1 Kasım seçimlerinde aday gösterilerek milletvekili seçilen 20 il başkanı içinde yer alan Ak Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, seçim sonrasında ilk büyük toplantısını Muğla’nın Menteşe İlçesinde yaptı. Muğla Öğretmenevi’nde düzenlediği basın toplantısında ülke geneline ve kentin gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Milletvekili Öztürk, Ak Parti’nin en güçlü sosyal projesi olan TOKİ’nin 2. Etap uygulaması için düğmeye bastıklarını belirtirken Menteşe de yeni öğrenci yurtlarının yapılacağının müjdesi verdi.
Ak Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk yerel siyasetten, hükümet yatırımlarına, Rusya krizinden teşkilat sorunlarına kadar bir çok konuda görüş açıkladı.
Bir dönem il başkanlığının ardından milletvekili seçilen Öztürk, söze Ankara’nın büyülü ortamından bahsederek başladı. Meclis komisyonlarının hiç birisinde görev almak istemediğini bunun yerine seçim bölgesi Muğla’da halkla birlikte olmak isteğini dile getiren Öztürk “Ankara’nın büyüsüne kapılmayacağım” diyerek sözü özetledi. Burada, vatandaşın içinde olmak istediğini kerelerce dile getirdi.
Meclis’de henüz bütçenin oluşmadığını bu yüzden Ankara’da vakit geçirmeyeceğini vurgulayan Öztürk, Bodrum’dan Seydikemer’e kadar öncelikle kırsal kesimdeki vatandaşlara ulaşmak istediğini, bu kapsamda da ziyaretler gerçekleştirdiğini belirtti. 1 aydır kırsalda dolaştığına işaret eden Vekil Öztürk, köylünün büyükşehir belediyesinden hizmet alamadığına şahitlik ettiklerini “Siz Ak Parti’ye oy verdiniz, gidin onlardan hizmet alın” denildiğini öne sürdü. Belediyelere iş için müracat edenlere “Ak Parti’den istifa edin öyle gelin işe alalım” denildiğini de iddia eden Öztürk, bir milletvekili olarak kendisinin bunu yapmayacağını kimseye siyasi görüşüne göre davranmayacağını ifade etti. CHP’li belediye başkanlarının iktidar partisiyle görüş alışverişinde bulunmaktan çekindiklerini de öne süren Vekil Öztürk, “CHP’li milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla güç birliği yapmaktan birlikte olmaktan onur duyarım” dedi.
“Yerel-genel kavgasında olan vatandaşa oluyor” diyerek açıklamasına devam eden Öztürk, kamuoyunda tartışma başlatan UKOME ve şöfor esnafı arasındaki sorunlara yönelik şunları söyledi. “En basit örnek veriyorum şöfor esnafının probleminde bile bu yerel ve genel iktidar ayrımı bizi siyasette farklı yönlere savuruyor. Biz diyoruz ki suç onlarda onlar diyorki suç Ak Partililerde. Bakanlık kanun çıkardı o yüzden diyorlar. Sonuç olarak burda ezilen kim vatandaşlar. 6 Bin şöfor esnafı ailesiyle birlikte 15 bin kişi ekmek mücadelesi veriyor ve tehditle karşı karşıya bırakıyor. 15 Aralık’ta ‘ben senin ruhsatını yenilemeyeceğim’ diyor. Aile Sosyal politikalar Bakanlığının Ocak’ta bitecek bir süreç var. Çalışmayı yaptık bakanımız imzalayacak ve o süreç uzayacak. Engelli kardeşlerimizin daha rahat yolculuk yapması için gerekli zaten. Ama sen araca engelli rampası yapsan bile engelli durağı yok. Nereye inecek o platformda nerden alacak engelliyi. Belediye bunu yapıyor ama yapmaya araçtan başlıyor yanlış. Önce duraktan başlaması gerekiyor. İş birliği yapılmalı”…
CHP’li belediyeler, Ak Partili vekillerle iş birliği yaparlar mı?
Bilmiyoruz, bekleyip göreceğiz.
Bu süreçte Ak Partili her iki vekilin iş birliğinden yana açıklamaları oldukça önemli. 24. dönemin ayrışması 26 dönemde yerini işbirliğine bırakabilir.
Burada niyet önemli…
İfade etmek gerekir ki Ak Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, il başkanlığını geride bırakarak milletvekili olmanın sorumluluğu ile hareket ediyor. Bu konuda teşkilatlarını da uyarıyor. Teşkilatın kendisine halen il başkanı gibi muamele ettiğine dikkat çeken Öztürk, “Bana halen il Başkanı gibi muamale ediyorlar. Ben il Başkanı değilim, ben milletvekliyim. Ben 4 yıl il başkanlığı yaptım ve ben bana yapılanı yapmayacağım. Bana soruyorlar, teşkilat ne olur? diye. Ben artık milletvekiliyim. Teşkilatlarımın ve Muğla’nın hizmetkarıyım. Teşkilatların muhatabı il ve teşkilat başkanıdır. Enerjimi bu yönde harcamayacağım, kaos ve kavga ortamı yaratmayacağım” diyerek kendi il başkanlığı dönemindeki milletvekili-teşkilat ilişkisine gönderme yaptı. Öztürk, ilçe başkanı ya da il başkanı belirlemek için çaba göstermeyen bir milletvekili olmayacağını dile getirdi. Kısaca Öztürk, “Müdahil olmam, fikrimizi sorarlarsa söylerim, ama baskı yapmam” demeye getirdi.
Seçimin 1 Kasım’da bitmediğini, Ak Parti için seçimin Muğla’da 1 Kasım’da başladığını belirten Vekil Öztürk, bir gerçeğin altını şu sözlerle çizdi. “3 yıl boyunca ben büyükşehir yüzünden hizmet edemiyorum gibi sızlanma şansı yok. Bu belediye başkanını halk seçtimi kardeşim, buradaki tüm belediye başkanları hepimizin belediye başkanı. Kavga etmeden de muhalefet yapabilirsiniz”…
Öğretmenevi buluşmasında bölge turizmine yönelik açıklamalarda da bulunan Vekil Öztürk, 2016 yaz sezonu öncesi Ocak ayında ve yaz sezonu öncesinde Turizm Bakanı ile sektörel toplantı yapılması için girişimde bulundukları belirtti. Turizm Bakanı Mahir Ünal’ın bu talebi “geleceğim” diye yanıtladığını söyleyen Öztürk, “Muğla’nın turizmi olmadığı zaman bir ayağı topal oluyor. Bodrum, Fethiye Marmaris, turizm anlamında yeterlilik göstermezse bir ayağımız topal kalıyor. Bakan bey geleceğim dedi. Tekbir toplantı değil her yerde yapacağız. Sezon sonunda da değerlendirmeler yapacağız. Muğla’da turizm gelişecekse bunu yapmamız lazım” dedi.
Basın toplantısında Rusya krizine ilişkin açıklamalar yapan Öztürk, “Muğla turizmi anlamında çok büyük bir kriz beklemiyoruz biz. Tarım anlamında da ürünlerimiz belli domates ve narenciye. Dün akşam Köyceğiz’deydim. Narenciyeyle alakalı bir kriz görmedim. Hepsi anlaşmalarını yapmış satış yapıyorlar, geçen senenin fiyatlarının altında değil. Seydikemer’deki sera üretim domatesçilerimizde biraz sıkıntı var. Daha hızlı ulaşım sağlanmalı çünkü domates portakal gibi değil. Domates tırları, Rusya kapısında çok bekledi. Sonra Ukraynaya döndü. Hemen pazar bulundu. Belarus’a döndü, Sebzenin pazarı hazır. Rusya almadı kriz var diye bir şey olmaz” diye konuştu.
Konuşmasında bölgeye yapılan ve devam eden yatırımlar ile ilgili olarak bilgi paylaşımında bulunan Vekil Öztürk en az oy aldıkları Bodrum’da Yalıkavak güzergahı üzerinde 8 kilometre duble yol yapımının yanında tünel yapıldığını ve Yarımada ulaşımında yaşanan sorunları bu yatırımlarla rahatlatılacağını söyledi. Fethiye’de DSİ tarafından körfez temizliği yapıldığını, Bodrum’da ve Muğla Menteşe’de bin kişilik spor salonu ve gençlik merkezi yapıldığını ancak bu yapılanların kamuoyuna yansımadığını belirtti. Basının bu tür konulara daha duyarlı olması gerektiğini savunan Öztürk, yapımı yılan hikayesine dönen 2. Etap TOKİ’ye ve öğrenci yurtlarına ilişkin iki müjdeli haberi de paylaştı.
Muğla’daki en büyük problemlerden birisinin yurt sorunu olduğunu dile getiren Öztürk, “35 bin öğrencimiz var. Bunların 4-5 bin tanesini yurtlarda misafir edebiliyoruz. 30 Bin öğrenci Muğla’nın heryerinde kiralık evde apartta pansiyonda kalıyor ve kiralar çok yüksek. Burda 15-20 bin öğrenciyi ağırlabileceğimiz yurtlar olsa ve şehir içerisinden o gençleri çekebilsek kiralar aşağı düşer. Ama birileri bunu istemiyor” dedi. Yeni yurt yapımı için Orman Bakanlığı’ndan 2 ayrı yer tahsisi yapıldığını ancak yurt kapasitesinin belediyelerin vereceği kat iznine göre belirleneceğine dikkat çekti. Yurtların rantabl olması için aşağı doğru artı 1 olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Merkez Menteşe İlçesinde TOKİ 2. Etap uygulamasına söz verildiğini anımsatan Öztürk, bugün için Ankara’da TOKİ ile görüşeceklerini ve mutlaka dar gelirli ve emekli vatandaşlara bu uygulamayla ev sahibi yapacaklarının müjdesini verdi. Öztürk il genelinde TOKİ eliyle yürütülen çalışmaları şöyle özetledi;
“TOKİ devlet kurumudur. Yatağan’da mesela planlamasını yaptık 79 konut emekliler ve dar gelirliler için önümüzdeki süreçte yapımına başlanacak. Kavaklıdere’de 4. etap TOKİ yapılıyor. 5. etapla ilgili belediye talep toplamaya başladı. Köyceğiz’de aynı şekilde talep toplandı yer tesisi yapıldı. Pazartesi günü Ankara’da TOKİ’deyiz, Muğla’yı konuşacağız. 2. Etapla ilgili Muğla’ya elbette yapacağız. Muğla’ya 2. etap TOKİ’den Fethiye’de Bodrum’da ve Marmaris’de dar gelirliler için yapacağız. Öncelik dargelirli ve emeklilerde. Yatağan resmileşti, Bozarmut’ta TOKi yapıldı. TOKİ’nin gelmesi için yerel yönetimin talep toplaması lazım. Yerel yönetimlerle birlikte hareket edemediğimiz zaman olmuyor. İstanbul’da 10. etap TOKİ olmuş. Antalya’da olmuş heryerde olmuş. Muğla’da yok. Temel sebeplerinden birisi yerel ve genel iktidarın birlikte çalışamaması”…