Daha önceden de ‘siyaset masumiyeti kaybettirir’ diye yazdığımı hatırlıyorum.
Siyasetçi masumiyetini nasıl kaydeder?

Bunun bir sürü yolu, yordamı var ama en belirgin olanı ticaretle ilgili olanı.
Yani siyasetçinin, siyaseti ticari bir argüman olarak kullanması, ticaret yapması (!)
***
Temel değerlere ahlaki kurallara uyan ticari erbaplara sözümüz yok.
Ayrıca tabi ki siyasetçi de ticaret yapabilir.

Burada sorun yok.
Sorun iki gömleği birden giymiş birinin ticari kaygıları ağır basınca ne yaptığıdır?
Sorun siyasi mekanizmayı ticaretinde kullanıp kullanmadığıdır (!)
***
Birisi tüccar gömleği ile siyasetçi gömleğini aynı anda giyiyorsa, koca bedenine iki gömleği birden sığdırıp siyaseti ticari argüman olarak kullanıyorsa; biliniz ki masumiyetini kaybetmiştir.
Hazret, tüccar olarak başarılı olsa da,
Siyasetçi olarak masumiyetini kaybetmiştir.
***
“Sen bu masumiyet meselesini durup dururken nereden çıkardın?” diyenler biraz sabırlı olsunlar.
Biraz beklesinler.
Biraz sabır…
80 faşizmine paçayı kaptıran nüktedan bir sosyalist, sorguya gitmeden önce sorgudan çıkan arkadaşlarının haline bakar ve bir jön edasıyla ; “Bir başlasınlar işkenceye, her şeyi itiraf edeceğim” der.
***
Siyaset- ticaret ilişkisinde dillere destan bir geçmişin sahibiyiz.
Bu pis alışkanlık ne yazık ki kolay terk edilmiyor.
Her gelen şansını bir kez olsun deniyor.
Ya da adamın aklından denemek geçiyor.
Neylersin insanlık hali,
Bazıları da denemeden yapamıyor…
***
Merak ediyoruz.
Demokrasi ve yaşam koşulları iyileşince bu sorun acaba ortadan kalkabilir mi?
Belki kalkar ama bugün değil (!)

Ya ne zaman?
Demokrasi ve yaşam koşulları iyileşince…
***
Bu demokrasi denilen şey masumiyet meselesinden dolayı geç kalıyor olabilir mi?
Valla olabilir…
Demokrasi tam da bu nedenle yaşam koşullarının iyileşmesinin gerisinde kalabilir.
***
İki gömleği yani siyaset ve ticaret gömleğini koca bedenine sığdıran siyasetçiler, demokrasiye yerinde say komutu verirken, yaşam koşullarına da uygun adım marş komutu verebilir mi?
Valla verebilir…
Hatta uygun adım değil, istikamet gösterip koşar adım marş marş komutu da verebilir.
***
Peki, yerlerde sürünen masumiyet;
Dile gelir, kime ait olduğunu söyleyebilir mi?
Valla söyleyebilir…
***
Daha önceden yazdığıma eminim.
Siyasetçinin günlük hâsılatı olmamalı.
Siyasetçi, tüccar gibi günlük kar ve zarar düşüncesi ile gününü geçirmemeli.
Eğer geçiriyorsa ona siyasetçi denilmemeli.
Ya ne denilmeli?
***
Seçim yaklaştıkça siyasetin ihbar kanalları da açıldı. Bu süreçte bir siyasetçi olarak  kendilerine emanet edilen görevi emanete uygun olarak yerine getirenlere kimsenin  bir şey dediği yok. Ancak görevi yerine getirirken siyasi yasalar yerine ticari yasaları tercih edenler için söylenecek çok şey var ve birileri söz söylemeye hazırlanıyorlar.
***
Siyaset ahlakı oluşturan temel değerlere uygun bir eylem biçimidir. Bir değerler bütünüdür, iyiyi gerçekleştirmeyi amaçlar. Ticaret başka bir şeydir…
“Masumiyetinizi kaybetmeyin” uyarısıyla sonlayalım.