“Muğla’daki fırsatlar” diye bir liste oluştursak, “Size göre Muğla’daki fırsatlar nelerdir?” diye sorsak eminiz ki uzun, çok uzun bir listeye sahip oluruz.
Muğla fırsatlarının, günün-ayın-yılın fırsatları kapsamında değerlendirilemeyecek kadar derin ve kalıcı olduğunu görürüz. Ancak bu fırsatlarla ne yapacağımızı bilememek (!) bu fırsatlardan bir ekonomi yaratamamak bizim yüzyıllık sorunumuz.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO)’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen Güneş Enerjisinden Elektrik Üretimi Konusunda Muğla’daki Fırsatlar ve Türkiye Uygulamaları çalıştayı bir gerçeği gün ışığına çıkardı.
Çalıştayda, Muğla’nın güneş enerji yatırımlarında ülkedeki en iyi 5 bölgeden birisi olduğu belirtildi. Muğla’nın en fazla güneş enerjisine sahip il olmasına rağmen en fazla yatırımın Kayseri’de olduğuna dikkat çekildi.
Bilmeyen öğrensin, unutanlar da hatırlasın.
Türkiye genelinde 2 bin 640 saat olan güneşlenme süresi Muğla’da 3 bin 43 saat.
Yani Muğla yaz-kış yaklaşık 250 gün güneş görürken, güneşten güneş enerjisinden yeteri derecede faydalanamıyor.
Akdeniz ve Ege`nin kesişme noktasında, yaz-kış güneşe ve rüzgâra dahası yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olan Muğla’da tam anlamıyla güneşten enerji üreten bir sistem ya da yatırım yok.
Yatırım, işini bilen Kayseri’ye yapılıyor.
Muğla hiçbir bedel ödemeden sahip olduğu üretim değerlerinden ne yazık ki bir katma değer yaratamıyor.
Kısacası Muğla’da bu işi dert edinmiyor, bir kaç unsur dışında bu işe kafa yorulmuyor.
Muğla’nın fosil yakıttan anası ağlıyor, kent kirlilik listesinin ilk sırasına oturmasına rağmen Müslüman mahallesinde; ne güneş enerjisine ne de rüzgâr enerjisine sıcak bakılmıyor.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla Belediye Başkanı iken yenilenebilir enerji konusunda farkındalık yaratmak amacıyla bir güneş evi projesi yapmış ve bu nedenle çok eleştirilmişti. Tüm eleştirilere karşın Başkan Gürün, Muğla Belediyesi`ne ait mezbahada bu projeyi uygulayarak konuya ilişkin bir örnekleme sergilemişti.
Başkan bunun neresini hizmetten sayıyor diye hayıflananlar olmuştu.
O süreçte Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Teknoloji Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Keçebaş, güneşlenme süresiyle Muğla’nın Güneş Enerjisi Santrali (GES) için büyük bir potansiyele sahip olduğunu resmen açıklamıştı.
HES-RES tartışmalarından kendisini kurtaramayan bu ülkede şimdi de GES’i baş belası statüsüne almak isteyenler boşa akan akarsularla selfie çektirip sosyal medya da paylaşmaya, kışlık yiyeceklerini güneşte kurutmaya devam edebilirler.
Muğla’nın manzarasıyla nostaljisi ile yetinenlerin aksine biz Muğla gerçeğinin, gerçek Muğla’nın peşindeyiz.
Muğla’da 18 adet enerji üreten santral bulunuyor.
Bunlardan 3’ü fosil yakıtlı termik santral, 13’ü hidroelektrik santrali, Datça ve Milas’ta da birer rüzgâr enerjisi santrali mevcut.
Bunun dışında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından lisans verilen RES’ler bulunuyor.
Ancak bu yatırımları devenin kulağından saymak mümkün değil.
Muğla özellikle çevreci kimlikli güneş kaynağını kullanmak zorunda.
MUTSO’nun Güneş Enerjisi’nden Elektrik Üretimi Konusunda Muğla’daki Fırsatlar ve Türkiye Uygulamaları çalıştayı bu tarz temiz enerji kaynaklarına gerekli olan yatırıma yönelik çağrıyı da beraberinde getirdi.
MUTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Mehmet Dişcigil, Elektrik Yüksek Mühendisi.
Çalıştay, bu nedenle Dişçigil’in moderatörlüğünde yapıldı.
MUTSO yönetimini ve Dişçigil’i kutlamak gerek.
Bir tespit ve öneriyle sonlayalım.
Muğla’da, sahip olduğumuz üretim değerlerimiz ve bölgesel zenginliğimizle ne yapılacağını bilen ve bu fırsatlardan bir ekonomi yaratabilecek, katma değer oluşturabilecek yöneticileri göre ve getirmenin zamanı geldi.
Elinize kalem kağıdı alın, kendinize göre Muğla’daki fırsatları alt alta sıralayın. Ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız…