Dün, Editoryal Bakış kategorisinde haber olarak yayınladık.
Bugünde köşeye taşıyalım.
Zira haberi okuyan ile köşeyi okuyan bir değil. Her ikisinin alıcısı farklı, bunun ötesinde haber ve köşe yazıları farklı zeminlerde servis ediliyor.
Konu önemli…
***
Tamam, yangın sezonundayız.
Bu süreçte hava şartları ve insan ihmali orman yangınlarına neden olabilir.
Tamam olmayan yangınların eş zamanlı çıkması.
Aynı anda 3 ayrı yerde yangın çıkması normal değil.
Milas’ta yangın çıkıyor, bir bakıyorsunuz Bodrum’da da çıkıyor.
Yetmiyor Milas Beçin de ikinci bir yangın daha çıkıyor.
Her üç yangının aynı gün, peşi sıra eş zamanlı bir şekilde çıkması tesadüf olabilir mi?
Peki ya sabotaj ihtimali?
Sorunun yanıtına ilişkin elimizde iki açıklama var.
İlki Orman Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Çelik’e ait.
Genel Müdür Yardımcısı bize yabancı değil. Sayın Çelik daha önce Muğla’da Orman Bölge Müdürü olarak görev yaptı, yöreyi iyi tanıyor.
Muğla’da meydana gelen orman yangınları hakkında dün açıklama yapan Çelik, Muğla’da aynı gün üç yangın çıktığını ve bu yangınların çıkışı ile ilgili olarak iyi niyetli düşünmediklerini ifade etti.
Çelik, “Bu yangınların sebebinin ne olduğunu bilemiyorum ama biz burada uğraşırken, 15.13 sularında Beçin orman deposunu yaktılar. Helikopter orada yakıtını alırken havadan gördü ve anında kontrol altına aldılar. Artık bu işlerin durması lazım. Güzel Bodrum’umuzda, güzel Milas’ımızda bu yangınların durmasını istiyoruz. İyi niyetli düşünmüyoruz bu yangınlar ile ilgili. Bugün üç tane yangın oldu. İnsanlarımız da iyi niyetle müdahale etmelerini istiyoruz. Bunu durdurmamız gerekiyor” dedi.
Bu konuda ikinci açıklama Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’den geldi.
Başkan Gürün, Bodrum ve Milas’ta çıkan orman yangınlarını söndürme çalışmalarını yakından takip etti.
Bilindiği gibi söndürme çalışmalarına Muğla Büyükşehir Belediyesi itfaiye araçlarının yanı sıra iş makineleri ve su tankerleri de orman ekiplerine destek verdi.
Milas ve Mumcular’daki yangınlarda sabotaj ihtimalinin araştırılması gerektiğini ifade eden Gürün, yangınların çıkışları ile ilgili Orman Bakanlığı ile ortak bir önleyici tedbir alınması konusunda işbirliğine hazır olduklarını dile getirdi.
Başkan Gürün; “Yangınların çıkış alanının farklı olması insanın aklına her türlü spekülatif düşünceyi getiriyor. Bu konuda uzman değiliz ama sabotaj ihtimali araştırılmalı. Yangınların yüzde 80’ininden fazlası insan kusurundan çıkıyor. Bununla ilgili geniş çalışmalar yapılması gerekiyor. Yangınların neden çıktığını ve nasıl önlenebileceğini konusunda bilimsel toplantılar yapılması gerekiyor. Tamamen olmasa da, büyük ölçüde önleyici tedbirler almamız gerekiyor. Birilerini suçlamakla bu varlıklarımız geri gelmiyor” dedi.
Anlaşılıyor ki Muğla Büyükşehir Belediyesi orman yangınlarına yönelik mücadelede bakanlıkla, Orman teşkilatı ile yapılacak olası bir ittifaka ötesinde işbirliğine hazır.
Yüzde 68 orman varlığıyla Muğla, neden bu işbirliğinde örnek model oluşturmasın?
Ormanlar ortak değerimizse, onu korumak da ortak sorumluluğumuzdur.
Bizim inancımız şu:
Ormanların korunması, orman varlığını tehdit eden yangınlarla mücadelede merkezi otorite ile yerel otoritenin bazı bölgelerde işbirliğine gitmesi, var olan işbirliğinin daha da yükseğe taşınması gerekiyor.
Bu öyle bir bela ki birlikte mücadeleyi zorunlu kılıyor.
Evet, büyükşehir ya da ilçe belediyelerinin orman teşkilatı kadar tecrübesi, makine parkuru olmasa da karadan müdahalelerde belediyelerin itfaiye takviyesiyle var olan mücadele gücünü ikiye katlayabilir.
Orman yangınları bizim ortak sorunumuz.
Zira aynı ateşe birlikte bakıyor, aynı yangına birlikte koşuyor ve birlikte mücadele ediyoruz.
Ancak merkezi otorite ile yerel otorite arasındaki siyasi farkın, zeytinyağı ile su gibi birbirine karışmaz bir durumda olduğunu söylemek durumundayız.
Elbette merkezi otorite ile yerel otorite arasında, Kyoto tadında sürdürülebilir bir sözleşme ve işbirliği bekliyor değiliz.
Ancak bakanlık-yerel yönetimler arasında; iklim değişikliğine, sürdürülebilirliğe ve yangınla ortak mücadeleye iş birliği sağlayacak (dünyada örnekleri olduğu gibi) bölgesel ‘Yeşil Kurdele Komisyonları’ kurabiliriz.
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir. Köşe yazısının yazılı ve görsel yayın kurumlarında ve internet medyasında izinsiz kullanımı yasaktır.