“Başkan Gürün aday olur mu?
Hemen ardından; “Gürün’ün aday olmasında sorun yok” başlıklı yazılara gösterilen ilgiye teşekkür ederek başlayalım.
İlginin CHP’lilikten ziyade okur hassasiyetinden kaynaklandığını belirtelim.
Bu iki yazıya da sizlerden çok sayıda ileti geldi.
İletilerin bir çoğunda;
Osman Gürün sonrası siyasette ne olacağının merak edildiğine vurgu yapılırken, bir çoğunda da “Musa Gökbel’i ne zaman yazacaksın” deniliyordu.
Gökbel’in 2015 milletvekilliği genel seçimlerinde milletvekili aday adayı olup olmayacağı soruluyordu.
Herkes bu haberi bizden almak istiyor gibiydi.
2015, CHP için düğün olur mu?
Bu düğünde Kamber olur mu?
Merak ediliyordu.
***
Biliyorsunuz Musa Gökbel bu köşenin gediklisidir.
CHP’li sıkı okurlar Kent Yazıları’nı;
“Gökbel’in demokrasi söyleminin ve mücadelesinin almanağı” olarak gördüğünü ifade ederler.
Doğrudur.
Kent Yazıları erbabına almanaktır…
Kimse meraklanmasın (!)
Musa Gökbel’i yazmamak mümkün mü?
Gökbel tabiî ki yazılacak.
Ancak bu süreçte Musa Gökbel’in 2015 genel seçimlerinde milletvekili aday adayı olup olmayacağını henüz biliyor değiliz…
***
‘Bayramdır’ dedik,
Bayramı bahane ettik.
Musa Gökbel’i aradık,
Sevil hanıma geçmiş olsun dileklerimizi sunduk,
Bayramlarını kutladık.
Arada milletvekilliği konusunu da açtık.
Gökbel, sorumuzu soruyla cevapladı.
“Kim soruyor” dedi…
***
Gökbel; bu süreçte kendisini bu sürecin içinde görmek isteyenlerle, kendisini bu sürecin içine çekmek isteyenler arasındaki ayrıma ince bir gönderme yaptı.
Soruyu kimin ya da kimlerin sorduğu (!)
Bu açıdan önemliydi…
***
Bakın Gökbel neler söyledi:
“Şu aşamada senin de tespit ettiğin gibi CHP’de 50’ye yakın milletvekili aday adayı var. Bu arkadaşların hiç birisine ‘gel aday ol’ denilmedi. Onlar kendileri aday oldular. Herkes bir şeyler olmayı ararken ben bir şey olmayı aramıyorum. Ben ilkeleri ve örgütlülüğü ayakta dimdik bir CHP arıyorum. Milletvekilliği hangi yöntemle belirlenecek? Bugün ‘ben adayım’ desem Muğla’da milletvekili adaylığı mutlaka merkez yoklamasıyla olur. Yeteri kadar genel merkezin lütfuna tabi olmak için sıraya girmiş ‘örgüt dolandırıcısı’ ortadayken, ben neden çıkayım. Bu durumu değiştirebilmek için siyaseti tabandaki örgütlülüğün iradesiyle, zorlamasıyla aday olma yöntemini belediye seçimlerinde denedik. Sonuç ortada. Atanabilmek için 8 ayda 80 defa Ankara’nın yolunu tutanlar, hepimizin izlediği gibi ‘ben görevlendirildim’ mavrasının arkasına saklanıp siyaset yapmaktalar. Kimse beni bunlarla karıştırmasın. İlkeleri, hedefleri olan siyaset ortamı ben olmadan da gelir. Benim en büyük görevim ve hedefim bu ortamı yaratabilmektir”…