Orman yangınlarıyla doğal güzellikler kayboluyor, ekolojik denge bozuluyor ötesinde büyük bir ekonomik kayıp oluşuyor.
Ne yazık ki Muğla orman yangınlarının merkezinde yer alıyor.
Kasıt, ihmal gibi nedenler olsa da yangınların büyük bir çoğunluğunun çıkış nedeni bilinmiyor.
Orman yangınlarının söndürülmesine yönelik bir kanun var.
6831 sayılı kanun.
Bu kanuna göre orman yangınlarında sorumluluk orman teşkilatlarında.
Belediye sınırları içerisindeki orman yangınlarından büyükşehir yasasıyla belediyelerde sorumlu.
Ancak birçok ilde belediye sınırları ile orman işletmesi sorumluluk alanı birbirine girmiş durumda.
Her ne kadar olası bir orman yangınına belediye itfaiyeleri de gidiyor, orman teşkilatı ile birlikte görev yapıyor olsa da bu ilişkide belediye itfaiyelerinin görev tanımlaması şu’dur demek mümkün değil.
Orman yangınlarında orman teşkilatının ekipman ve personel kadrolarının yetersizliği itfaiyeler, gerektiğinde askeri birlikler ve halk tarafından takviye ediliyor.
Ancak aralarında bir koordinasyon sağlanamıyor.
An geliyor, merkezi otorite ile yerel otorite arasındaki siyasi farklılık orman yangınlarına karşı işbirliğinin önünde engel oluşturabiliyor.
Elbette yangınla mücadele teknik bir konu.
Uygulanacak strateji, bölgenin coğrafi konumu, flora ve faunası, topoğrafik yapısı, hava şartları, ekipman ve eğitimli/deneyimli personel yangınla mücadelede önemli.
Yangını söndürmek profesyonellik gerektiriyor.
Orman teşkilatı bu konuda tecrübe sahibi.
Bu birimde görev yapan mühendis ve teknik adamlar yeterli donanıma sahip olsalar da sonuçta yangının büyük çoğunluğu mevsimlik olan işçileri tarafından söndürülüyor.
Bu noktada yangın işçilerine verilen eğitimler, deneyimli işçilerin sezon boyunca görev yapması önem kazanıyor.
İnancımız o ki bu konuda orman teşkilatı üzerine düşen görevi yerine getiriyor.
Bizim öteden beri, yani 4750 hektar alanın yanıp kül olduğu büyük Marmaris yangınından sonra yanıtını aradığımız soru şu:
Orman yangınlarına ortak müdahale yapılabilir mi?
Olası bir yangında orman teşkilatı bünyesindeki yangın söndürme personeli ile belediyelere bağlı itfaiye ekipleri koordinasyon içinde çalışabilir mi?
Yangın denilen şey bildiğin bir savaş.
İnsanın doğaya ve zamana karşı ateşle savaşı.
Bu savaşı kazanmak için ihtiyaç duyulan şey ise güç birliği.
Peki, bizdeki durum ne?
Bizde Orman teşkilatının araç gereci, personeli, eğitimi farklı, belediyelerin itfaiyeleri farklı.
Orman teşkilatı Alo 177, itfaiyeler 112 Acil hattıyla hareket ediyor.
Her iki yapının telsiz haberleşme sistemi bile farklı.
Her bir kurum kendi idari yapısına ve ihtiyacına göre şekillenmiş durumda.
Yani yangınla mücadelede, yangını söndürmede ortak güce dayalı bir standart yok.
Böyle olunca yangına karşı verilmesi beklenen ortak mücadelede yardımlaşma imkânları sınırlı kalıyor.
Bodrum Mumcular’daki yangına doğal olarak orman teşkilatı müdahale ediyor.
Belediye itfaiyeleri yangına müdahale etmek istese de (!) ancak talep olursa ya da yangın yerleşim birimlerini tehdit etmeye başlarsa devreye giriyor.
Belediyelere bağlı itfaiye birimleri bunun ötesinde araç gereç, su takviyesi ya da lojistik destek sağlıyor.
Göcek, Mumcular ve Milas yangınları bize gösterdi ki dakikalar içinde onlarca hektar alanı içine alan, hızla büyüyen insan ve doğa yaşamını tehdit eden orman yangınlarında ortak müdahale ve ortak mücadele artık bir zorunluluk.
Zira biz imkânları sınırsız, çok zengin bir ülke değiliz ve orman yangınları bizim ortak baş belamız.
İzmir Karabağlar yangını 50 saat sonra kontrol altına alınabildi.
THK’nın yangın söndürme uçakları bakanlık açıklamalarına karşı ‘biz hazırız’ tarzında nispet uçuşu yapıyor olsa da bu garip ilişkiden ve rekabetten bir örnekleme çıkaracak değiliz.
Sorunu doğru zeminde tartışmak önemli.
Bizim dediğimiz şu:
Orman yangınlarında yerel-genel elimizdeki tüm potansiyelden ve personelden yararlanmak zorundayız.
Orman teşkilatının yangınla mücadele konusundaki başarısını takdirle karşılıyoruz.
Ancak mevcut şartların orman yangınlarında yeterli olmadığını da biliyoruz.
Orman yangınlarını söndürmeye yönelik, yerel-genel müşterek müdahale için yeni bir düzenlemeye ve organizasyona ihtiyaç var.
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir. Köşe yazısının yazılı ve görsel yayın kurumlarında ve internet medyasında izinsiz kullanımı yasaktır.