ORAL KARAKAYA “HER HÂLÜKÂRDA ADAY”
Böylesi detaylı açıklamaya ikinci kez tanık oluyoruz.
İlki Bodrum’du, ikincisi Milas oldu.
Orta Muğla merkez basını ile arasına mesafe koyan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Oral Karakaya, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına yönelik adaylık çalışmalarını ilçe basını üzerinden yürütmeye devam ediyor.
İlçedeki meslektaşlarımız yazmasa, paylaşmasa Karakaya’nın adaylığına yönelik ne dediğinden, ne düşündüğünden haberimiz olmayacak.
Oral Karakaya, Muğla büyükşehir aday adayı olarak yürüttüğü ziyaretler kapsamında Milas’ta Önder Gazetesi’ni de ziyaret etmiş.
Karakaya ile birlikte ziyarette Milas ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı Enver Tuna, İl Genel Meclisi eski Üyesi İbrahim Şimşek, Menteşe Belediye Başkan Yardımcısı, Kafaca eski Belediye Başkanı Murat Gökalp, partili üyeler Güray Çakır, Bilal Pala ve Özgür Tuna da hazır bulunmuş.
Ziyarette henüz memur olduğuna işaret eden Karakaya, Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlerde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na CHP’den aday adayı olacağını, seçim döneminin başlamasıyla görevinden istifa ederek seçim çalışmalarına başlayacağını açıklamış.
Muğla’yı ‘Barselona’ gibi marka şehir yapmak hedefine ilişkin açıklamalar yapan Oral Karakaya ziyarette Gazeteci Coşkun Efendioğlu’nun sorularını yanıtlamış.
Gazeteci Efendioğlu sormuş:
“Önümüzdeki yerel seçimler sürecinde merkezden aday olmayı mı bekliyorsunuz, yoksa ön seçimle gelmeyi mi savunuyorsunuz?”
Karakaya yanıtlamış:
“Yerel seçim süreci başlayınca, ben istifa edip geleceğim. Atama ya da ön seçim, her hâlükârda adayım. ‘Atama olacak’ diye düşünerek yola çıkmadım”…
Efendioğlu yeniden sormuş:
“Peki hangisi size göre doğru?”
Karakaya soruyu şöyle yanıtlamış:
“Her ikisinin de artıları ve eksileri var. Bazen ön seçimle kazanmayı becerebilen biri, yerel yöneticilikte son derece başarısız olabilir. Kaldı ki, ön seçim sırasında parti içinde çok sıkıntılı sonuçlara yol açan gruplaşmalar oluyor ne yazık ki. Bunun yerine, gerçek ihtiyacı ve talebi ölçebilecek kamuoyu ölçümleri yapılarak, kademeli bir atama sistemi daha doğru da olabilir. Mevcut ön seçim sistemi, delege yapısı kamplaşma ve sıkıntılar ürettiğinden, belki bütün üyelerin görüşüne başvurabilecek yöntemler geliştirebilir. Ama ben her şeye hazırım. ‘Ön seçim’ derlerse ön seçime de girerim. Bu durumda, memurluk yaptığım için yerel örgütlerce çok tanınmamış olmam benim için bir dezavantaj olabilir, ama bir de avantajım olur. Çünkü ben mevcut ‘kavgaların’ da tarafı değilim. Ayrıca ben, bunca yıllık deneyimlerimden sonra, belediye başkanlarının ya da belediye başkanı olmak isteyen kişilerin basit siyasi kamplaşmalardan büyük ölçüde uzak kalması gerektiğini, enerjilerini kente hizmet noktasındaki projelere ve uygulamalara vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu, yerel yönetim konusuna bir felsefe değişikliği getirmek anlamına da gelir ki, ben bunu yapmak istiyorum”…
Yazının başında da ifade ettik.
Oral Karakaya’ya ilişkin böylesi detaylı açıklamalara ikinci kez tanık oluyoruz.
Bodrum Gündem; Fatih Bozoğlu’na, Milas Önder; Coşkun Efendioğlu’na teşekkürler.
Sosyal medyada gerçekliği ya da gerçek dışılığı belli olmayan yarım yamalak paylaşımların ötesinde ilk kez Bodrum, ikinci kez de Milas basını sayesinde Oral Karakaya’nın adaylığına yönelik düşüncelerini ve kente ilişkin hedeflerini öğrenmiş olduk.
Açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Karakaya, CHP’de aday belirleme yöntemi ne olursa olsun (!) büyükşehir belediye başkanlığına aday adayı olacak.
İster ön seçim, ister atama.
Açıklamasında her iki yönteminde örgütlerde sıkıntı yarattığına dikkat çeken Karakaya, belediye başkan adaylarının ihtiyaç ve talebe göre, kademeli bir atama sistemiyle ya da tüm üyelerin görüşüne başvuracak bir yöntemle belirlenmesini gerektiğini savunuyor.
‘Tüm üyelerin katılımı’ tamam.
Ancak Karakaya’nın ‘kademeli atama sistemine’ açıklık getirmesi gerekiyor.
Mazallah CHP örgütleri bu yöntemi MEB’in öğretmenlere yönelik liyakat esasına dayalı kademeli atama sistemi ile karıştırabilirler.
Kimse böyle bir şey olmasını istemez.
Bir tespitle bitirelim.
CHP örgütleri tarafından tanınmamasını dezavantaj olarak görüyor olsa da Karakaya, CHP içindeki kavgaların tarafı olmamasının kendisine avantaj sağlayacağını düşünüyor.
Peki, Karakaya’nın bugünden kendini yerel siyasetin dışında konumlandırması (!) aday adaylığı sürecinde ‘Kimseyle kavgalı olmaması’ kendisine bir avantaj sağlar mı?
Bilmiyoruz.
Bildiğimiz, Oral Karakaya’yı büyükşehir adaylığına sadece ve sadece atama yönteminin taşıyabileceği…
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.