AK Parti`de ne olursa olsun sonuçta il başkanını Ankara seçiyor. Nihat Öztürk’ün ardından kimin il başkanı olacağı bugün yarın belirlenecek. Bu nedenle il başkan adaylarının tamamı Ankara’da görücüye çıktı.
Ak Parti’de durum bu.
Peki, ya CHP’de?
Orada da değişen bir şey yok.
Bugün yapılacak MYK (Muğla Yönetimine Kilit) toplantısında Muğla il başkanlığında yaşanan kargaşa masaya yatırılacak.
Sonuçta CHP il başkanını Ankara belirlerse (!),
CHP’nin Ak Parti’den bir farkı kalmayacak.
Milletvekilliği aday adaylığı için görevinden istifa eden CHP İl Başkanı Mustafa Öztürk’ün yerine, Genel Merkez tarafından İl Başkanı olarak Mürsel Alban’ın atanması örgütlerde sıkıntı yarattı.
Bugün yapılacak MYK (Muğla Yönetimine Kilit) toplantısında bir karar çıkması bekleniyor.
CHP Muğla İl Başkanlığı için genel merkez ataması tüzüğe aykırı.
Siyasi etik kuralları çiğnemiş, hukukun üstünlüğü yok sayılmış durumda.
Partinin anayasası olan parti tüzüğü, genel merkez eliyle yok sayıldı.
16 kişilik CHP il yönetimi parti tüzüğüne göre atama yetkisinin kendinde olduğunu, il başkanı olarak genel merkeze önerilen Murat Tevfik Ülkü’nün dışında atama yapmasını bir hukuk ihlali olarak gördü.
Eğer genel merkez atama kararında ısrarcı olursa il yönetimi işi yargıya götürebilir.
Bu noktaya nasıl gelindiğini kısaca hatırlatalım.
İl başkanı ile birlikte 21 kişilik yönetim kurulundan, il başkanı ve dört üye aday adayı olmak için istifa etti. İstifalar sonrası 16 kişi kalan yönetim toplanarak yeni il başkanı için genel merkeze Murat Tevfik Ülkü ve Serdar Şatırlar ismini önerdi. Ancak genel merkez yönetim kurulunun tüzüğe dayalı önerisini göz ardı ederek önerilen isimler dışında Mürsel Alban’ı il başkanı olarak atadı.
CHP tüzüğü atamanın ne zaman ve hangi koşullarda atama yapıldığını açıkca belirtmesine karşın genel merkez atama kararında ısrarcı oldu. Oysa, parti tüzüğünün 42’inci Maddesinin (d) Bendi`nde, boşalan il ve ilçe başkanlıkları ile yönetim kurulu üyelerinin seçiminin ne şekilde yapılacağı karara bağlamıştı.
Tüzük; yönetim kurulu görevden alınmadığı ve yönetim düşmediği sürece üye tam sayısının 2/3’ü il başkanını seçecek organı mevcut yönetim olarak tanımlıyor.
Üstelik il yönetiminin 2/3’ü 13 kişiden fazla…
Görevinden istifa ederek ayrılan üye sayısı il başkanı dâhil toplamda 5 kişi.
Yani geri kalan 16 kişi görevde.
Ayrıca yedekte bekleyen üyeler de var.
Buna göre genel merkezin atama yetkisi yok.
MYK tarafından yapılan il başkanlığı ataması, CHP tüzüğü ile resmen çelişiyor.
Bu çelişkiyi herkes biliyor.
Herkes bu çelişkinin farkında, özellikle de hukukçular…
Muğla’nın kendi eliyle ayağıyla milletvekili olarak meclise gönderdiği, meclis Adalet Komisyonu üyesi Sayın Ömer Süha Aldan, bir hukukçu olarak MYK tarafından yapılan hukuk dışı uygulamaya karşı çıkacağına bu süreçte bu hukuk dışı uygulamanın bir parçası olmayı yeğledi.
Sayın Aldan’ın bu seçmene bir borcu var.
Bu süreçte kendisine bu borcu ödeme fırsatı çıktı ancak Sayın Aldan kendi seçmenine ne yazık ki adaletli davranamadı.
Eminiz ki, Muğla CHP örgütleri bunu bir kenara yazdı.
Bir tespitle sonlayalım.
CHP tüzükle yönetilen bir siyasi parti ise:
MYK tüzüğün üstünde değildir.
Bu nedenle bugün toplanan MYK’nın alacağı karar bir önceki karar gibi hukuk dışı bir karardır.
Yargı yolu da açıktır…