Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un ‘aşka dem vurarak’ 2019 yerel seçimlerinde büyükşehire aday olacağını açıklamasına çok sayıda ileti aldık.
Gelen iletilerin bir kısmı “Kocadon Başkan önce Bodrum’un olurunu al. Örgütün olmadan bırak Muğla’yı Milas’a gidemezsin” türünde.
Bir diğer kısmı ise “Yürü be başkan” türünde, Başkan Kocadon’u yüreklendirecek cinsten.
Belirtelim ki Bodrum’dan gelen iletilerin büyük bir çoğunluğu eleştiri yüklü olmasına karşın diğer yerleşkelerden Milas, Marmaris, Fethiye, Datça, Köyceğiz, Dalaman gibi ilçelerden gelen iletiler ise övgü dolu.
Bir genelleme yapmak için yeterli olur mu? bilmiyoruz ama Başkan Kocadon’un büyükşehir adaylığının toplumsal altyapısı var gibi görünüyor.
Başkan Kocadon kendi seçim bölgesinde tartışmalı bir konuma sahip olsa da Bodrum dışındaki yerel, ulusal ve uluslar arası toplumsal algıda Kocadon, vizyonlu bir belediye başkanı olarak tanınıyor ve biliniyor.
Toplumsal karşılık önemli ancak böyle bir hedefin gerçekleşmesi için örgütsel alt yapı gerekiyor.
Örgütsel yapıda Başkan Kocadon’un sahip olduğu gücü henüz bilmiyoruz.
CHP’nin 35. İl Başkanlığı Kongre sonuçlarının siyasi anlamına bakılacak olursa Kocadon, örgütlerde baskın bir gücün sahibi değil.
CHP örgütlerinde baskın gücün sahibi tartışmasız, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün.
Bir belediye başkanı olarak uzun süre siyaseti il ve ilçe başkanlarına, siyasi büyüklerine bıraktığını ifade eden, bu kurala özen gösteren Başkan Kocadon perhizini il kongresinde bozdu.
Başkan Kocadon il kongresinde yaptığı konuşmada aktif siyaset yapacağının sinyallerini verdi.
Kongrenin ardından Başkan Kocadon, köşeye çekilmesini bekleyen partilileri ve kamuoyunu yanılttı.
İlk hamlesini il kongresinde adaylardan Süleyman Uslu’yu destekleyerek yapan Kocadon’un ikinci hamlesi 2019 yılında yapılacak olan seçimlere yönelikti.
Başkan Kocadon, ortada il kongresi sonuçları olmasına karşın siyaset hedefini büyüttü ve 2019’da yapılacak olan seçimlerde büyükşehir belediye başkanlığı için aday olduğunu açıkladı.
Başkan Kocadon’un bir siyasetçi olarak hedef büyütmesinde, büyükşehire aday olmasında bir engel yok.
CHP’ye üye olan her siyasetçi isteği yere aday olabilir.
CHP’de aday adayı olmakta sorun yok.
CHP’de sorun; aday adaylığından resmi aday statüsüne gelebilmekte.
Bu noktada Başkan Kocadon önümüzdeki süreçte hem partisine hem de kamuoyuna neden büyükşehir belediye başkanlığına aday olduğunu açıklamak ve adaylığına meşruiyet kazandırmak zorunda.
O ve ekibi de biliyor ki bu konudaki olası bir gecikme siyaseten zaafiyetlere yol açabilir.
Önümüzdeki süreçte Başkan Mehmet Kocadon’un eylem ve söylemleri bir aşk hikayesinin ötesine geçmek zorunda.
Zira CHP’de, yerelde ve genelde bir mevkinin ve makamın adayı olabilmek sanıldığı kadar kolay değil. CHP ne olursa olsun, ne kadar tartışılırsa tartışılsın örgütsel irade ve örgütsel emek ilişkisinin sorgulandığı ve buna göre şekillendiği bir siyasi parti.
Tüm yerel ölçekli önermelerin ve bunların ötesinde CHP, genel merkez ve yüksek siyaset kararlarıyla hareket eden, parti içi disiplini de bu yolla oluşturan bir siyasi oluşum.
2019 seçimlerine CHP’yi, bu hafta sonu (16-17 Ocak) gerçekleştirilecek kurultayda oluşacak yeni yönetim götürecek. Büyük ve yüksek ihtimal tek liste ile gidilecek kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçilerek güven tazeleyecek.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün başta olmak üzere Muğla’nın kurultay delegeleri bu yeni sürecin de kurucu iradesini oluşturacak.
Bu noktada üç yıl öncesinden büyükşehire aday olduğunu açıklayan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un işi daha da zorlaşacak…