CHP Meclis üyeleri seçiminde;
Büyük aday otoritesi karşısında (!)
Gördük ki;
Eller pantolon çizgisine geldi.
Seçilebilme gayreti,
Ruhları teslim aldı…
***
Kontenjandı, atamaydı,
Ön seçimdi derken (!)
Fermuar yöntemi;
Bir jartiyer sistemine dönüştü.
Jorjet siyaset (!)
Öyle uygun gördü…
***
“Sus sesini çıkarma (!)
Sıraya gir” dedi…
***
Bu süreçte bir kez daha gördük ki;
Seçilebilme gayreti,
İdeolojinin önüne geçti;
İdeolojiyi öksüz bıraktı…
***
Disko disko partizani (!)
Günün modası oldu…
***
Büyük şehrin,
Büyük otoritesi,
Bir kez daha (!)
Seçme keyfini ele geçirdi.
***
Sürecin seçeni olarak;
Büyük otorite (!)
Önce hizaladı,
Sonra da;
Armudun sapına
Üzümün çöpüne bakar oldu…
***
Armudu dişledi,
Sapını gümüşledi…
***
Aslında;
Dağ başını duman alacaktı (!)
Ama bir türlü olmadı…
Dağ, duman beklerken;
Üçün birini aldı…
Durmadan akan Gümüş Dere de;
Don tuttu…
***
Sonuçta;
Seçilebilme gayreti,
Büyük otoritenin anahtar listeleri;
Beklendiği gibi;
Birbirine girdi…
***
Birileri biat etti,
Aidiyet gösterdi (!)
Yüreği olan da;
Bastı gitti…
***
Gidenler;
“Sigaranı söndür kalkabiliriz,
On adım sonra yollarımız ayrılmalı,
Sakın geriye dönüp bakma (!)
İnsan ayrılırken bile;
Büyük olmalı” diyerek gitti…
***
Bu temaşanın, orta oyununun
İbretlik seyrinde;
Yöntemler ve listeler (!)
Birbirine karıştı (!)
Kafalar allak bullak oldu,
İş, çarşafa dolaştı…
***
Demokrasiyi reddederek (!)
Başkan Adaylarını,
Atamayla belirleyen siyaset,
Göreceksiniz;
Meclis üyeleri seçiminde de,
Hırsından, kininden (!)
Ve kör gözünden,
Daha büyük bir travmaya,
Üstelik önlenemeyen türüne,
İmza atacak…
***
Tren kaçarken sekenin (!)
Çuvalı kıçından sökenin (!)
Demokrasiye de fermuar çekenin (!)
Hali nice ola ki?…