NURETTİN DEMİR NE DEDİ, KOCADON NE DİYECEK?
2019 yerel seçimleri öncesinde aday belirleme sürecinde CHP’nin kendi iç takvimi işlemeye devam ediyor.
CHP Genel Merkezi 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarına yönelik bir genelge yayınlamıştı.
Buna göre; yerel seçimlerde aday adayı olmak isteyenler başvurularını 1-19 Ekim 2018 tarihleri arasında yapılması istenmişti.
Genelge gereği aday adayı olmak isteyen il, ilçe ve belde başkanları ile yönetim kurulu üyeleri ise 1-12 Ekim 2018 tarihleri arasında görevlerinden ayrıldı ve adaylıklarını duyurdu.
19 Ekim’e ise üç gün var.
Bu süreçte Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığı’na yönelik ilk açıklama CHP eski Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir’den geldi.
Muğla il başkanlığında düzenlenen ancak rahatsızlığımız nedeniyle katılamadığımız basın toplantısında Demir, adaylığını dört temel üzerine inşa etti.
Nurettin Hoca, özellikle dört konuya vurgu yaptı.
İlki adayların ön seçimle belirlenmesi,
İkincisi belediye başkanlığını sadece bir dönem yapacağı,
Üçüncüsü örgütün işine karışmayacağı.
Dördüncüsü ise halka sormadan, hiçbir şey yapmayacağı…
Yukarıda görüleceği gibi Nurettin Demir, CHP’lilerin ruhunu okşayan bir talep ve üç taahhütle adaylığını açıkladı.
Prof. Dr. Nurettin Demir, aday olması ve seçimi kazanması durumunda ne yapacağını, kenti nasıl yöneteceğini üç aşağı beş yukarı ortaya koymuş oldu.
Bir aday adayının, aday olması ötesinde belediye başkanı seçilmesi durumunda kenti nasıl yöneteceği konusuna açıklık getirmesi önemli.
Bu süreçte Ortaca Belediye Başkanlığına aday adaylığını açıklayan Mehmet Sertkaya’nın dışında kent yönetimine ilişkin bir vizyon ortaya koyan çok az siyasetçi mevcut.
Vizyon sahibi olanlardan birisi de Köyceğiz aday adayı Hüseyin Erol.
Aday adaylarının büyük çoğunluğu adaylıklarını hamaset dolu açıklamalarla, dilek ve temennilerle duyuruyor.
İlçe belediye başkan aday adaylarının ne söyledikleri, ayrı bir yazı konusu ve biz bu konuyu daha sonra kaleme alalım istiyoruz.
Evet, bir aday adayının, aday olması ötesinde belediye başkanı seçilmesi durumunda kenti nasıl yöneteceği konusuna açıklık getirmesi önemli.
Nurettin Demir tamam.
Eğer Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün yeniden aday gösterilir ve yeniden seçim kazanırsa Başkan Gürün’ün büyükşehir belediyesini nasıl yöneteceğini biliyoruz.
Başkan Gürün; mevzuata-yasalara dayalı, ihtiyaç öncelikli ve yatırım ağırlıklı bir yönetim anlayışına sahip.
Başkan Gürün’ü biliyor, yönetim şeklini de tanıyoruz.
Ancak adı büyükşehir adaylığı için geçen aday adaylarının kenti nasıl yönetecekleri hakkında bilgi sahibi değiliz.
Mesela Oral Karakaya’nın.
Ötesinde Mehmet Kocadon’un.
Her ne kadar Karakaya, adaylığına ilişkin açıklamalarında Barselona örneğini vermiş, yerel yönetimler konusunda ihtisas sahibi olmuş olsa da kendisinden kent yönetimine ilişkin daha somut şeyler ortaya koymasını bekliyoruz.
Yaklaşık iki yıldır büyükşehir adayı olacağını her zeminde ve koşulda dile getiren ve yarın il başkanlığında düzenlenecek basın toplantısında aday adaylığını açıklayacak olan Mehmet Kocadon’dan da benzer beklentilerin sahibiyiz.
Kocadon’un aday gösterilmesi ve seçimi kazanmasıyla nasıl bir kent yönetimi planladığını, bu konuda ne düşündüğünü doğrusu merak ediyoruz.
En çok merak ettiğimiz konu ise; büyükşehir yasasıyla ilçe belediyelerinden alınan büyükşehir belediyesine devredilen gelir getirici taşınmazların ya da işletme haklarının yasaların el verdiği ölçüde, ilçe belediyelerine geri verilip verilmeyeceği?
CHP’li belediyeleri bile birbirine düşüren, kardeşi kardeşe düşman eden bu uygulamaya yönelik şu ana kadar kimseden açıklama gelmedi.
Belki de hiç gelmeyecek (!)
Uzatmayalım.
Yukarıda ifade ettik.
Nurettin Demir, aday adaylığını dört temel üzerinden açıkladı.
Şimdi sıra Kocadon’da…
Yarın Mehmet Kocadon’un aday adaylığını açıklayacağı basın toplantısını yakından takip edeceğimizi belirterek sonlayalım.
Büyükşehir aday adayı olarak Mehmet Kocadon, bakalım neler söyleyecek?
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.