Birçok CHP’li de “Bu adam ne yapıyor, bilinçli mi yapıyor?” diye düşünüyor. CHP’lilerin birçoğu genel başkanlarının siyaset yapma şeklini, tercih ve uygulamalarını anlamaya çalışıyor ancak işin içinden çıkamıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öyle bir şey yapıyor ki, akıl sır ermiyor.
İzmir 2. Bölgeden ön seçime girme kararı alan Kılıçdaroğlu, bu kararıyla CHP’nin egemen illerinden birisi olan İzmir CHP örgütlülüğünü ve bölgenin siyasi dengelerini alt üst etti.
CHP örgütleri Kılıçdaroğlu’nun İzmir 2. Bölgeden ön seçime girecek olmasını dördüncü kontenjan olarak algılarken, İzmir’in kendi içinde, kendine özel siyasetini içinden çıkılmaz bir hale getirdi.
2. Bölgede 3 olan kontenjan sayısının düşürülmesi beklenirken Kılıçdaroğlu’nun gelişiyle İzmir, parmak hesabına başladı.
Bu süreçte eğer kontenjan konusu 29 Mart’tan önce MYK’da yeniden değerlendirmeye alınmazsa birçok milletvekili aday adayları homurdanmaya başlayabilir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den ön seçime girme kararı sonrasında siyaset yapma şekli, tercih ve uygulamaları bir kez daha tartışılır hale geldi.
Tartışma bununla sınırlı kalmadı.
Genel başkanın ön seçime girecek olması, kendisini örgütlere teslim etmesi CHP yüksek siyasetinde emsal oluşturdu. Kılıçdaroğlu’nun kararı İzmir’den kontenjan adayı olmayı bekleyen parti meclisi üyelerinin ve genel başkan yardımcılarının beklentilerini zora soktu.
Genel Başkanın ön seçime girdiği bir yerde genel başkan yardımcılarının ve parti meclis üyelerinin kontenjan uygulamasını tercih ediyor olması CHP örgütlerinde tartışılır hale geldi. CHP örgütleri Kılıçdaroğlu’nun ön seçim kararının kontenjan adaylarına örnek olması gerektiği görüşünde birleşti.
CHP yüksek siyaseti, merkezde oturduğu yerden siyaset yapmakla, alanda siyaset yapmak arasındaki farkın tedirginliğini yaşarken, Kılıçdaroğlu kendi seçim bölgesinden gelen ‘kontenjan konusu yeniden görüşülsün’ isteğini genel merkeze taşıyabilir. 2. bölgenin kontenjanını düşürülebilir, kontenjanla milletvekili olmayı bekleyenlerin beklentisini boşa çıkabilir.
Neden olmasın?
Kılıçdaroğlu, kendi seçim bölgesine jest yapabilir…
İster yapsın ister yapmasın ön seçim kararı ile Kılıçdaroğlu, seyrinde giden İzmir siyasetinin şirazesini bozdu. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı İzmir CHP örgütlülüğünü ve bölgenin siyasi dengelerini alt üst etti.
Muğlalı okur, toplam 13 milletvekili çıkaracak olan İzmir 2. bölgeyi bilmeyebilir.
İzmir 2. Bölge; “Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Bornova, Çiğli, Dikili, Foça, Karşıyaka, Kınık, Kiraz, Menemen, Ödemiş, Tire’yi ve toplamda 2 milyonun üzerinde bir nüfusu kapsıyor. İzmir aynı zamanda Türkiye’nin üçüncü büyük şeçim bölgesi ve Ak Parti refleksi ile CHP için çok önemli ve özel bir alan.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile bu özel alanda bir anda kafalar karışmış durumda.
Biliyoruz bugün bizden hafta sonu Muğla’da yapılan eğilim yoklamasıyla ilgili yorumlar bekleniyor. Eğilim yoklaması sonrası ortaya çıkan sonuçlar, sonuçların siyaseten taşıdığı anlam belirtelim ki bir günün işi değil.
Bu nedenle eğilim yoklamasıyla oluşan milletvekili sıralamasını, siyasi sonuçlarını yarından itibaren kaleme almak istiyoruz.
Muğla’da örgüt gözetiminde, genişletilmiş delege bazında yapılan eğilim yoklamasına katılan delegelerden birisinin bizi gülümseten ve düşündüren tespiti ile sonlayalım.
Oy kullanmak için gelen bir CHP’li büyüğümüz, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir ön seçim kararını yanlış bulduğunu ifade ederek şu tespiti yaptı:
“Sayın genel başkan iki yanlış yaptı. Birincisi ön seçime girmesi. Adam genel başkan olur da ön seçime girer mi? Atamaya koy kendini olsun bitsin. Sen genel başkansın niye kendini oylatıyorsun? İkinci yanlışı ise İzmir’i seçmesi. İzmir yanlış tercih (!) İnsan Muğla varken İzmir’i tercih eder mi? İlla ön seçime gireceksen Muğla’da gir, kimsenin gıkı çıkmaz. Gel bugün Muğla’ya, örgüt nasıl oluyor gör. Seni Çine’de davullu zurnalı konvoyla karşılasın millet”…