OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL KARARINDA KERAMET VARDIR
Kentin renkdaş, yeşil beyazlı iki temsilcisi; Muğlaspor 3. lig 3 grupta, Bodrum 3. lig 2 grupta mücadele etti.
Ligin bitmesine iki hafta kala Bodrumspor 65 puanla 2. grup şampiyonu olarak bir üst lige, 2. lige yükselirken, Muğlaspor tartışmalı bir sürecin ardından ligi; 42 puanla 10. sırada bitirdi.
Ortalama bütçesi üç aşağı beş yukarı birbirine yakın olan bu iki takım arasındaki en önemli fark, ekonomiden değil, yönetim şeklinden kaynaklıydı.
Haluk Beyimoğlu başkanlığındaki yönetim; ‘takımı’ yönetmeye çalışırken, Bodrumsporlu yöneticiler ‘kulübü’ yöneterek farklarını ortaya koydu ve hedeflerine ulaştı.
Ötesinde Bodrumlular 2016-2017 sezonunda kulüp tarihinin en büyük başarısına imza attı.
Bunun bize göre çok basit bir nedeni vardı.
Bodrumlu yöneticiler profesyonel futbol takımını futboldan anlayan teknik ekibe teslim ederken, bizimkiler her işi kendileri yapmaya kalktı.
Önce teknik ekibi gönderdi.
Devrenin bitimine ramak kala ‘yeni hoca-taze kan’ pazarlamasıyla teknik direktörün görevine son verildi.
İlk yarıyı bile beklemeden yeni hoca göreve getirildi.
Yetmedi (!)
Ardından takımın neredeyse tamamı, 11 futbolcu ‘disipline edemiyoruz’ gerekçesiyle gönderildi (!) yerine 11 futbolcu transfer edildi.
İlk yarıda 11 farklı isim, ikinci yarıda 11 farklı isimden oluşan bir futbol takımı yaratma becerisi gösteren yönetim bu haliyle kulüp tarihine geçti.
Tüm bu süreçte Beyimoğlu ve ekibi kendilerine yapılan ‘yapmayın, etmeyin’ telkin ve uyarılarını dinlemedi.
Sonuç itibariyle bizimkiler;
Kulübü yöneten yönetici ile takımı yönetmeye çalışan yönetici arasındaki farkı, çok açık ve net bir biçimde ortaya koydu.
Son haftalarda ortaya atılan iddialar, iddiaların ardından gelen tartışmalar, yönetimin metafor dolu açıklamaları, bunun sonucunda kaynak yaratan ve gelir desteği veren kişi ve kurumlarla olan ilişkileri bozdu.
Akabinde olağanüstü genel kurul kararı geldi.
Genel kurul kararına karşın metafor dolu açıklamalar bitmediği gibi gelmeye devam etti.
Muğla Devrim Gazetesi’nin usta spor yazarı Ekrem Orhan imzalı haberde Haluk Beyimoğlu ve arkadaşlarının genel kurulda aday olmayacağı haberi yayınlandı.
Haberde yer alan; “Başkan Beyimoğlu; Kesinlikle aday değiliz, Eğer bize bu işi siz yürüteceksiniz. Her konuda destek olacağız diye söz verilirse son bir kez oturur düşünür görüşürüz” ifadesi ise “Bu kadarına pes” dedirtti.
Bu açıklamaya göre; kulübe destek sağlayan başta Valilik, Muğla Büyükşehir ve Menteşe Belediyesi olmak üzere tüm kişi ve kurumların “Ne olursun görevi bırakma” diyerek Haluk Beyimoğlu’na garanti vermesi istenmişti.
“Böyle kulüp yönetmeye ne var?” sorusunun tahriklerine kapılmadan şu soruyu soralım:
Bu süreçte Beyimoğlu ve yönetiminin haddini aşan açıklamaları sonrasında bozulan ilişkilere karşın Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün başta olmak üzere, kulübe destek veren kişi ve kurumlar; “Haluk Beyimoğlu başkanlığa devam etsin” diyerek ‘noter huzurunda’ kendisine garanti verir mi?
Bu mümkün mü?
Lafı uzatmayalım.
İyisiyle kötüsüyle bir dönemin sonuna gelindi.
Başkan Beyimoğlu ve ekibine çaba ve gayretleri için teşekkür edelim.
“Olağanüstü genel kurulda ‘keramet’ vardır” diyerek sonlayalım.