Musa Gökbel’in milletvekili aday adaylığı konusundaki değerlendirmesini sizlerle paylaştık.
Umarız bu açıklamadan herkes kendisine düşen payı almıştır. Gökbel bu açıklamasıyla 2015 genel seçimleri öncesinde kendisini bu sürecin içinde görmek isteyenlerle, kendisini bu sürecin içine çekmek isteyenlere yönelik merakları gidermiş oldu. Onların beklentilerini cevapladı. Gökbel’in açıklamalarından kim? Ne anladı?
***
Gökbel, açıklamasında CHP’de 50’ye yakın milletvekili aday adayı olduğuna ve elliye yakın ismin hiç birisine ‘gel aday ol’ denilmediğine, herkesin kendi özgür iradesiyle karar aldığına dikkat çekti; “Ben herkes gibi bir şeyler olmayı aramıyorum. Benim aradığım ilkeleri ve örgütlülüğü ayakta dimdik bir CHP” dedi. Musa Gökbel, bir şeyler olma arzusundan değil ilkeli bir CHP’den bahsetti. Peki ilkeleri olan CHP’ye ne oldu?
***
Ülke geneline, CHP genel merkezinin varyeteli tercihlerine gitmeye gerek yok. Geçmişin yüküyle yeni bir CHP yaratmanın peşine düşenlerin kahramanlık hikâyelerini buraya taşıyacak değiliz. Buraya taşıyacağımız bu değil. Sizinle bu köşede paylaşmak istediğimiz Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde bir başka siyasi partiyi araştırmak için Muğla’ya gelerek alan çalışması yapan bir ekibin CHP’ye yönelik sosyolojik tespitleri…
***
Hatırlayınız. Büyükşehir statülü seçimler öncesinde Musa Gökbel ve arkadaşları o süreçte CHP örgütlerinde ön seçim istekli bir hareket başlatmışlardı. Çoban Ateşi adıyla yola çıkan Gökbel ekibinin ön seçim isteği kısa sürede örgütlerin genel talebine dönüşmüştü. CHP ilçe danışma kurullarında ön seçim istekli kararlar alınmış, bu kararlar İl Başkanı Mustafa Öztürk tarafından genel merkeze taşınmıştı (!) Bu süreçte örgütten ve tabandan gelen ön seçim isteği karşısında CHP genel başkanlık katında ve parti meclisinde belediye başkan aday adaylarının ön seçimle belirleneceğini, örgütlere sorulmadan karar verilmeyeceğinin altı çizilmişti.
Büyükşehir dahil, ilçe belediye başkanları ve ilçe belediye meclis üyeleri ön seçim yapılacak umuduyla yola çıkmışlardı. Ancak beklenen olmadı, genel merkez sözünde durmadı. Büyükşehir belediye başkanı başta olmak üzere birçok ilçe belediye başkanı atama yoluyla belirlendi. Önce belediye başkan adayları belirlendi. O süreçte CHP örgütlerinden ve aday adaylarından beklenen tepki gelmedi. Bu tepkisizliğin nedeni bu güne kadar hiç konuşulmadı hatta hiç tartışılmadı.
Muğla’da yapılan sosyolojik araştırmanın işte tam da bu noktaya ışık tuttuğunu belirtelim. Belediye başkan adaylarının atama yöntemiyle belirlenmesi karşısında Muğla’da kıyametin kopacağı tahmin edilirken, CHP örgütlerinin elleri pantolon çizgisine gelmişti. O süreçte Musa Gökbel’in dışında hiç kimsenin sesi çıkmamıştı.
Bu durum bir başka siyasi partiyi araştırmak için Muğla’ya gelen bilim insanlarının dikkatini çeker. Onlar; bir başka siyasi parti için CHP sürecini yakından takip etmektedir. Bu seçmen davranışındaki garipliğin tespit edilmesi için alana inilir ve bir çok CHP’li ile görüşülür, raporlar tutulur ve gidilir…
O süreçte CHP örgütlerinden beklenen tepkinin gelmemesi bilim insanlarının dikkatini çeker. Zira bu bir araştırma konusudur. Araştırma için fırsat doğmuştur. Muğla’da yapılan çalışmalar, tutulan notlar dönüşte masaya yatırılır.
***
Mart yerel seçim süreci devam eder. Belediye başkan adaylarının belirlenmesinin ardından sıra belediye meclis üyelerine gelir. Her bir ilçe de sayıları yüzlere dayanan meclis üyelerinin bazıları seçimle belirlenir. Ancak sandık konulmasına karşın, genel merkez önlemini alır, fermuar sistemiyle kontenjan uygulamasını yürürlüğe sokar…
***
30 Mart’ta seçim yapılır ve CHP’nin bugünkü yerel yönetim düzeni oluşur. Bilim adamlarının o süreçte yaptığı Muğla CHP araştırması rafa kaldırılır. Geçtiğimiz günlerde de raftan indirilir.
Araştırma sonuçları birilerinde dargınlık yada alınganlık yaratabilir. Belirtelim ki bizce hiçbir mahsuru yok…
Bu araştırmaya göre; Muğla CHP örgütlerinde 2014 Mart yerel seçimlerinde büyükşehir dahil belediye başkanlarının büyük oranda atama yoluyla belirlenmesine örgütsel tepki gösterilmemesinin nedeni her ilçe de sayısı yüzleri bulan belediye meclis üyeleridir…
On’lara, yüzlere varan sayılarıyla meclis üyelerinin seçilebilme gayreti CHP örgütlerinden beklenen tepkiyi engellemiştir. Her bir meclis üyesinin örgüt yapısı içerisinde sahip olduğu ilişki ve siyasal güç, oluşması beklenen tepkinin el firenini çekmiş, örgütleri hareket edemez noktaya getirmiştir.
Örgütlerde tepki oluşmasının önündeki tek engel; sayıları yüzleri, siyasi ağırlıkları tonları bulan belediye meclis üyelerinin seçilebilme gayretidir. Belediye başkan adaylarının listesinde yer alabilmek umudu oluşacak tepkiyi engellemiştir. Tabi ki bu süreçte başka faktörlerde vardır. Ancak en önemlisi Ak Parti fobisi değildir…
***
Musa Gökbel’e geri dönmeden bilim adamlarının yaptığı araştırmanın sonucunda yer alan öneriyi sizlere iletelim. “CHP Muğla’da her zaman başarılı sonuçlar alabilir. Ancak Muğla CHP örgütleri Mart 2014 yerel seçimlerinin örgütsel sorgulamasını ve yüzleşmesini yapmadan 2015 genel seçimlerine gitmemeli”…
Musa Gökbel’in “Milletvekilleri hangi yöntemle belirlenecek? Bugün ‘ben adayım’ desem Muğla’da milletvekili adaylığı mutlaka merkez yoklamasıyla olur. Yeteri kadar genel merkezin lütfuna tabi olmak için sıraya girmiş ‘örgüt dolandırıcısı’ ortadayken, ben neden çıkayım. Atanabilmek için 8 ayda 80 defa Ankara’nın yolunu tutanlar, hepimizin izlediği gibi ‘ben görevlendirildim’ mavrasının arkasına saklanıp siyaset yapmaktalar. Kimse beni bunlarla karıştırmasın. İlkeleri, hedefleri olan siyaset ortamı ben olmadan da gelir. Benim en büyük görevim ve hedefim bu ortamı yaratabilmektir” sözleriyle sonlayalım.