Karar verdim.
Bundan böyle Cumartesi günleri kültür ve sanat yazıları kaleme alacağım.
Bu konuyu dostlara ilettiğimde hepsi birden; “Sen bir yolunu bulur, konuyu politik sanata, eleştirisel bakışa getirirsin” dediler, hevesimi kırdılar.
Kültür ve sanattan uzakta durumun bu kadar vahim olacağı hiç aklıma gelmemişti.
Hevesimi kırmış olsalar da;
Ben kararlıyım.
Hiç olmazsa Cumartesi günleri mutlaka beni saran sarmalayan siyaset sarmaşığından kurtulup yüzümü sanata ve kültüre dönmeliyim.
Biliyorum siyaset beni reddettikçe,
Sanat beni kendine çekecek,
Bağrına yaslayacak.
Bir oğul gibi beni emzirecek.
Siyasetin ahududu liköründen sonra
Bu süte nasıl ihtiyacım var anlatamam.
Yok, yok; kararlıyım.
Cumartesileri kültür ve sanat yazacağım.
Bu ara şiir merakı üzerindeyim.
Özkan Mert’in 50 yıl anısına çıkardığı “Allah ve Tango” dan sonra pek şiir kitabı okumamıştım.
Anatolia Kitap Evin’den,
Yeni bir sürü şiir kitabı edindim.
Bir solukta hepsini okudum.
Şiire susamışım.
Bu ara doya doya şiir içiyorum.
Yeniden İlhan Berk,
Yeniden Melih Cevdet Anday,
Yeniden Cengiz Bektaş…
Bana iyi geldi.
Arada bir cesaret gösteriyor, bende bir iki karalıyorum (!)
Şiirden sayılır mı bilmiyorum.
Bildiğim; Savaş Ünlü İzmir Mektupları’nın beni cesaretlendirmeye devam ettiği…
Yağmur yağarken sarkmış telefon teline, takılıp kalmak istiyorum.
Yine öyle yağmurlu bir gün;
Aşçı Mehmet’in Muğla Lokantası,
Avukat Kemal Ertuğrul,
Kuru fasulye, pilav ve soğan,
Şiir ve ben bir aradayız,
Hararetliyiz.
O bana, ben ona (!)
Verip veriştiriyoruz.
Kara cüppeli Ceza Avukatı Kemal Ertuğrul,
Kimse bilmez, şairdir…
“İçebilmek Meselesi” şiiri onundur.
Yıllar var ki;
Şair Kemal Ertuğrul,
Avukat Kemal Ertuğrul’a;
“Şiirsiz yaşamak eksik yaşamaktır” hatırlatması yapsa da ortada henüz yayınlanmış bir şiir kitabı yok.
Belki üç şiir kitabını (!)
Tıka basa dolduracak şiirler;
Avukat Bey’in dava dosyaları arasında kaybolup gidiyor.
Onca şiir;
Avukat Bey’in eşref saatini bekliyor…
“Yazmalısın” diye direttim olmadı.
“Toparlayalım” dedi, geçiştirdi.
Avukat bana başka seçenek bırakmadı.
Kusura kalmasın artık yetti.
Sanat ve kültürle ruhunun açlığını doyuran bendeniz için bir şairi size şikayet etmek öyle kolay değil…
Hele bir dostu, bir yol arkadaşını;
Hiç kolay değil.
Ama yetti artık…
İstiyorum ki bu yazı;
Şikayetten öteye geçsin,
İhbar kabul edilsin…
Kurşunlu Cami’nin ara sokağında,
Çorapçılar çarşısında,
Bir binanın ikinci katında;
Kimsenin bilmediği bir şair;
Şiirlerini bizden gizliyor…