Büyükşehir Belediyesi Bilgilendirme Toplantılarına devam ediyor.
Büyükşehir Belediyesi toplantıların üçüncüsünü Milas ve Yatağan’ın ardından geride bıraktığımız Pazar günü de Bodrum’da yaptı.
Konuyla ilgili bilgilendirme notu Bodrum Belediyesi’nden geldi.
Bodrum’daki toplantıya Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MUSKİ), Ulaşım Dairesi Başkanlığı, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ve Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı katıldı.
Daha önceki yazılarımızda Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin bu hamlesini aralarında Bodrum’un da bulunduğu CHP’li 9 ilçe belediyesinin mal ve gelir kaybı sonrasında hizmet üretemez noktaya gelmesinin etkili olduğunu düşündüğümüzü ifade etmiştik.
Hala aynı fikirdeyiz.
Bu konuda fikrimizde bir değişiklik yok.
Bu toplantılarla ilgili ikinci savımız da 30 Mart yerel seçimleri öncesinde kaybolan, yok sayılan örgütlülük yapısının bir yıla varmadan geri döndüğüydü.
30 Mart yerel seçimleri öncesinde aday belirleme döneminde CHP örgütlülüğü adayların büyük çoğunluğunun atama yoluyla belirlenmesinden dolayı kendisini büyük bir travmanın içinde bulmuştu.
Örgüt iradesi yok sayılmış, özenle inşa edilen ve korunan örgütlülük yüksek siyaset tarafından popülist politikalara kurban edilmişti.
Aradan bir yıl geçmedi (!)
Siyaset kendi zeminine döndü.
30 Mart yerel seçimleri öncesinde yok sayılan örgütlülük, yasanın getirdiği sıkıntılı süreçte de partinin tutkalı oldu. Yasa ile mal ve gelir kaybeden, yatırım yapamaz, hizmet üretemez hale gelen 9 CHP’li ilçe belediyesi bu sıkıntılı süreçte parti disiplini içerisinde hareket etti.
Ancak yaşadığı yerleşkede belediyesinden haklı olarak hizmet bekleyen vatandaşlardan gelen eleştirilerin dozunun her geçen gün daha da artması, sorunun CHP örgütleri tarafından hissedilmesi partinin kurucu ve koruyucu iradesi olan örgütlülüğü harekete geçirdi.
Sonuçta örgüt iradesi devreye girdi ve Büyükşehir Belediyesi ilçe belediyelerine ve belediye başkanlarına halktan gelen baskıları önlemek adına bilgilendirme toplantılarına başladı.
Zira CHP’li 9 ilçe belediyesinin başarısızlığı CHP açısından önemli ve ciddi siyasi zafiyet demekti.
Bilgilendirme toplantılarının ilk maddesinin yetki ve sorumluluk alanlarından oluşması tesadüf değildi. Bununla ilçe belediye başkanlarının omzuna binen toplumsal baskının hafifletilmesi hedeflendi. Halka “Yetki ilçe belediyesinin değil, büyükşehir belediyesinin” denildi.
“İlçe belediye başkanına boşuna yüklenmeyin, bunun yetkisi büyükşehir belediyesinde” mesajı verildi.
Yukarıda yer alan tespitlerimize yönelik “Bunu da nereden çıkardın?” diyenler, bu tespiti abartılı bulanlar; yaptıkları siyasi hamlenin altında yatan gerçeğin politik bir sır olarak kalmasını istemiş olabilirler.
Kusura kalmasınlar.
Büyükşehir bilgilendirme toplantılarıyla ilçe belediyelerinin üzerindeki toplumsal baskının önüne geçilecek, belediye başkanlarının eli rahatlatılacak.
Ya sonra?
Bilgilendirme toplantılarında halka sunulan yetki ve sınırlara göre vatandaşa hizmeti büyükşehir belediyesi götürecek.
Hizmet giderse sorun yok.
Ya gitmezse ya da gecikirse?
Olası bir aksama da vatandaş büyükşehir belediyesine sallayacak.
Vatandaş “Kocadon’un, Muhammet’in, Haşmet’in, Ali’nin suçu yok” diyecek.
Sıra büyükşehir belediyesine gelecek…
Sıra büyükşehir belediyesine gelmeden (!)
Milletvekili genel seçimleri gelecek.
Bilgilendirme toplantılarıyla başlayan örgütlülük süreci belli ki milletvekili adaylarını belirleme yöntemine kadar devam edecek.
Peki, o süreçte ne olacak?
Milletvekili adaylarını kim belirleyecek?
Daha önce ifade ettik.
CHP yerel örgütlerinin önemli bir görevi var. Örgütlülüğe sahip çıkmak, örgütlülükte direnmek ve örgütlülüğü siyasetin en temel noktasına yerleştirmek…