Yazıya bir teşekkürle başlamak istiyoruz. Yenigün Gazetesi’nde deneyimli yazılarını bizimle buluşturan meslek büyüğümüz Gazeteci Yazar Naim Kılıç ustamıza tüm gazeteciler adına kamuoyunun huzurunda “Teşekkür Ediyoruz”. Cemiyet ile ilgili tartışmayı başlatan Sayın Naim Hocamızın “Ne Yapmalı” başlığı taşıyan yazısı bu konudaki tartışmalara son verdi. Naim Kılıç, bir meslek büyüğü olarak bu konuda söylenebilecek ve yazılabilecek her şeyi söyledi ve yazdı. Yaş itibariyle biz ellisini aşmış gazetecileri renklerine, sınıflarına ve kişisel özelliklerine göre değerlendirmeye tabi tutan cemiyet başının bir üst siklet yazar tarafından eleştirmesini bir meslek hakkı ve etiği gördüğümüzü belirtmek isteriz. Son yazı Naim Kılıç ustamıza yakışırdı öyle de oldu. Sağol Naim Amca, önermelerin, anlayışın ve desteklerin için sağol ve çok uzun yaşa…
***
Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önyargılardan uzak ve kişilik haklarına saygılı olmazsa olmaz koşulların meslek erbabı gazeteciler bugün bir araya geliyoruz. Gazetecilik mesleği ve gazetecilik sektörü yani gazete, dergi, radyo, televizyon, internet gibi kitlesel yayın organları çalışanları ve sahipleri kentin dördüncü kuvveti olarak toplanıyoruz.
Dördüncü kuvvetin neredeyse yok olmaya yüz tutan denetim gücünü yeniden işletmeye başlıyoruz. Kimsenin değil demokrasinin dördüncü gücü olarak yapılanıyoruz. Körelen muhaliflik ile burnumuzun dibinde ayrık otu gibi gelişenlere artık yeter demek istiyoruz. Kendimizi toplumun bir parçası olarak görüyor, efendisi de kölesi de bulunmayan bir anlayışla hareket ediyor ve artık toplumsal faciaların önüne geçmek istiyoruz.
***
Gazeteciliğin, üzerinde en fazla uzlaşılmış tanımı demokrasinin dördüncü kuvveti olmasıdır. Bu tanım öyle gazozuna bir tanım değildir. Toplumu yönetenler, toplumu nasıl yönettiklerinin bilgisini ancak basın üzerinden kıyaslayabilirler. Bu bilgiye sahip olunmadan toplumsal ihtiyaçlar belirlenemez, demokratik yöntemler oluşturulamaz. Bir toplum için neyin daha iyi ve doğru olduğunun belirlenmesi ancak bir tartışma ortamı sağlayan basınla mümkündür. Toplumcu basın olmadan çoğulcu bir tartışma da yapılamaz, yürütülemez. Demokrasinin yasama, yürütme, yargı gücü toplum-devlet ilişkisinin belirler. Bunların her üçü de iktidarlar tarafından belirlenir. İşte dördüncü kuvvet olarak denetim biz gazeteciler tarafından yapılır. Basın aslında bu üç gücü denetleyen tek toplum gücüdür. Demokrasi bu nedenle bizi dördüncü güç sayar. Dördüncü güç olarak yeni bir döneme damga vurmaya hazırlanıyoruz. Muğla Gazeteciler Platformu’nun hedefleri olduğu unutulmasın. Platform hedef koyan, hedefleri olan bir anlayışa sahiptir.
***
Bildiğiniz gibi Muğla Gazeteciler Platformu il genelindeki örgütlenmesini tamamladı ve bugün ilk defa “Gazeteci Buluşması” adı altında bir araya geliyor, birbirini kucaklamaya hazırlanıyor. Muğla Basın tarihinde ilk kez gazeteciler derinliksiz ödüllerin anlamsız buluşmaları için değil kendi değerleri için bir araya geliyor. Gazetecilik kadar dinamik bir süreci statik bir anlayışla yönetenlerin gazetecilik mesleğine kaybettirdiği değerleri yeniden kazanmak için; haydeee…