Ak Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden 2014’ün Eylül ayında Muğla’da evlere doğalgazın verileceğini, doğalgaz projesinin fizibilitesinin 2011 yılında Ula, Yatağan ve Bayır Beldelerini de kapsayacak şekilde tasarlandığını ancak yeterli talep olmadığı için projenin yenilendiğini ve tekrar çalışma başlatıldığını açıkladı.
***
Vekil Özden doğalgazın seçimden sonraya kaldığını açıkladığı konuşmasında “Projenin Mart’a kadar biteceğini tahmin ediyorduk. İhale koşulları gereği projenin bitmesinden sonra 6 ay içerisinde kazma vurulmak zorunda. Şu anda içinde bulunduğumuz Mart ayından itibaren 18 ay sonra yani Eylül 2014’de Muğla’da evlere doğalgaz gelmiş olacak” dedi.
***
Siyasetçiler rahat olsunlar. Yatırımlar konusunda biz tarihleri değiştirmeye yeni tarih belirlemeye alıştık. Doğalgaz’da tıpkı belediyenin arıtma tesisi gibi iki yıl, ya da bilmem kaç zaman gecikse ne olacak? Rahat olsunlar, doğalgazı isterlerse 5 yıl daha erteleyebilirler. Sonunda ölüm yok! Doğalgaz’ın müteahhit firması da tıpkı alt yapı ve kanalizasyonun bir kısmını yapan firma gibi işi yarım bırakıp gidebilir. Giderse gider, iş yeniden ihale edilir. Bir firma gider, başka bir firma gelir. Ömür dediğin şey nedir ki?
***
Muğla’nın acelesi mi var? Muğla beklesin! Derviş sabrı ile bir 50 yıl beklemiş bir on yıl daha beklesin. Kıyamet mi kopar? Bu memlekette evsiz adam mı var ki; TOKİ’de acele edilsin. Aceleye gerek yok. Önce bir çay kahve içilsin, hasbihal edilsin. Evvel Allah 2. Etabı da, 3. Etabı da hallederiz. Muğla’da “Babasının evi olanın evi olmaz” bilmez misin? 90. Yılımız mı, 100. Yılımız mı? henüz daha karar veremediğimiz var oluş yılımızda 100 yoksula ev vermek için aceleye gerek yok. Onlar zaten yoksul. Yoksulluk onlar için bir kader ve bu kaderin değişmesi için öyle aceleye gerek yok. Dar gelirliye 1. Etap TOKİ’de özellikle belediyenin katkıları ile nasıl ev sağlandı ise iki, üç, dört ve beşinci etaplarda da yoksullara ev sağlanabilir. Dedik ya; aceleye gerek yok. Onlar zaten yoksul. Metre karesi 65 olmuş, 85 olmuş ne fark eder. Evi bulduklarına şükür etsinler…
***
Siyasetin, siyasetçinin gönlü rahat olsun. Yatırım için, hizmet için acele etmeye gerek yok. Hele Muğla’ya yapılacak Tıp Fakültesi Hastanesi’nin de acelesi yok. Vekil Özden, hastanenin TOKİ projesinden daha meşakkatli olduğunu söylemedi mi? Söyledi! Uzun soluklu olduğunu ve daha karmaşık bir proje olduğunu söylemedi mi? Söyledi! Eeee daha ne! Konu Sağlık Bakanı’nın önüne gitmiş, ihale süreci için üzerlerine düşen görevi yapmışlar, hatta tamamlamışlar. Yani bundan sonrası onların işi değil, iktidarın işi! Sonrasını iktidar bilecek…
***
Ayrıca Tıp Fakültesi Hastanesi’nin herhangi bir ödenek sıkıntısı da yok! Van’a giden ödeneği nereden çıkarıyorlar anlamak mümkün değil. Bu basının işi gücü yok. Bilmiyorlar ki koca hastane öyle bir günde kurulmuyor. Muğla’nın acelesi mi var? Muğla beklesin. Modern tıp hizmeti dediğin şey öyle kolay gelmiyor. Modern tıp hizmeti almak için önce onu hak etmek gerekiyor. Arada ölen ölüyor, kalan sağlar kimin oluyor, sağ kalanlar kime oy veriyor? Durun bakalım, bu neyin acelesi? 50 yıl beklediniz biraz daha bekleyin…
***
Muğla beklemeli! Ulu Cami, Kurşunlu Camii, Şeyh Camii, Şahidi Cami, Saburhane Cami, Sekibaşı Cami ve Konakaltı Mescidin’de de istekleri için üç vakit dua etmeli, türbelere çaput bağlamalı. Şimdilik var olanla idare etmeli, yetinmeli. Muğla, Tanrı’dan umudunu kesmemeli, derin nefes alıp, beklemeli.
***
Muğla’yı beklemek yönetiyor. Muğla; vapuru beklemeli, gününü, sırasını beklemeli, uyanmayı, çözülmeyi, anlaşılmayı beklemeli. On beşinde beklemeli, kırkında, ellisinde ve yetmişinde beklemeli. Neylersin ki Muğla, beklemek sayrılığına düşmüş bir kere.