MODERNLİĞE VERİLEN FİKRİ CEVAP

9

Yaşadıklarımız bir hayal kırıklığı ve bir düşünce bulanıklığıdır. Siyasetin modernliğimize verdiği cevap kentin beklentilerini karşılayamadı. 40 yıldır oluyordu yine oldu. “Ahlak ve Felsefe üzerinden tartışmak, Taassup anlayışı ile siyaset yapmak” yazılarının gazetede ve internette yayınlanmasının ardından çok sayıda iletiler aldık. Yazıların tamamının “ulemaya” yazılmış yazılar olarak kabul edildiğine şahit olduk. Bu yazıların tamamı siyasetin belirleyeni olan ulemaya gitsin. Ulema nasılsa cemaatini toplar, onların dilinden olanı biteni onlara anlatır.
***
Yaygın inanca göre AK Parti’nin kentin siyaset sahnesinde kabul görme olasılığı, diğer siyasi partilerin yanlış politikalarını ispat etmesinden çok kentin modernliğine vereceği fikri cevaba bağlıydı. Sekülerizm ve moderniteyi birbirine bağlı olarak kabul eden kent insanı bu yapıları özgürlüğü açısından önemli görüyordu. Sekülerizm konusunda reflekslere sahip olan bir kentte laiklik sosyolojik ve siyasi açıdan değil, ahlak ve felsefe açısından da tarif edilmeliydi. Olmadı. AK Parti’nin her kademedeki siyasileri bu işi beceremedi. Birkaç kişi dışında…
***
Milletvekili Yüksel Özden ve birkaç kişi dışında parti de kimse bu derinlikli tarifin peşine düşmedi. Bir gazeteci olarak Özden’le bizi buluşturan, partner yapan işte bu derinlikli tarifti. Özden’in “Toprağın altındakilerle, toprağın üstündekilerin buluşması’ndan kast ettiği ahlaki ve felsefi yaklaşımı kimse gösteremedi. Özden’in bütün okulları imam hatip yapmak gibi bir derdi yoktu. Hiçbir zamanda olmadı. Kentin sahip olduğu tüm özgün değerleri onun için önemliydi, saygı duyulmalıydı.
***
Özden; Knidos’taki antik teraslara, Milas’taki İkiz Türbeye aynı derinlikle bakabilme özelliği ile benzerlerinden çok net bir şekilde ayrıldı. Stratonikea antik kenti de ve onun senato duvarında yer alan bir Osmanlı Beyi’nin kitabesi de onun için aynı ölçüde değerliydi. Bir akademisyen olarak Turgut Reis Lisesi ile İmam Hatip Lisesini hiç birbirinden ayırmadı ve asla birbiriyle de yarıştırmadı.
***
Bu kent için inanç dışında bir dünya ve ahlak görüşü mümkündü ve inanç burada siyasi bir seçenek değildi. İnancın her alanda bir tercihi vardı biliniyordu. Bize göre kentin bugün yaşadığı ve yaşamak zorunda kaldığı düşünce bulanıklığının altında hissi ve entelektüel düzeyde temas kurmak için bir yol bulunamamış olması gerçeği yatıyordu. Özden bu gerçeğe dayalı bir siyaset anlayışına ve davranış şekline sahipti. Bu gerçeğe bir çözüm aramak yerine insanları nihilizme yönlendirecek açıklamalar yapılması toplumsal algıyı farklı boyutlara taşımak üzere. Birileri kent siyasetinin inanç algısı üzerine inşa edilmesinin sorun yaratacağını yine unuttu.
***
Modernite yüzünden bugün insanlığın ahlaki açıdan büyük tehlikeyle karşı karşıya olduğuna inananların yanında “mümkün olanın, yeterince iyi olduğu anlayışı” yaygınlaşıyor. Parlamentolar geleneksel olarak dinin, ahlakın alanına giren cinsellik, evlilik, gibi konularda kararlar alıyor. Bir yandan yasa yoluyla ahlaki seçenekler oluşturulurken bir yandan da İslam ülkelerinde demokrasi anlayışı mutlaklık kazanmanın mücadelesini veriyor.
***
Kültürler ve inanışlar farklı olabilir, bireyler inançla ilgili mesafelerini kendileri ayarlayabilir. Farklı derecelerden oluşsa da medeniyet insanlığın toplam bilgi ve birikimi şeklinde tanımlanır. Biz istesek de istemesek de, yaşadığımız zamanın ve oluşan medeniyetin içindeyizdir.
***
Bir kez daha yineleyelim. Yaygın inanca göre AK Parti’nin kentin siyaset sahnesinde kabul görme olasılığı, diğer siyasi partilerin yanlış politikalarını ispat etmesinden çok kentin modernliğine vereceği fikri cevaba bağlıdır. Özgürlüğünü, güncel yaşamını, siyasi tercihini sekülerizm ve modernite de gören kent insanı kendisine yöneltilen sosyal ve siyasal söylemlerin yanında ahlak ve felsefe temelli davranış ve söylemlerin beklentisi içindedir.

Haberi Paylaş