Bir önceki yazıda yer alan “Muğla’nın siyasal tanınırlığını, bilinirliğini sağlayan, ‘kale’ olarak değerlendirilmesini sağlayan sol; ortanın solu değildir. Muğla bu tanımını, ortanın solunda duran siyasi partilerden değil, devrimci unsurlarından, devrimci ruhundan ve devrimci mücadelesinden almış bir kenttir. Kent olarak nereden nereye geldiğimiz, nasıl bir kimlik erozyonu yaşadığımız ortadadır. Kentin toplumsal olaylardaki giderek zayıflayan refleksinin nedeni; ‘salon tipi’ siyaset ve mücadele anlayışıdır. Salon tipi siyaset ve mücadele anlayışı bizi meydanlardan alıp salonlara sıkıştırmıştır” tespitimize çok sayıda ileti aldık.
Görünen o ki;
Almaya da devam edeceğiz.
İyi oluyor, iş tartışılıyor
Ve biz bu tartışmayı çok önemsiyoruz…
***
Gazeteci Özcan Özgür’ün Özgürce köşesinde yayınladığı “Muğla Neyin Kalesi?” yazısıyla tartışmaya açtığı konu kamuoyunda 35 yıldır ilk kez tartışılıyor.
Özgür, bu konudaki görüşlerini yazmaya, yayınlamaya ve tarihe belge bırakmaya devam ediyor.
***
Bugün başlayan bu tartışmanın sonuçta tarihi bir yanlışı düzeltmesini bekliyoruz.
Zira ortada var olan kalenin;
Sol bir kale olduğunu biliyoruz.
Bu vesile ile;
Sol’dan da ne kast ettiğimiz?
Bilinsin istiyoruz.
Her ne kadar birileri bu gün;
Hiçbir emeği bulunmadığı halde, kalenin sahibi gibi, birileri de kale komutanı gibi davranıyor, siyasi meşruiyetini kendisine ait olmayan zemin üzerine konduruyor olsa da onları çok önemsemiyoruz.
Onlara değer vererek (!)
Bu günün suni değerlerine pabuç bırakmak istemiyoruz.
***
Zira biliyoruz ki;
Muğla hala koruma altında…
Birileri evleri,
Bacaları ve sokakları korurken;
Biz hem evleri ve bacaları,
Hem de insanı ve kentin sol kimliğini korumaya çalışıyoruz.
Bu nedenledir gecekondunun her türüne külliyen karşı oluşumuz.
Bu süreçte;
Büyük bir emekle, kelle koltukta mücadele ile kazanılmış bir unvanın mirasyedisi olmaya meraklı olanların kendilerine gelmelerini istiyoruz.
Onlarla hiçbir zeminde ve koşulda ideoloji tartışılmamasının nedenini anlasınlar istiyoruz.
***
Bu kentte;
Sol değerlerle inşa edilmiş mirasının üzerine oturarak liberal senaryolara el sallayanlara uygun bir kale yok.
Dahası henüz onların oluşturduğu bir kale yok.
Kentin dönemsel siyasi başarılarıyla gelen tanımlaması ile siyasal derinlikten kaynaklanan tanımlaması aynı anlamı taşımaz.
Bu nedenle iki farklı tanımlama;
Aynı kefede görülemez,
Aynı terazide tartılamaz.
İkisi farklı şeylerdir.
Siyasal başarı;
Kentsel ve dönemsel refleksi destekleyebilir.
Ancak refleksi;
İdeoloji temelindeki siyasal derinlik oluşturur.
***
Muğla; sol’un kalesidir.
Soldan kast edilen şey;
Bellidir.
Sol’dan kast edilen;
Bir siyasi parti değil,
Muğla’nın devrimci ruhu ve devrimci mücadelesidir…
***
Bugün 6 Mayıs 2015…
Bundan 43 yıl önce, 6 Mayıs 1972’de cuntacılar tarafından idam edilen gençlik hareketinin liderleri; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı saygıyla andığımızı, salon tipi siyasetten konuya ilişkin şu saate kadar tek satır açıklama gelmediğini belirterek sonlayalım…
Tartışmayı doğru zeminde yapalım…