KİM EV SAHİBİ, KİM KİRACI?
Kurultay murultay yok.
Olağanüstü kurultay için toplanan delegele imzalarını sayan CHP yönetimi, yeterli imzanın bulunmadığı gerekçesiyle kurultayın yapılmayacağını açıkladı.
Muhalifler sayılarla oynandığını, yeterli imzanın bulunduğunu öne sürmüş olsalar da bu iddia bir işe yaramadı.
Delegelerin yarısına yakın imza toplanmasına karşın kurultay kararı çıkmayınca muhaliflerin partiden ayrılacağı öne sürüldü.
Muhalif ekibin Demokratik Sol Parti’ye gideceği iddia edildi.
Delegelerin partiden istifa etmemeleri konusunda ilk açıklama Muharrem İnce’den geldi.
İnce ‘kimse partiden ayrılmasın’ dedi.
Konuya ilişkin ikinci açıklama ise Parti Meclisi Üyesi Gaye Usluer’den geldi.
Usluer, delegelerin bir başka partiye geçeceği yönündeki iddiaları yalanladı.
Usluer; “Asla böyle bir şey söz konusu değil. Biz misafir değiliz ev sahibiyiz. Evimizde oturmaya devam edeceğiz” dedi.
Usluer’in “Biz misafir değil ev sahibiyiz” tanımlaması akıllara “Kiracı kim?” sorusunu getirdi.
Bu ara CHP’de kim ev sahibi, kim kiracı, kim misafir?
Kestirmek mümkün değil.
Bu konuda kafalar karışık.
CHP’nin ev sahibi;
Devamcılara sorarsan başka,
Değişimcilere sorarsan başka…
İki yazı öncesi CHP’de kurultay krizi ile ortaya çıkan tablonun ulusal demokrasi tarihimiz açısından önemli olduğunu, ötesinde mizahçılar için bir fırsat olduğunu dile getirmiştik.
Sizde bilirsiniz.
Ev sahibi-kiracı fıkraları mizahımızın en seçkin örnekleri arasında yer alır.
CHP’nin onca yüküne şimdi de;
Kim ev sahibi kim kiracı? Tartışmaları eklenebilir.
İfade etmek isteriz ki;
‘Üstünlük kuramı’ sosyal bir protesto olan siyasi mizahla doğrudan bağlantılıdır.
Durumu örneklemek gerekir…
Kendisinden kirayı arttırması istenen kiracı, istenen artışı yapamayacağını zira evde farelerin kol gezdiğini söyler.
Ev sahibi karşı çıkar, öyle bir şey olmayacağını iddia eder.
Kiracı ısrar eder;
“Gel kendi gözlerinle gör” der.
Ev sahibi ısrar üzerine eve gider.
Kiracı odaya bir parça peynir koyar.
Az sonra farenin biri sallana sallana çıkar gelir.
Ev sahibi şaşırır şaşırmasını da işi pişkinliğe vurdurup, tek bir fareden dolayı ortada öyle abartılacak bir durum olmadığını söyler.
Sonuçta ortada tek bir fare vardır.
Kiracı, ev sahibine acele etmemesini söyleyerek odaya bir peynir daha koyar.
Bu kez odaya kol kola iki fare daha girer.
Ev sahibi şaşırır.
Ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, farelerin ardından odaya bir de balık çıkar gelir.
Olan bitenden şaşkına dönen ev sahibi;
“Bu balık ne?” diye sorar.
Kiracı; “Hele şu fare işini bi çözelim, rutubeti sonra çözeriz” diyerek işi sonlandırır.
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.
