MUSKİ GENEL MÜDÜRÜ ÜLGEN NE DEDİ?
Bir önceki yazıda ‘Suyu yazmaya devam’ demiş ve su sorununu gündeme getirmişken, konuyla ilgili MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen’i ziyaret edeceğimizi, Muğla’nın Su Master Planı ne durumda, sorusunun yanıtını arayacağımızı ifade etmiştik.
Sayın Ülgen’le dün uzun bir görüşme yaptık.
Ülgen’in açıklamaları tıpkı Rektör Mansur Harmandar’ın açıklamaları gibi oldukça ilginç ve düşündürücü idi.
Görüşmenin detaylarını SU DOSYASI başlıklı haberde bilginize sunduk.
Meraklısı mutlak okuyacaktır.
Sandıras suyunun hikayesiyle söze başlayan MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen’den soruna yönelik çok şey öğrendik.
Neler mi öğrendik;
Yeni hizmete girecek olan hastaneye su temini konusunu, mevcut hastanenin yerinde kalması ile oluşacak talepleri,
2008 yılında yaşanan kuraklık sonucunda Muğla Belediyesi tarafından hazırlanan Su Master Planı’nın üzerinden 9 yıl geçtiğini, planın o günkü şartlara göre hazırlandığını, kentin büyükşehir statüsüne hazırlıksız yakalandığını,
Turgut’ta bulunan su kaynağına ilişkin yetkinin belediyeye devredildiğini, ön izinlerin sil baştan yeniden hazırlandığını, hattın komple büyükşehire devredilmek istendiğini,
Üniversitenin suyu yetmeyince Milli Piyango kız öğrenci yurdu ile erkek öğrenci yurdunun su ihtiyacının belediye tarafından karşılandığını,
Yer üstünde farklı debileri olan 80’e yakın su kaynağını, bir çoğunun koruma nedeniyle, tahsis nedeniyle kullanılamadığını,
Yüzde 7 seviyesiyle Mumcular Barajının artık kullanılamaz olduğunu,
Geyik barajının yüzde 22’lerde olduğunu ancak özelleştirme nedeniyle yüzde 25’ini belediyenin, yüzde 75’ini Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kullandığını,
Bodrum yarımadası, Datça yarımadası, Bozburun yarımadalarında yaşanan sorununun su kaynağı yetersizliğinden kaynaklandığını,
Bakanlığın havza yönetiminin soruna çözüm getireceğini,
Suyun mülkiyetinin olmadığını,
Geçtiğimiz yıl yüzde 50’nin altında seyreden yağış miktarının yarattığı sorunları,
Milas sularının kirlilik nedeniyle arıtılarak kullanıldığını,
Akgedik barajı ile havzadaki kaynakların tarım sulamasının planlandığını,
Yuvarlak çayın tahsisi için başvuru yapıldığını,
Bodrum’da normalde 155 Bin kişiye yetecek Mumcular Barajı yeterliyken, Geyik barajından alınan su ile turistlere hizmet verildiğini,
Subvanse ile Güvercinlik’teki otellere 66 kuruşa su verildiğini, sübvanse edilen rakamın da ilçe merkezlerinde oturan vatandaşlar tarafından ödendiğini, gelen turistlerin misafirlerin parasını ilçe merkezlerinde oturan yüzde 40’lık kesimin sübvanse edildiğini,
Termik santrallerin özelleştirilmesiyle suların santrallere verildiğini, santrallerin sondaj tahsisi olmasına rağmen su ihtiyacını kaynaktan kullandığını ve konunun büyükşehir tarafından yargıya taşındığını, Dipsiz kaynağının da bu kapsama alındığını,
1970’li yıllarda valilikle imzalanan protokolde DSİ’nin görüşü alınmadan santrale yapılan bir tahsis ile köylülerin kadim haklarının elinden aldığını, büyükşehirin bu tahsise itiraz ettiğini,
Merkezdeki TOKİ’de oluşan kot farkı nedeniyle oluşan depolara enerji takviyesiyle su verildiğini ve enerji parasını Muğlalı’nın ödediğini,
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin su sorununun çözümü için 3,5 milyarlık bir yatırıma ihtiyaç duyduğunu, buna karşın MUSKİ’nin bütçesinin 300 milyon TL olduğunu, hiçbir şey ödenmese bile MUSKİ’nin 15 yılda bu rakamın altından kalkamayacağını,
Su Master Planı’nın bu aşamada en iyimser 5 yıl içinde devreye gireceğini öğrendik.
Daha detaylı bilgi edinmek adına MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen’in açıklamalarının yer aldığı SU DOSYASI haberini okumanız tavsiyesi ile sonlayalım…