla eğilim yoklaması ile belirlenecek.
***
Kılıçdaroğlu ezber bozdu.
Farkında mısınız?
CHP’de itirazcı gruplar değişti.
Artık ön seçim isteyenler rahat.
Aday belirleme yöntemine itiraz, bu kez atamacılardan geldi.
***
Varsın atamacılar itiraz etsin…
Kılıçdaroğlu 28 Ekim’de yaptığı açıklamasında bu durumu son derece doğal bulduğunu, insanların yıllardır benimsediği bir kültürü bir gecede terk etmesinin mümkün olmadığını, genel merkez olarak her şeyi son dakikaya bırakmadıklarını belirtti.
Farkındayız…
CHP’de dayatmacı, statik bir kültür yerine uzlaşmacı bir kültür inşa ediliyor.
CHP’de başlayan adaylık sürecinde ön seçim yöntemi ile şu ana kadar 300 aday belirlendi.
Muğla yakındır, sandığınızdan daha da yakın…
Kılıçdaroğlu Muğla’da da 2014 yerel seçimlerinde bir önceki belediye başkanlarının oyunu aşacak adayların peşinde.
CHP’de artık mevcut oyları attırmak yeterli görülmüyor, seçimi mutlak kazanacak bir isim aranıyor.
***
Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geçtiğinde “Yeni CHP”  oluşturacağını söylemişti.
CHP gibi statik bir yönetim şekline sahip partide değişim yapmak kolay değildi.
Bunu başarmak adına önemli bir gayretin sahibi olan Kılıçdaroğlu’nun üç yılın sonunda örgüt iradesine saygı duyması, parti içi demokrasiye inanması bu sürecin en önemli gelişmesi olarak görümelidir.
CHP’de değişim başladı.
Kılıçdaroğlu üç yılda çok şeyi değişirdi.
Ama bunlar yeterli değil.
O da biliyor ki daha gidilecek çok yol var.
Kılıçdaroğlu’nun tüzüğe rağmen aday belirleme yöntemini örgüt iradesine, parti içi demokrasi temeline oturmasını bu değişimin ilk uygulaması olarak kabul ediyoruz.