Ak Parti İl Başkanı Nihat Öztürk,
Geçtiğimiz günlerde 2014 yerel seçimlerine yönelik,
Görüşlerini paylaştı.
Nihat Öztürk görüşlerine;
“Söylecek sözümüz var” diyerek başladı.
Ne söyleyecek diye merak ettik,
Kalemi kâğıdı elimize aldık ve not tuttuk.
Seçim manifestosu niteliği taşıyan,
Bu notlardan bazı başlıkları,
Sizlerin bilgisine sunmak istiyoruz…
***
Nihat Öztürk dedi ki;
“Bizim en büyük projemiz;
12 yıldır yapılan Muğla yatırımlarıdır,
Devam eden yatırımlardır,
İhalesi yapılan ya da
Yapılmak üzere olan yatırımlardır.
Bu süreçte dikkat ediyorum,
Diğer siyasi partilerin adayları,
Özellikle CHP’nin ve adaylarının
Siyaset dışında bir projesi yok…
Büyükşehir yasasının getirdiği,
Yönetim şekli ve kazanımlarıyla ilgili,
Hala bir fikir sahibi değiller…
Yerel söylemler yerine;
Genel söylemlerle propaganda yapıyorlar.
Büyükşehir yasasının çıkmaması için,
Mecliste ayak direten CHP’liler,
Şimdi ayak direttikleri yasayla,
Neler yapabileceklerini görüp,
Yasaya muhalefeti bıraktılar…
Şimdi bu yönetim şeklinin heveslisi oldular.
CHP içerisinde Sayın Musa Gökbel dışında (!)
Hiç kimse bu yasanın farkında değildi.
Bana göre bu gün CHP’den aday olanlar,
Hala farkında değiller…
Büyükşehir yasasını biz çıkardık.
Bu yasanın ve bu yasayla gelen tüm kazanımların
Sahibi biziz…
Bu yasayla ‘Hizmetin en temel prensibine halkı koyduk’…
Büyükşehir yasasıyla gelen yönetim şekliyle biz;
Sözümüzü söylemeye geliyoruz.
Kırsal denilen, kaderine terk edilen
396 köyün, yolunu yol gibi,
Suyunu su gibi, damını dam gibi yapmak için (!)
Köyden başlayan köye kadar uzanan,
Bir medeniyet yaratmak gayretindeyiz.
Büyükşehir yasasıyla biz;
Büyükşehir bütçesinin yüzde 10’nunu (!)
Köylerimize, köylülerimize ayırdık.
Yerel kalkınmanın önünü açtık,
Gelir adaletsizliğine (!)
Kırsal, kıyısal ayrımına son verdik.
Sınırları kaldırdık.
Şimdi; Biriz, birliğiz ve birlikteyiz…
Eşit hizmet hakkını temel hak olarak gördük,
Büyükşehir yasasıyla da bunu sağladık.
Hizmetin bir lütuf değil, hak olduğunu biz;
Büyükşehir yasasıyla gösterdik.
Büyükşehir yasasıyla;
Özellikle kırsal bölgelerde ve
Tarıma dayalı yerleşkelerde,
Tarım ve Hayvancılık ürünlerinin,
Markalaşması, paketlenmesi ve
Pazarlanması yetkisi getirdik.
Fethiye’de domates,
Köyceğiz, Ortaca ve Dalaman’da;
Narenciye ve nar,
Datça’da badem,
Marmaris’te bal,
Milas’ta zeytin ve zeytinyağı gibi yerel üretimlerin,
Markalaştırılarak il genelinde;
Yüzlerce alışveriş merkezinde satılmasını,
Turizme hizmet veren turistik tesislerde;
Yerel ürünlerin, yerel markaların tercih edilmesini,
Sağlamak istiyoruz…
Büyükşehir yasasıyla tüm bunları yapabiliriz.
Muğla zengin ama Muğlalı fakir (!)
Muğlalı yıllardır zengin kaynakların,
Verimli toprakların bekçiliğini yapıyor.
Üretim değerlerini yaratamıyor.
Büyükşehir yasasıyla biz;
Verimli toprakların,
Ürettiğimiz değerlerin sahibi olarak,
Tedarikçilik yapan değil,
İmalat yapan, kendi markalarını oluşturan,
Bir Muğla hedefliyoruz.
Sizin aracılığınızla buradan tekrarlamak istiyor,
Partimin belediye başkan adaylarını ve
Meclis üyesi adaylarımı da uyarmak istiyorum.
Bizim proje sorunumuz yok (!)
Bizim en büyük projemiz;
12 yıldır yapılan Muğla yatırımlarıdır,
Devam eden yatırımlardır,
İhalesi yapılan ya da
Yapılmak üzere olan yatırımlardır.
Halkımız kimin ne koyduğuna,
Ne kazandırdığına bakmalıdır.
Yıllardır yerel iktidarın sahibi olarak,
Kimin ne ürettiği ortadadır.
Dikkat edilirse;
Bu gün bizi sadece siyaseten eleştirenlerin
Muğla’ya kazandırdığımız yatırımların hiçbirisini,
Eleştiremediği görülecektir…
Onlar bugüne kadar sadece siyaset üretti (!)
Biz hizmet ürettik…
Sizin aracılığınızla halkımıza seslenmek istiyorum.
CHP’nin ve adaylarının bu topraklar için;
Siyaset dışında hiçbir projesi yok…
Hizmet adına söyleyecek sözleri yok.
Ne olursa olsun bu süreçte biz;
Muğla için sözümüzü söylemeye geliyoruz”…
***
Yorumu size bırakıyoruz…