OKUTUR’DAN GELEN UYARI
Turizm tesislerinin el değiştirmesine yönelik tehdit uyarısını ilk olarak CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan yapmıştı. Aldan, Haziran ayı içerisinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya tepki gösterilen basın toplantısında turizm sektörünün yaşadığı sorunlara dikkat çekmiş, turizmdeki kötü politikalara gönderme yapmıştı.
Bunun ötesinde Aldan, Ak Parti iktidarının Muğlalı turizmcilerin ellerindeki otel, restaurant gibi turistik işletmelerin el değiştirilmesi için bilinçli bir politika yürüttüğünü ve bunun bilinçli bir girişim olduğunu iddia ederek “Bu bilinçli bir girişimdir. Bunlar Muğlalı turizmcinin elindeki otelleri, restoranları almak istiyorlar. Belli gruplara peşkeş çekecekler. İlerleyen zamanda bölgemizdeki pek çok otel, Rusların eline geçecek. Bunu hiç unutmayın, yazın bir kenara” demişti.
Aldan’ın ciddi ve siyasi bu tespitini biz de onun tavsiyesi üzerine bir kenara not etmiş, uyarı panomuzun üst sıralarına iliştirmiştik.
O notun üzerine turistik işletme ve tesislerin el değiştirebileceğine ilişkin ikinci bir açıklama geçtiğimiz günlerde Sakar altından, turizmin göbeğinden geldi.
Turizmci Yücel Okutur’dan gelen uyarı siyasi değil sektöreldi…
Dalaman Ortaca Köyceğiz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (DOKTOB) Başkanı Yücel Okutur, turizmin içinde bulunduğu sıkıntılara yer verdiği açıklamasında turizmcilerin prim, vergi, elektrik, su ve personelinin maaşlarını ödeyemediğine dikkat çekti, çözümün uzun vadeli düşük faizli borç ertelemeleri ile mümkün kılınacağını aksi durumda birçok turizm tesisi ve işletmesinin banka borcu yüzünden farklı finans gruplarının eline geçebileceği uyarısında bulundu. Bu durumun 15 Temmuz kadar tehlikeli olduğunu öne sürdü.
Sayın Okutur’un ne dediğini tekrar hatırlayalım.
DOKTOB Başkanı Okutur diyor ki; “Turizm Suriye’de ve dış politikada yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle 3 yıldır gelirleri azalarak krize girmiştir. 2016 yılında düşüş oranı yüzde 70’lere gerilemiştir. Büyük tehlike turizmcinin 2016 yılını kar edecek kazanımı olmadan zararla sezonunu kapatıyor olmasıdır. Turizmci prim, vergi, elektrik, su borcu ile birlikte kısmen personelinin maaşını da ödeyememiştir. Sezon sonu gelmesi nedeniyle 2016 yılında ertelenmiş veya 2017 yılında ödenecek borçlarının durumu ne olacaktır! Devletimiz bu konuda acilen çözüm olabilecek önlem almalıdır. Çözüm uzun vadeli düşük faizli borç ertelemeleri yapılarak turizmin yeniden yapılandırılması için uygun şartlarla teşvik verilerek 2017’nin sıkıntıları en aza indirerek geçişi sağlanmalıdır. Aksi durumda birçok turizm tesisi ve buna bağlı yan kuruluşlar bir yıllık iki yıllık banka borcu yüzünden farklı finans gruplarının eline geçebilecektir. Bu durum 15 Temmuz kadar tehlikelidir.”
Okutur’u duyan, uyarılarını dikkate alan var mı? bilmiyoruz.
Bildiğimiz uyarının çok açık ve net olduğu…
İşin şakası yok.
Sektörün kara yıl olarak tariflediği 2016 yılı, turizmde telafisi olmayan hasarlara yol açabilir.
Eylül ayının başındayız ve henüz kimin ne kadar kötü durumda olduğunu bilmiyoruz. Kötü giden turizm sezonuna yönelik hamaset dolu dilek ve temenniler havada uçuşuyor olsa da biliyoruz ki bu yılın kaybı, yüzyılın kaybı olarak kayıtlara geçecek.
Rusya ile yaşanan uçak krizi, artan terör olayları, tüm bunların üzerine FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi sonrasında turizm sektörünün ne durumda olduğunu önümüzdeki süreçte anlayacağız.
9 günlük bayram tatilinde yaklaşık 1 milyon turistin gelmesini bekleyen, hazırlığını buna göre yapan turizm sektörü umarız kara yılın oluşturduğu derin yaralarını biraz olsun tedavi eder…