MİMARLAR NE DEDİ?
Gecikmişte olsa TMMOB Mimarlar Odası Muğla Şubesi basınla bir araya geldi.
Kendi meslek alanları içerisinde mimarlar il genelinde kamu yararı ve kamu zararı oluşturan konularda 30’a yakın dava açıldığını açıkladı.
Şube Başkanı Osman Köseoğlu, basın buluşmasında yaptığı açıklamada “Muğla son dönemde ülkemizde yürürlükte olan liberal politikalar gereği, rantla talan ekonomileri neticesinde ciddi bir tehlike altında. Ciddi erozyona uğramakta, kültürel ve doğal mirasımız hızla yok olmakla tehlikede. Şu anda 30’a yakın davamız var. Hepsi de çevre ve kamu adına yürütülen davalar. Ülkemizde yani Muğla’da özellikle biz mimarlar odası olarak kendi meslek alanımıza giren kamu yararı ve kamu zararı olan konularda aydınlatıcı mücadele edeceği rolümüzün farkındayız ve buna temsilciklerimizle Bodrum, Marmaris, Fethiye ve Milas temsilcilliğimizle ve şube avukatlarımızla eşgüdümlü olarak yürütmeye çalışmaktayız” ifadelerini kullandı.
Kamuoyundan ve basından yürütülen mücadeleye ilişkin duyarlı olmalarını isteyen Köseoğlu ve yönetimi; Bodrum Kalesi Restorasyonu, Okluk Koyu, Datça-Bozburun 1/25 binlik planı, Bodrum Usuluk Koyu, Eski Garaj alanı ve TOKİ 2. Etap konutlarına yönelik açıklamalarda bulundu.
Bunlardan en güncel olanı Bodrum Kalesi restorasyonu idi.
Restorasyona yönelik oda görüşünü ve Bodrum Temsilcisi Cevat Kalfa’nın açıklamalarını haber olarak sizlerle paylaştık.
İfade etmek isteriz ki; haberin okunma oranları bu konudaki toplumsal hassasiyeti ortaya koyar nitelikteydi.
Ancak Osman Köseoğlu’nun TOKİ evlerine yönelik açıklamalarının yer aldığı haber; aldı başını gitti. Dün itibariyle haberi bizden ve sosyal medya üzerinden okuyanların sayısı 18 bini geçti.
Köseoğlu’nun TOKİ 2. Etap konutlarının imar yasalarına uygun yapılmadığını öne süren açıklaması toplumda karşılığını buldu ve ‘Ne oluyor?’ dedirtti.
Açıklamasında merkezi yönetime ve yerel yönetimlere göndermede bulunan Köseoğlu, TOKİ’ye ilişkin şunları söyledi:
“Muğla devam eden TOKİ davamız var. TOKİ evleri. Bu yapılar Türkiye’deki ve Muğla’daki hukuksuzluğun bir anıtıdır. Hukuksuzluk anıtıdır. Biz bunların imar planlarına dava açtık. Yürütmeyi durdurma aldık. Planlara itiraz ettiler tekrar yürütmeyi durdurma kesinleşti. Bu arada bu planlara revizyon adı altında yeni bir plan kimliği verilerek plan hazırlandı ve projeler inşaat statüsü almadan bu inşaatlar başladı. Biz Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Yapılan hukuksuzluk dedik. Fakat bunu üzülerek söylüyorum ki; yerel yönetimimiz ülkede hakim olan korku imparatorluğunun dolaylı uzantısı olarak müdahil olamadılar. Bunu üzülerek söylüyorum. Cumhuriylet savcılığıda kendi yetkisinin olmadığını, ‘kendi bölgesindeki kaçak inşaatın kendi yetkisi olmadığına dair’ bize cevap verdi. Fakat ortada bir suç vardı. Kaçak inşaat başlamıştı ruhsatsız. Böyle bir durumda yerel yönetimlerin, meslek odalarının, basının, kamuoyunun daha dik, daha cesur, daha önyargısız, daha pazarlıksız mücadele içerisinde olması gerekiyor. Bu bileşenlerin herhangi birisi çekince gösterirse maalesef istenmeyen sonuçlarla, tahribatlarla karşı karşıya kalıyoruz.”
Anlamayanlar için, anlamakta zorlananlar için bir kez de biz altını çizelim.
Mimarlar Odası Muğla Şube Başkanı Osman Köseoğlu diyor ki;
“Biz mimarlar olarak kamunun yararı ve kamunun zararı konularında kamuoyunu aydınlatıyoruz. 2. Etap TOKİ Evleri bir hukuksuzluk anıtıdır ve biz buna karşı hukuk mücadelesi başlattık. Biz TOKİ’ye karşı değiliz. Orada yapılan evlerin insani olmamalarına karşıyız. Evler bitti bitecek (!) ancak yargı süreci devam ediyor”…