MAĞDURİYETLİ ERKEN SEÇİM
“Erken seçimi nereden çıkarıyorsunuz yok öyle bir şey” diyenlerin aksine erken seçime işaret eden analitik yazılar ve görüşler gün geçtikçe daha da çok artmaya başladı.
Erken seçimi yazan-çizen-okuyan ve erken seçimi zorunlu görenlerin oranı fazlalaştı.
İpucu arayanlar gözlerini siyasi partilere çevirdi.
Erken seçim olmayacağına inananlar kulaklarını siyasi kulislere çevirdiler.
Özellikle de CHP’liler…
CHP’de seçim hazırlığına ilişkin ilk ipucu 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra tempo arttıran milletvekillerinin kendi seçim bölgelerindeki çalışmalarıyla geldi.
Milletvekilleri alanlarda çalışmaya başladı.
İkinci ipucu ise 15 Temmuz sonrasında başlayan yargılama sürecinde ortaya çıkan mağduriyet vurgusunun CHP patenti üzerinden yürümesiyle ortaya çıktı.
CHP genel merkezi ve yüksek siyaseti,15 Temmuz mağdurlarıyla ilgili yoğun bir çalışma içine girdi.
Mağduriyet konusu adeta bir siyasi bir kanıta (argüman) dönüştü.
***
Bizim gibi ülkelerde erken seçim tanımı ve erken seçime gitme koşulları bellidir.
Erken seçim; umumi itibarla bir takım zorunlu sebepler nedeniyle yasa ile belirlenmiş olan tarihten önce yapılan seçim olarak tariflenir.
Bu durumda şu soruyu sormak gerekir:
15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ yapılanması erken seçim için zaruri bir sebep midir?
Siyaset bilicilere göre; 15 Temmuz darbesi ve FETÖ yapılanması erken seçim için zaruri bir sebeptir.
Peki durum böyle ise; toplumun tüm unsurlarına sızmış örgüte yönelik temizlik her zeminde ve koşulda sürdürülürken siyasetteki sızma ve yapılanmaya yönelik temizlik hangi yöntemle yapılabilir?
Bunun erken seçimden başka yolu var mıdır?
Hem de bir an önce, hiç uzatmadan daha doğrusu bu hain paralel yapılanmaya yeni bir fırsat tanımadan (!) Erken seçim dışında başka bir yol var mıdır?
İfade etmek isteriz ki; milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, partilerin il ve ilçe yöneticisi gömleği giydirilmiş, siyasete sızdırılmış örgüt üyelerine yönelik arınma ve sonrasında başlatılacak yargılama süreci için erken seçim dışında bir ihtimal yoktur.
Bütün gelişmeler ve veriler ortaya koyuyor ki; 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ yapılanması erken seçim için zaruri bir sebeptir.
Bu nedenle 15 Temmuz ve FETÖ yapılanması erken seçimin merkezinde, tam göbeğindedir.
***
Daha önce “15 Temmuz darbe girişimi Ak Parti için yeni bir siyasi meşruiyet sağlayabilir” demiştik. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından anketlerde Ak Parti’nin oylarında yüzde 70’lere varan ciddi bir artışı ortaya koyduğunu ve bu süreçte bu oranın heder edilmeyeceğine dikkat çekmiştik.
Bu artışın oy karşılığının mecliste tek başına anayasa yapabilecek çoğunluğu sağlayacağını, yeni bir anayasayı, ötesinde başkanlık sistemini getirebileceğini belirtmiştik.
Bunun dışında erken seçimin Ak Parti’nin kendi içinde hala tam anlamıyla yapamadığı FETÖ’ye yönelik temizlik fırsatı yaratacağına da işaret etmiştik.
Fazla değil bir hafta içinde, Türkiye’nin her bir köşesindeki kulislerde Ak Parti’nin ve CHP’nin olası bir erken seçime hazırlık yaptığının konuşulduğu bir sürece geldik.
***
Bir tespitle sonlayalım.
2017 yılı Mart ya da Nisan ayında olası bir erken seçim için gerekli olan zemin oluşmuş durumdadır.
Seçimin merkezine 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ terör örgütü yapılanması oturmuştur.
Erken seçim bu iki temel kanıta endekslenmiş durumdadır.
Ak Parti’nin seçim kanıtını darbenin getirdiği mağduriyet, CHP’nin kanıtını ise yargılama süreciyle ortaya çıkan mağduriyet oluşturmaktadır.
Erken seçim, mağduriyetler seçimi olarak kapımıza dayanmıştır…