ÖN SEÇİM GİBİ İDEAL BİR OLANAK VARKEN…
CHP yüksek siyasetinin kongre takvimiyle ilgili 16-17 Ağustos tarihinde yaptığı açıklamaları konu alan ve CHP örgütlerine bir uyarı niteliği taşıyan “Anlaşılmayan bir şey var mı?” başlıklı yazıya çok sayıda ileti geldi.
Yazıda CHP Parti Örgütü Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşlerine yer vermiştik.
Bingöl’ün; “Şu aşamada belediye başkanları adaylarının tespiti ile ilgili bir çalışmamız yok”,
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun da; “Belediye başkan adaylıklarının belirlenmesinde ön seçim yapılmayacak. Kongre süreçleri başladığında o kongrelere müdahil olmayın ve delegelere karışmayın, işinize bakın. Örgüt kendi içinde demokratik bir şekilde en doğru kararı verecektir” açıklamalarını sizlerle paylaşmıştık.
Bunun ötesinde Kılıçdaroğlu’nun, il ve ilçe örgütlerinde hangi kademede olursa olsun (!) seçilen isimlerin, yerel seçimlerde aday olamayacağını, adaylık isteyenlerin taleplerinin veto edileceğini bilgilerinize sunmuştuk.
Yazıda CHP genel merkezinin örgütlere yönelik kongre ve kurultay uyarısının oldukça net olduğunu vurgulamış, 2019 yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarının ön seçimle değil, ‘atama’ ile belirleneceğini, atamayı da bizzat genel başkanın kendisinin yapacağına dikkat çekmiş, yazıyı da “Anlaşılmayan bir şey var mı? ironisi ile bitirmiştik.
Yazıyı bir uyarı yazısı olarak kaleme alırken “Anlaşılmayan bir şey var mı?” tespitinin CHP’lilerce bir ’emir tekrarı’ gibi anlaşılacağını tahmin etmemiştik.
Gelen iletilerden öyle olduğunu anladık.
CHP’nin demokratik teamüllerden, parti içi demokrasiden uzakta yeniden yapılanmasını anlamakta zorluk çekenler (!) yazıyı fırsata çevirmişler.
Yazıda yer alan açıklamaların sahipleri dururken iletilerin bir çoğu bizim üzerimizden vermiş, veriştirmiş.
CHP’nin uygulamalarına ve genel merkeze duyulan tepki, yazımız üzerinden devşirilmiş.
Bizce mahsuru yok.
CHP’li bir kesim açıklamalardan oldukça rahatsız.
“Okur her zaman haklıdır” diyelim ve bir hatırlatma ile devam edelim.
Bilinmelidir ki gazeteci tavrı, aydın tavrından soyutlanamaz.
Bizi yakından takip edenler iyi bilirler.
Kaleme aldığımız muhalif yazılar nedeniyle eleştirilere maruz kalmış, dışlanmış olsak bile (!) hiçbir zaman demokratik değerlerden, evrensel kriterlerden yoksun, demogog bir basının parçası olmak gibi bir niyetimiz olmadı.
Aksine her zemin ve koşulda demokratik değerleri ve evrensel kriterleri savunarak siyasetteki beklentileri yükselten, sol görüş ve düşüncenin içinde yer aldık.
Bu nedenle;
CHP’nin yeni yapılanmasında (!) parti içi demokrasinin rafa kaldırılması, her tür adayın tüm üyelerin katılımıyla sandıkta ön seçimle belirlenmesi gibi ideal bir olanak varken, adayların atama yoluyla genel merkez koridorlarında belirlenecek olması bizi memnun etmez.
“Anlaşılmayan bir şey var mı?” tespiti bir ironi,
Yazıda; bir uyarı yazısıydı…